İstanbul Bağcılar’da 60 yaşında bir sapık, Metin Şenay! İş yerini özel yalıtımlı hale getirip, 15 yıl boyunca çocuklara tecavüz edip kaydediyor. 10 yıl tecavüz ettiği bir çocuk, tecavüzden dolayı felç kalıyor. 5 yaşında tecavüz etmeye başladığı çocuğa, lise 1. Sınıfa kadar tehditlerle tecavüz etmeye devam ediyor. Son olayda çocuk felç kalana kadar istismara devam ediyor. Baldızının çocuklarına dahi istismarda bulunuyor. Bunlar sadece bilinenleri, geride kalan daha ne kadar çocuk var bilinmiyor…
Bu adam 2009 yılında Gaziosmanpaşa’da bir çocuğa cinsel istismarda bulunduğu gerekçesi ile yargılanmış ama delil yetersizliğinden beraat etmiş. Zaten bu olaydan sebep Bağcılar’a taşınmış. Olayın derinliklerinde öyle şeyler var ki ben yazmaya utanıyor, o çocukların yaşadıklarını aklıma getirdikçe çıldırıyorum. Bu adamın durumu zaten kelimelerle ifade edilemez. Benim düşünce sistemimde adama kullanabileceğim bir söz ya da hakaret bulunmuyor. Başka, bambaşka bir olay...
Ama benim bir sorum var?
Neden kimse anlamadı? Bu çocukların anneleri, babaları, öğretmenleri, çevresindeki insanlar… Bu insanları da yargılamak istemiyorum ama bu çocuklar bunları yaşarken neden kimse bu çocukları fark etmedi?
Bir çocuğun felç olması mı gerekiyordu? Bu adama 2009 yılında delil yetersizliğinden nasıl beraat verildi. Gerçekten duyduğum andan beri bu sorulardan kurtulamıyorum.
Nasıl bir dünya, nasıl bir ülke olduk biz? Eskiden annemlerin anlatımlarına göre komşuda bardak kırılsa bilirlermiş. Şimdi ne oldu da kendi çocuğumuzu fark edemez hale geldik. Tehditlerle, hayatlarını devam ettiren, sessizliğe mecbur bırakılan bu çocukların başka çaresi yok muydu?
Şimdi ebeveynlere bir ricada bulunacağım. Ne olursa olsun çocuğunuzu hayatınızın merkezine koyun. Çocuğunuzun hareketlerini inceleyin, gözlemleyin ve en önemlisi çocuğunuzu dinleyin… Maalesef en yakınlarınıza bile güvenmeyin. Çocuklarınızı kimseye emanet etmeyin, en yakınınız dahi olsa aynı odada, aynı asansörde tek bırakmayın. Biliyorum bunları okurken abartma o kadar da değil diyorsunuz. Bu çocukların aileleri de belki ‘O kadar da değil’ dedi. Ama biz o kadar olay yaşadık ki artık maalesef her şey ‘O Kadar’!
Bunları yazarken kendimi sorguladım. Gerçekten böyle bir ülkede, böyle bir dünyada nasıl çocuklar yetiştireceğiz? Kime güveneceğiz? Nasıl bir yaşam süreceğiz?
Üzgünüm çok üzgünüm…