Bugün, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, büyük lider Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 85. Yıldönümündeyiz. O sadece bir lider değil, aynı zamanda büyük bir vizyoner ve eğitimciydi. Onun liderliğinde, Türkiye ulusal bağımsızlığını kazandı, modern bir devlet olarak yeniden doğdu ve çağdaş bir toplum olma hedefine ilerledi.
Atatürk’ün mirası, sadece politik bir yapı değil, aynı zamanda eğitimde, kültürde ve toplumsal değerlerde de derin izler bıraktı. Eğitimdeki yenilikler sayesinde, bilimin ve sanatın önemi vurgulandı, okur-yazar oranı arttı, ülkenin gençleri çağdaş dünyaya entegre oldu. Dilimiz, harf devrimi ile birlikte çağdaşlaştı, kültürel zenginliklerimiz birleşerek ulusal bir kimlik oluşturuldu.
Bugün, Atatürk’ün ilke ve inkılaplarıyla şekillenen bir Türkiye’de yaşıyoruz. Onun öğretileri, barış, özgürlük, adalet ve demokrasi gibi evrensel değerlere etrafında birleşmemizi sağlıyor. Onun fikirleri tüm dünyaya ilham kaynağı olmaya devam ediyor.
Atatürk’ü anmak, sadece geçmişi değil, onun başlattığı bu kutlu yolda ilerlemek anlamına geliyor. Onun bize bıraktığı mirası korumak, ülkemizi daha aydınlık yarınlara ulaştırmak için bizlere bize bir sorumluluk yüklüyor. Bugün Atatürk’ün ölüm yıldönümünde onun gösterdiği yolda birleşerek birlik ve beraberlik içinde geleceğe umutla bakıyoruz.
Bugün, Atatürk’ü saygı, sevgi ve minnetle anıyor, onun mirasını yaşatmak için geleceğe olan sözümüzü yineliyoruz. Ulu önderimizin bize gösterdiği yolda, yürümeye devam ederek, Türkiye’yi daha refah ve demokratik yarınlara taşımak için el birliği ile çalışacağımıza olan inancımızı yineliyoruz.
