Ayşegül Şerife ÖZCAN

Yüreğimiz yandı…

Ayşegül Şerife ÖZCAN

Kelimeler boğazımda düğümleniyor yutkunamıyorum. Yaşanan acının tarifi yok. Kartalkaya’da çıkan yangın, maalesef 76 canımızı bizden aldı. Türkiye’nin en acı olaylarından biri olarak tarihe geçen bu facia sadece bir bölgenin değil, tüm ülkenin yüreğini kavurdu. Alevlerin arasında hayatını kaybedenlerin ailelerinin yaşadığı acıyı tarif etmek mümkün değil. Bu kayıplar, ihmallerin ne denli ağır bedeller doğurabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Bana göre bir otelde 76 kişinin yangında yaşamını yitirmesi tesadüf değil  zincirleme bir ihmalin sonucu. Çünkü bir otel işletmesi, misafirlerinin güvenliğini sağlamakla yükümlüdür. Yangın algılama ve söndürme sistemlerinin düzenli olarak kontrol edilmesi, çalışanların acil durum eğitimlerinden geçirilmesi ve misafirlerin bilgilendirilmesi bu güvenliğin temel taşlarıdır. Ancak görünen o ki, bu tür önlemler ya alınmamış ya da sadece kağıt üzerinde kalmış.

Bu olay, sadece bir otel yöneticisinin ya da birkaç çalışanın değil, aynı zamanda denetim mekanizmalarının da yetersizliğini ortaya koyuyor. Turizm işletmeleri düzenli aralıklarla denetleniyor mu? Yangın güvenliği ile ilgili raporlar ne kadar ciddiyetle inceleniyor? Ya da daha önemli bir soru: Bu denetimler, gerçek hayatta uygulamaya ne kadar yansıyor? Bunların hepsi aklımızda birer soru işareti. Tıpkı asrın felaketi 6 Şubat depreminde olduğu gibi…
Kartalkaya’da çıkan yangın, sadece bir otelin değil, ülkemizin turizm anlayışının da sorgulanması gerektiğini gösteriyor. Turizm sektörümüzün büyümesi ve uluslararası alanda daha prestijli bir konuma gelmesi için, bu tür ihmallere kesinlikle yer olmamalı. Daha sıkı denetimler, daha bilinçli işletmecilik ve acil durumlara hazırlıklı bir sektör inşa etmeliyiz. Bir felaket, ihmalkârlığın ve sorumsuzluğun sonuçlarını en acı şekilde gözler önüne serer. Kartalkaya yangını, bize bir kez daha ders olmalı. Bu kez bu dersin kalıcı olmasını sağlayalım.

Turizmin sadece güzel manzaralar ve konforlu otellerden ibaret olmadığını, aynı zamanda güvenliğin de en az bunlar kadar önemli olduğunu anlamamız gerekiyor. Umarım yetkililer ve işletmeler bu konuda daha duyarlı olur. Çünkü bir yangın söner, ama ihmallerin yarattığı acıların yaktığı yürekler sönmüyor. 
 

Yazarın Diğer Yazıları