Tarih boyunca birçok ulus isteği dışında ve zorla yüzyıllarca yaşadıkları anavatanlarından koparılarak sürgün edilmişler, tarifsiz acılar yaşamışlardır.
Bu acı sürgünlerden ikisi Müslüman Türk toplumunu yakından ilgilendirip derin üzüntülere sebep olan sürgünlerdir. Bunlardan biri Karadeniz'in kuzey kıyılarındaki güzelim yurtlarından Ruslar tarafından zorla sürülen Tatar kardeşlerimizin sürgünü diğeri de yine Karadeniz'in doğusundaki anayurtları Kafkasya'dan zorla sürülen Çerkez kardeşlerimizin sürgünüdür.
18 Mayıs Tatar sürgünü
Bugün başta Türkiye olmak üzere Avrupa ülkeleri ve Kuzey Amerika ülkelerinde yaşamakta olan Kırım Tatarlarının ilk sürgünü 1783'te Kırım’ın Ruslar tarafından işgali ile başlamıştır. Rusların zulmünden kaçan on binlerce Kırım Tatarı bu işgalin ardından Osmanlı ülkesi olan Balkanlar ve Türkiye'ye sığınmak zorunda kalmışlardır. Tatarların büyük sürgünü ise 18 Mayıs 1944'te yaşanmıştır. 2. Dünya Savaşı'nda Almanların, işgal ettiği Kırımı boşaltmalarından sonra Kırım'a giren Ruslar, Stalin'in emri ile bir gecede binlerce Kırım Tatarını evlerinden alarak hayvanların taşındığı tren vagonlarına doldurarak Orta Asya ve Sibirya'ya sürgün etmiştir. Sürgüne gönderilen 400 bin Kırım Tatarının 80' bini yollarda hayatını kaybetmiş, gemilere bindirilen 20.000 Tatar da Azak Denizine dökülerek balıklara yem edilmişlerdir.
Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra Orta Asya ve Sibirya'dan Kırım'a dönen ve anayurtlarında yaşamaya başlayan Kırım Tatarları için ne yazık ki 2014'te Rusların Kırımı işgal etmesi ve Tatarlara zulme başlaması ile yeni bir sürgün dönemi başlamıştır.
Rusların zulmüne razı olmayan Tatarlar şimdi ak topraklar dedikleri Türkiye'ye ve yanı başlarındaki Ukrayna'ya göç etmenin çabası içine girmiş bulunuyorlar.
Bu 18 Mayıs günü 1944'te yaşanan tarih boyunca da defalarca tekrar edilen Tatar sürgününün 80. yıl dönümü id. 1783'te başlayan 1944’te doruğa ulaşan ne yazık ki halen devam eden bitmeyen acıların yaşandığı sürgünlerde hayatını kaybeden tüm Tatarlara Allahtan rahmet diliyor, Tatar toplumunun acısını paylaşıyor, Allah bir daha bu acıları yaşatmasın diyorum.
Çerkes sürgünü
Tıpkı Tatar sürgünü gibi bitmeyen acılarımızdan bir diğeri de Çerkez toplumunun yaşadığı 21 Mayıs 1864 Çerkez sürgünüdür.
Çarlık Rusyası’nın Kırım'ı alıp Karadeniz'e ulaşmasından sonraki hedefi Kafkasya ve Balkanları egemenliği altına alıp Anadolu ve Boğazlar üzerinden sıcak denizlere inmek olmuştur.
Kafkasya’nın Müslüman halklarına boyun eğdiremeyen Ruslar (İmam Şamil'in 35 yıllık destansı direnişi sonunda) çareyi Kafkaslarda kendine en büyük engel gördüğü Çerkez toplumunu toptan sürgüne göndermekte buldu.
21 Mayıs 1864 günü Soçi'den gemilere bindirilen bir buçuk milyon Çerkez Osmanlı topraklarına gönderildi. Trabzon, Samsun, Sinop gibi limanlara indirilen bu insanlar Osmanlı topraklarında Adapazarı, Düzce, Bolu, İç Anadolu, Hatay, Çukurova, Suriye, Ürdün ve Filistin topraklarına yerleştirildi. Bu insanların 500 binden fazlası yollarda hayatını kaybetti.
Bugün ülkemizin özellikle İç Anadolu, Akdeniz ovaları, Batı Anadolu, Marmara ve Karadeniz şehirlerinde daha fazla yaşayan bu insanlarımızdan ilim, sanat, askerlik, bürokrasi ve siyasette başarılı olmuş birçok insanımız yetişmiştir.
Milletimizin tarihinde bitmeyen bir acı olarak duran ve asla unutulmaması gereken 21 Mayıs 1864 Çerkez sürgününün yıl dönümünde sürgünde hayatını kaybedenleri rahmetle anıyor, Çerkez toplumunun acısını paylaşıyor, Allah bir daha böyle acılar yaşatmasın diyorum.