Ahmet Taş

Barış Çabaları Heyecan Doğurdu

Ahmet Taş

2010'lı yıllarda başlayan, adına demokratik açılım, normalleşme, milli birlik açılımı da denen özellikle Kürt vatandaşlarımızın taleplerine devlet olarak olumlu cevaplar vermeye yönelik çabalar PKK'nın olayı sabote etmesi ile 2015'lerde sonlandırılmıştı.

Bu süreçte TRT Kürdi açılmış, bazı üniversitelerde Kürdoloji bölümleri açılmış, Kürtçe yayın yapma serbestisi uygulamaya konmuştu. Devlet desteği ile akil insanlar heyetleri oluşturulmuş ve doğu bölgeleri ile diğer bölgelere gönderilerek yapılan ziyaretler ve toplantılarda süreç toplumun farklı kesimlerini izah edilip anlatılmaya çalışılmıştı.

Sivil toplum kurumlarında ise Doğu Batı Kardeşlik Platformu oluşturulmuş, devlet desteği alınmadan tamamen sivil anlayışla hareket eden platform Diyarbakır, Şanlıurfa, Kayseri, Bursa, Ankara, İstanbul gibi şehirlerde sürece katkı sunan verimli çalışmalar yapmıştı.

O zamanlar MHP bu çalışmalara karşı çıkmış MHP lideri Devlet Bahçeli'nin talimatı ile aralarında Kayseri'de olmak üzere özellikle akil insanların çalışmaları birçok yerde sabote edilerek engellenmeye çalışılmıştı.

Aradan 10 yıla yakın bir zaman geçti. AK Parti'nin iktidar gücü zayıflayınca Cumhur İttifakına ihtiyaç duyuldu ve ülkenin geleceğe hazırlanması için Cumhur İttifakı partileri iktidarın ortağı konumuna geldiler. İttifakın gücü ile iç ve dış meselelerimizi aşmanın gerekliliği ortaya çıktı.

Bir yandan terörle mücadele devam ederken, pandemi döneminin psikolojik, sağlık ve ekonomik sıkıntıları ile mücadele dönemi yaşandı, yaşanmaya da devam ediyor. Ardından bir yılı aşkın bir zamandır devam eden Gazze, Filistin, Lübnan ve Suriye'de devam eden İsrail saldırıları ve katliamları yaşanmaya başlandı.

Bunun devamında İsrail'in Arzı Mevud’a (Vadedilmiş topraklara) ulaşma çabası ile Suriye'ye müdahale hazırlığı, Suriye'nin bir bölümünü işgal eden ABD, PKK, YPG kontrolündeki bölgeye ulaşıp Türkiye ile komşu olma çaba ve isteği İsrail saldırganlığının Türkiye'yi de tehdit eden noktaya geldi.

31 Mart seçimlerinden sonra başlayan siyasette normalleşme, sürecin yeni bir safhaya gelmesinin yolunu araladı. CHP'nin seçimler sonucu yerel yönetimlerde birinci parti konumuna gelmesi, ülkenin geleceğini iktidar ve muhalefetin birlikte düşünme, istişare etme ve birlikte karar vermesinin gerekliliğini ortaya çıkardı.

Bu ortamda MHP lideri Bahçeli'nin TBMM'nin açılışında Dem Partililerle tokalaşması şimdi barış zamanı demesi, tecrit kaldırılırsa Abdullah Öcalan Büyük Millet Meclisine gelsin Dem Parti sıralarından PKK‘yı lağvettiğini, silahları bıraktıklarını ilan etsin demesi, gelen İsrail tehlikesi ve bölgesel savaş endişesi karşısında milli birliğe en çok ihtiyaç duyulan ortamda kamuoyunu heyecanlandıran gelişmeler oldu.

Geçen hafta sonu MAZLUMDER Kayseri üyeleri ile Diyarbakır, Mardin ve Şanlıurfa'yı kapsayan bir geziye katıldım. Hepsi birbirinden değerli tarih ve kültür zenginliklerimizi hayranlıkla ziyaret edip incelerken bölge halkının son gelişmelerle ilgili kanaatlerini takip etmeyi de ihmal etmemeye çalıştım.

Diyarbakır'da Ulu Cami imamının Cuma Namazında her kelimesi, cümlesi dikkatle takip edilip amin denen, vatan millet olup vatana sahip çıkma konularını içeren nefis hutbesi, Mardin'de kanaat önderi ve sivil toplumcu Mustafa Aydın'ın Devlet Bahçeli'nin son çıkışlarının bölge halkı üzerinde estirdiği barış heyecanını ve sevincini güzel bir anlatımla dile getirmesi, CHP lideri Özgür Özel'in bölge illerine yaptığı ziyaretler ve olumlu yansımalar, Şanlıurfa'da AKP ve Dem Parti yetkililerinin birlikte katıldığı barış yemeği programı

devlet ve millet olarak tüm farklılıklarımızı zenginlik sayarak bugüne kadar edindiğimiz tüm önyargıları kenara atarak bir olma birlikte olma hep birlikte sahip çıktığımız Türkiye olma heyecanımızın hız kesmeden devam etmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koymuş bulunuyor.

Sakın ola ki sabote etmek isteyenlere fırsat vermeyelim. Sonucun hayra ulaşması için hep birlikte gayret edelim.

Yazarın Diğer Yazıları