Kayseri'miz çevresi ve şehir merkezi ile birlikte tarih ve kültür mirasımızın oldukça zengin olan bir şehrimizdir.
Kaleler, surlar, camiler, medreseler, hanlar, hamamlar, darüşşifalar, kervansaraylar, kiliseler, kümbetler daha saymakla bitmeyecek tarihi eserlere hem şehir merkezinde hem ilçelerde hem de bugün ıssız kalmış köşelerde rastlamak mümkündür.
Bize geçmişimizin emaneti olan bu eserlerin büyük bir bölümü vakıf eserler statüsünde olup Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün envanterine kayıtlı olup ilimizdeki Vakıflar Bölge Müdürlüğünce bakım ve onarımı yapılan, korunup kollanan eserlerdir.
Gerek imkansızlıklar gerekse Cumhuriyetin ilk yıllarında sahip çıkılamadığı için şahısların mülkiyetine geçmiş olup bugün toplum yararına değerlendirilemeyen bir kısım tarih mirasımızda vardır.
Kayseri şehir merkezimizde geçmişten bugüne gelen ve bir kısmı halen topluma hizmet veren bir kısmı restore edilmeyi bekleyen eserlerden biri de medreselerdir. Bunlardan Hunat Medresesi, Hacı Kılıç Medresesi, Sahabiye Medresesi halen ayakta olanlardır. Hoca Hasan Medresesi, Gülük Medresesi restore edilmeyi bekleyen medreseler olup Hatuniye Medresesi ise ne yazık ki şahıs malı haline gelmiş olup kamulaştırılarak toplumun hizmetine girmeyi bekleyen medreselerdendir.
Ata yadigari (Selçuklu) eserlerden olup şehrin merkezinde kültür dünyamıza hizmete devam eden medreselerden biri de Sahabiye Medresesidir. Şehrin tam ortasında bir yanı Kayseri Kalesine bir yanı valiliğe, bir yanı şehrimizdeki tek Osmanlı eseri Kurşunlu Camii'ne bakan medrese bugün kitapçılar çarşısı görevini üstlenmiş olup her gün binlerce insanımızı ağırlamaya devam etmektedir.
Yüzyıllardır önce eğitim kurumu olarak sonraları ise yine eğitime destek amaçlı kitapçılar çarşısı olarak hizmet veren, bugüne kadar milyonlarca öğrenciye, öğretmene, akademisyene, vatandaşa uğrak yeri olmuş bu eser bugün Kayseri Vakıflar Bölge Müdürlüğünün kontrolünde hizmete devam etmektedir.
Mülkiyet Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün olup kiraya verme işini Vakıflar Bölge Müdürlüğü yapmakta kiracıların usule uygun kullanım durumunu da Kayseri Büyükşehir Belediyesi kontrol etmektedir.
Medresenin son kullanım hali alıcı gözle baktığımızda böyle olmamalı bir tarihi miras böyle kullanılmaz dedirten bir manzara içinde ne yazık ki. Dışarıdan gelen insanlar önce bir tarihi mekan görmek istese de ne yazık ki eşya deposu bir mekana girmiş gibi oluyorlar. Dükkanlara girişi bile zorlaştırıcı çay ocağının masaları, duvarlara tavana kadar yığılmış koliler, çay ocağının kültürümüze uygun olmayan kılık ve kıyafetle çalışanları ile tarihi medrese sanki tarihi mekan değil de fuar alanı haline gelmiş.
Ne edip etmeli büyükşehir belediyemiz medrese içindeki esnaf arkadaşlarla bir araya gelmeli bu tarihi mirasın kullanım durumuna tarihi şahsiyetine yakışır bir kullanım usulü geliştirmeli. Üstelik yapılacak toplantıda alınacak kararların uygulaması da titizlikle takip edilmeli.
Esnafı ile müşterisi ile medrese hepimizin olup bize bırakılan emanettir. Biz de bu emaneti tarihi miras sorumluluğuna uygun olarak kullanmak durumundayız. Büyükşehir Belediyemiz ve Vakıflar Bölge Müdürlüğümüz de bu konuda esnaflarımıza ağabeylik yaparlarsa medresemiz miras bırakanların şanına uygun kullanım ve hizmet eder durumuna gelir diye düşünüyorum.
Selam ve dua ile