Ayşegül Şerife ÖZCAN

Şeker gibi çocuğun acı hikayesi bu kitap

Ayşegül Şerife ÖZCAN

Hepimiz, belki de okula başladığımız ilk günlerden itibaren kitap okumanın önemini birçok kişiden duymuşuzdur. Bu kadar çok kişi bir şeyi çok övüyorsa demek ki gerçekten faydalı diye düşünmüşüzdür ve belki de bir çoğumuz bu düşünceyle küçük yaşlarda kitap okuma alışkanlığı edinmişizdir. Benim kitaplara olan ilgim de ortaokul yıllarında, yazar ‘Jose Mauro de Vasconcelos’un Şeker Portakalı’ adlı kitabını okuduktan sonra başlamıştı. Kitap, yaptığı yaramazlıklar yüzünden şiddet gören, sevgisiz büyüyen, kardeşleri tarafından dışlanan, yaramaz ama bir o kadar da zeki olan çocuk karakter Zeze ve onun hayal dünyasını okuyucuya derinden hissettirmesiyle harika bir eser. Yazar kitabı öyle güzel bir dille kaleme almış ki ben daha o yaşlarda kitabın ana karakteri  Zeze’nin yaşam mücadelesinden çok etkilenmiştim. İlk kez empati duygumu bu kitapla birlikte küçük bir çocukken çok yoğun hissettim diyebilirim. Kütüphanemde ilk sıralarda yer alan bu kitabı yıllar sonra bir yetişkin olarak yeniden ve hatta defalarca kez okudum. Çünkü her ne kadar çocuk kitabı diye düşünülse de kitaba ön yargılı yaklaşmayıp her yaş grubunun özellikle anne-babaların okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Dünyaya bir çocuğun gözünden bakma fırsatı veren, umutla umutsuzluğun kesiştiği noktaları ustalıkla işleyen bu kitap anlayabilene gerçekten kıymetli bir eser. Okurken bazı satırlar size tebessüm ettirecek bazı satırlarda ise gözleriniz dolacak.

 Kitabın ana temalarından biri olan yoksulluk Zeze’nin hayatı boyunca karşılaştığı en büyük engeldir. Zeze, yaşadığı zorluklardan kaçmak için hayal dünyasına sığınır. Birçok hayali arkadaşı vardır. Ama eninde sonunda gerçek hayatın zorlukları ile yüzleşmek zorunda kalır. Kitap yoksulluğun çocukları nasıl etkilediğini anlatır. Kitabın bir diğer ana teması da aile  ilişkileri. Zeze’nin ailesi ile arası bozuktur. Özellikle babası yok gibidir. Bu nedenle Zeze Manuel amca ve portakal ağacı gibi dışarıdaki kişilerle yakınlık kurar. Kitap ayrıca aile içi çatışmaların çocuklar üzerindeki etkisini de gösterir. Arkadaşlık kitabın en güçlü mesajlarından biridir. Zeze Manuel amca ve portakal ağacı ile sıkı bir arkadaşlık kurar ve bu arkadaşlık onun hayatında önemli bir rol oynar. Onun zorluklarla başa çıkmasına yardımcı olur. Kitap, arkadaşlık bağlarının ne kadar değerli olduğunu da vurgular. Zeze’nin hayatındaki en büyük güç ise hayal gücüdür. Hayalleri sayesinde gerçek hayatta karşılaştığı zorluklara karşı koymayı öğrenir. Kitapta hayal gücünün önemi ve çocukların yaratıcılığının nasıl teşvik edilmesi gerektiği mesajı da verilir. Kitap, aslında bize hayatı birebir gösteriyor da diyebiliriz. Birçok okuyucu bilir ki bazı kitapları sadece okumayız. Ruhumuzu, kalbimizi, aklımızı ele geçirirler. Bu kitap da inanıyorum ki okuyan herkesi derinden etkileyecektir.
  Kitapta geçen  şu cümleler küçük bir çocuğun acıyla tanışmasını ve hissettiklerini bize anlatıyor. 'Şimdi acının ne olduğunu gerçekten biliyordum. Ayağını bir cam parçasıyla kesmek ve eczanede dikiş attırmak değildi bu. Acı, insanın birlikte ölmesi gereken şeydi. Kollarda, başta en ufak güç bırakmayan, yastıkta kafayı bir yandan öbür yana çevirme cesaretini bile yok eden şeydi.’  
 Kitaplar, her biri farklı bir dünyaya, farklı bir hayata açılan kapılardır biz okurlar için. ‘Şeker Portakalı’da bizlere şeker gibi çocuğun acı hikayesini anlatıyor..  
 

Yazarın Diğer Yazıları