VETERİNERLİKTE UZMANLAŞMA ÖNEMLİ

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Veterinerlik Fakültesi örgencileri (VETEBA), İletişim Fakültesi'nde veterinerlik konusunda konferans düzenledi.

VETERİNERLİKTE UZMANLAŞMA ÖNEMLİ

VETEBA’nın düzenlediği konferansa ERÜ Rektörü Prof. Dr. Muhammet Güven ile ERÜ Veterinerlik Fakültesi Dekanı Yrd. Doç. Dr. İhsan Keleş ve öğrenciler katıldı.

VETEBA’nın düzenlediği konferansta konuşan Veteriner Hekim Dr. Ateş Barut, veteriner cerrahi, ortopedi ve travmatoloji hakkında bildikleri ile kendi çalışma hayatında nasıl buralara kadar geldiğini örgencilere anlattı.

Gerçekleşen konferansta konuşan Barut, tecrübelerinden bahsederek; “Değerli hocalarım, genç meslektaşlarım, öncelikle bu birlikteliği sağlayan herkese teşekkür etmek istiyorum. Emeğinize sağlık. İnşallah konferansınız çok güzel devam eder. Arkadaşlar ben şu an sayısını unuttuğum kadar çok kursa gittim, sertifikalar aldım, eğitimler aldım. Halada almaya devam ediyorum. Bu çabanın içerisindeyim. Yılın 12 ayının 1 ayını yurt dışında geçiririm, oralardan ülkemize ne getiririm çabasındayım. Hep de olacağım inşallah” dedi ve sözlerine şöyle devam etti; “Ben bu gün sizlere uzmanlık alanım olan veteriner cerrahide: ortopedi, travmatoloji hakkında bazı bilgiler vermeye çalışacağım. Ama önce size veteriner hekimlikte branşlaşmadan bahsetmek istiyorum. Bu bizim mesleğimizin çok önemli bir konusu. Türkiye’de yanlış hatırlamıyor isem toplam 27 tane veterinerlik fakültesi var buda yaklaşık şu an Türkiye’de 35 bine yakın veteriner hekim var demektir. Bu da hepimizi ciddi bir gerçeklikle yüzleştiriyor, mesleki kalabalık sorunu, bu sorun bitmeyecek, yani fakülteler kapanmayacak ve mezunda vermeye devam edecek. Bu yüzden hepiniz bu sorunu çekeceksiniz. Ama korkmayın Türkiye’de işsiz veteriner hekim yok. Bu arada bide şöyle bir sorunumuz var tabi, böyle mesleki bir kalabalık içerisinde branşlaşamayan hekimler klinik açıyorlar buda istemsiz bir rekabet oluşturuyor, bu rekabet sizleri yanlış yöne götürüyor. Bu kargaşaya maruz kalmamak için her birinizin bir alanda branşlaşması hatta o alanda uzman olması gerekiyor.” Barut konuşmasını ortopedi, travmatoloji hakkında bildiklerini ve yaptıkları işleri örgencilere slayt yardımı ile göstererek anlattı ve konuşmasını sonlandırdı.

Daha sonra koyunculuk hakkında uzmanlaşan Tufan Atabaş, sürü yönetimi ve çobanlarla nasıl bir aile gibi çalıştıklarını, koyunculuk işi ile uğraşan insanlara nasıl iletişim kurduklarını aktardı. Atabaş konuya ilişkin şunları kaydetti; “ Bugün sizlere koyunculuk hakkında öğrendiğim şeyleri ve sürü yönetimi ile alakalı bir şeyler aktarmaya çalışacağım. Neden koyunculuk arkadaşlar? Neden koyunculuk hakkında uzmanlaştım? Bu işe ilk zamanlarımda koyunculuk hakkında çalıştığım için bu mesleğe atıldım. Önü açık olan bir meslek, çok bakir bir alan. Mezun olan arkadaşlarımıza soruyoruz ne yapacaksın diye, onlar klinik açacağım gibi şeyler söylüyorlar. Ben bunlara hiç ilgi duymadım. Onlar bir yerde bekliyorlar hastalar ayaklarına gelsin diye ama biz alanda çalışıyoruz biz onların ayaklarına gidiyoruz bu yüzden ben bu alana ilgi duydum. Arkadaşlar koyunculuk denince aklınıza ilk olarak ırklar gelmeli. Koyunculukta bilmemiz gereken en önemli şey bölgemizdeki koyun ırkları tanımamız lazım neden tanımamız lazım bölgedeki hayvan sahipleri ile bire bir muhatap olacağız. Biz mesleğe ilk atıldığımız zaman hayvan sahipleri bize deneme soruları soracaklar bu konuda deneyim sahibi olmalısınız yoksa hayvan sahibinin gözünde 1-0 eksik başlarsınız buda size hayvan sahibinin gözünde kötü bir imaj bırakır. Bu mesleği yapabilmek için ırkları iyi bilmemiz lazım. Sonra bir sektöre girdiğiniz zaman sektörün temel sorunlarını bilmeniz gerekiyor koyunculuğun en büyük sorunlarından biri mera, yarın bir gün size gelecekler ben koyunculuk yapmak istiyorum diyecekler siz bu sorunları bilmiyorsanız olmaz adama soracaksınız koyunculuk yapacağınız yerde mera, çayır var mı diye soracaksınız. Ya da başka bir sorun olan çaban ya da diğer adıyla sürü yöneticiliği bu sorunları bilmez iseniz bu işte başarılı olamazsınız. Arkadaşlar ülkesel bazda koyunculuk durumu sizce nasıl, bence kötü durumda. Neden diye sorarsanız bu durumun en büyük suçlusu biziz, iyi öğretemedik belki imkanlarımız yoktu. Kayıt tutturmayı öğretmedik arkadaşlar bu yüzden çok gelişemedik. Biz kayıt tutturmayı yeni yeni öğretmeye başladık. koyunculuk alanında gelişmek istiyorsak her şeyden önce kayıt tutmayı öğreneceğiz arkadaşlar. Tabi ki bu iş zor bir iş çobanlar bu işe başta karşı çıkıyorlardı ben ilk bahsettiğimde bana sen deli misin diye baktı çobanlar uğraşmak istemediler. Tabi bu işleri yaptırmak kolay değil bunun için ikili ilişkiler iyi olmalı. Sen bir çoban yanına gittiğinde beyefendi bir şekilde konuşursan o çoban senden uzak durur. Sen onlarla, onların dilinden konuşup onlar gibi olduğunu göstereceksin ki onlar senin istediklerini yapsınlar onlar çok samimi insanlar sen onlarla samimi olmam gerekiyor onların sofrasına oturup yemeklerini yiyeceksin onların çayını içeceksin yoksa bu işte başarılı olamazsın.” HABER-FOTO: STAJYER KADİR YÜZÜGÜLDÜ