Yaşadıklarımız, yaşayacaklarımız, istediklerimiz, seçimlerimiz bazen istediğimiz gibi olmuyor. Bu hayat sınavında geçmek ya da kalmak bunlara verdiğimiz tepkilerden şekilleniyor. Bazen bazı şeyler olmaz. Olmadığı zamanlarda yaşadığımız hayal kırıklıkları, hayatta artık bir şeylerin olmayacağına inandırıyor bizleri. Ama hayat bambaşka yerlerden bambaşka çiçekler açtırıyor. O çiçekleri görmekte mesele… Eskiden dedem oluyorsa bir olmuyorsa bin hayır ara derdi. Olmayan şeyde nasıl bir hayır arayayım, istiyorum olmuyor bana hayrı ne demiştim. Gerçekten hayrı çokmuş…
Hayat öyle garip, öyle inişleri çıkışları olan bir yer ki… Bazen o inişlerde nasıl çıkacağını eskisi gibi artık hayata nasıl devam edeceğini bilemiyorsun. Ama öyle bir kalkıyorsun ki eski haline dönüp baktığında daha iyi daha ilerde olduğunu görüyorsun… Ateşe düşmekten korktuğumuzdan, hata yapmaktan korktuğumuzdan fark ettim ki hiçbir şeye cesaret edemiyoruz. Bize hayatta hata yapmanın hep kötü yanlarını anlatmışlar. Ama yaptığımız hatalardan sonra öğrenebileceğimiz şeyleri hiç anlatmamışlar. Hata yapmak belki de bir insanın hayatını şekillendirmesinde en iyi yol göstericilerden biri. Ama hata yapmaktan, yanlış yapmaktan hep korkarak büyüdük. Hata yaptığımızda hep birilerinin gitmesinden, bizi terk etmesinden, yalnız kalmaktan ve düşmekten korktuk.
Hayatta çok düştüğüm anlar oldu. Herkeste olduğu gibi… Ama o düşüşlerin sonunda ayağa hep daha sağlam kalktığımı yeni fark ediyorum. O yüzden korkmayın ateşten, sudan iyi temizler bazen sözü hayat mottom oldu… Yandım gördüm…