Bekir Demirağ

Çevir Kazı Yanmasın (!)

Bekir Demirağ

Süper Lig temsilcimiz Kayserispor’un deplasmanda Konyaspor önündeki 2-1’lik yenilgisi, adeta taşları yerinden oynattı.
 
Geride kalan 6 maçta Ligde henüz galibiyet alamayan ve 3 puanla sondan ikinci sıraya yerleşen sarı- kırmızılı ekipte haftalardır spor kamuoyunda dillendirilen “teknik direktör değişimi”de bu yenilgi sonrasında gündeme geldi.
 
Önceki gün akşam saatlerinde Kayseri bir haber ile çalkalandı : “Tecrübeli teknik direktör Hikmet Karaman ile yollar ayrıldı…”
 
Tüm ajanslar bu haberi “şok gelişme “ başlığıyla anında spor kamuoyuna duyurdu. Haftalardır oynanan berbat oyuna, kaybedilen puanlara kendince “kılıf” uydurmaya kalkıp , faturayı daha çok hakemlere ve VAR sistemine kesen ama nasılsa (?) baş sorumlu olarak kendi zerre kadar “hata” bulmayan Hikmet Karaman’ın ipinin çekilmesi kimilerine göre “ teknik kadroda bir kan değişikliği “ adına mutlaka gerekli, kimisine göre ise “dere geçilirken at değiştirilmemesi” yönündeydi.
 
Özellikle sosyal medya da konuyla ilişkin yorumlarla dolup taştı.
 
Her iki görüşün de kendince haklı olduğu yönleri var tabii ?
 
“Yönetim şimdi bir an önce takımı emanet edeceği ismin tespiti peşinde koşar” diye düşündüğümüz bir sırada bu kez Kayserispor’dan bir açıklama “Yönetim Kurulumuz, Teknik Direktör Hikmet Karaman ile devam kararı almıştır…”
 
Buyur buradan yak (!).
 
Buna Anadolu tabiriyle resmen “Çevir kaz yanmasın ?” ya da “ Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu ?” derler… Peki Karaman kalıyor, onca sorun bitecek mi ? Bunu zaman gösterecek ama takımdaki “çıban başı “ yani çözülmesi gereken sorun sırf teknik direktör olayı değil ki… Transfer döneminde geçtiğimiz sezonki kadrosunu koruyamayan, birkaç oyuncu dışında takımı adeta yeni baştan oluşturan Kayserispor’un hazırlık dönemini “boş geçirdiği “ni ve ülkemizde bu iş için yeterli onca tesis varken Avusturya kampının gereksiz olduğunu bu sütunlarda siz sporsever okurlarımla paylaştığımı hatırlarsınız sanırım ?
 
Son 3 maça baktığımızda sarı-kırmızılı temsilcimizin gerek oyuncu kalitesi ve gerekse mücadele yönünden Süper Lig’i arzuladığımız sıralamada asla tamamlayamayacağını gayet net görüyoruz…
 
Takım bu lige yakışacak futbol oynamıyor ki, maç kazanacak ? “Evimizdeki Yukatel Denizlispor ve geride kalan hafta deplasmanda oynadığımız Konyaspor maçlarında hezimeti kalecimiz Silviu Lung önledi …” dersek, asla abartmış olmayız.
 
Buna bir de “as “ diye tabir ettiğimiz oyuncularımızın sorumsuzca gördükleri kırmızı kartları, yedek kulübemizde de sahadakilerin alternatifi olacak ve maçı çevirecek oyuncunun yokluğunu eklersek, Kayserispor’un neden “ligde alt sıralara çakılıp kaldığının “ cevabını da bulmuş oluruz (!)
 
Konyaspor maçında sezonun en dramatik sahnelerine tanık olduk…
 
1-0 öne geçtiğimiz mücadelede, uzatmalarda yıkıldık.
 
Hakem Alper Ulusoy özellikle uzatma anlarındaki berbat yönetimiyle maçın önüne geçti. VAR marifetiyle verdiği penaltı da tümüyle skandal ve eldeki görüntülere bakarsak tartışmaya açık (!)
 
Zaten pek çok eski hakem ve köşe yazarı bunun bir penaltı olmadığı görüşünde hem fikir…
 
Ama, Mensah ile Henrique’nin kırmızı kart görmek için adeta kaşınmaları da asla affedilir gibi değil ?
 
Bir de son maçların sivrilen ismi kalecimiz Silviu Lung’un PFDK’na sevki durumu var ki, tüm bu olanların üstüne adeta tuz-biber ekti …
 
Bu resmen sorumsuzluk !.
 
Profesyonelliğe hiç yakışmayacak davranışlara mutlaka bir son verilmesi , disiplin ve takımın geleceği adına futbolcularımızın kulaklarının çekilmesi gerekiyor.
 
Eğer bu yapılmazsa, bilinmelidir ki Kayserispor için her maç çok zordur ?
 
Bilinmeli ki bu hafta deplasmanda oynayacağımız Göztepe karşılaşması her iki takım açısından da büyük önem taşıyacak. Biz deplasmanda bu sezonki ilk galibiyetimizi alabilmek , ev sahibi Göztepe ‘de gerçekten imrendiren muhteşemlikteki o taraftar topluluğunun desteğini arkasına alarak kazanmak için mücadele edecek.
 
Takımları tabiri caizse 6 puanlık hayati bir 90 dakika bekliyor.
 
Kaybeden için elbette ki gelecek haftalar çok daha sıkıntılı geçecek.
 
Sonrasında Milli maç arası var.
 
Yani, bir anlamda yaraları sarma dönemi (!)
 
Bir kere şu gerçeği herkesin görmesi lazım: “Süper Lig , adeta kurtlar sofrasından farksız.Bu sofrada kurtlara yem olmamak için taa başta gereken tedbiri almak şart !.
 
Alamayan, resmen “ham” diye yutulur ? “
 
TFF için de Kayseri gitmiş, Elazığ gelmiş, Bursa gitmiş, Van gelmiş inanın hiç fark etmez (!)
 
Federasyona göre önemli olan “ bu ligin devamıdır…”
 
O nedenle, Kayserispor’u yönetenlerin de sahadakilerin de bu gerçeği çok iyi bilmeleri ve yeni süreçte gereğini özveri ile yapmaları şarttır ?Yoksa, temsilcimiz için “ yarın çok geç ,tren de kaçmış “ olabilir … Aman dikkat !.

Yazarın Diğer Yazıları