ABD başta olmak üzere Dünyada modern, adaletli, gelişmiş ülke dediğimiz; İngiltere, Fransa, İtalya, Almanya, İsrail ile bir olarak Gazze’ye tonlarca bomba yağdırıyor.
Bidon kafalı ABD başkanı, tutmayan ayakları, kaybolan hafızası ile ölmeden önce ölüm kusmanın çılgınlığı içinde.
BM hiç bu kadar anlamsız olmamıştı. Siviller hiç bu kadar rahat katledilmemişti.
Tek sermayesi sömürgeleri olan ABD barış götürmek için dünyaya söylediği yalanlar ile utanmadan ikiyüzlü yapısını devam ettiriyor. Şeriat ile yönetilen İsrail, babası olan ABD ne derse yapıyor. Acımasızca sabileri katlediyor.İsrail Dünyada tescillenmiş Terörist bir devlet olduğunu bir kez daha ispatlıyor.
75 yıldır işgal altında olan, Gazze şeridinde 17 yıldır kuşatma altında bulunan, 2,5 milyon insan abluka altında.
Mazlum insanları baskılar ile bıktırdılar. “Ya yakışan şekilde öleceğiz şehid olacağız, ya da başaracağız” diyorlar.
Filistinli savaşçılar esir aldıkları hiçbir çocuk, yaşlı, kadın esirlere zarar vermemiştir. İsrail askeri ise çocukları, kadınları, yaşlıları acımasızca şehit etmişlerdir. Filistin halkı bedel ödeyeceklerinin bilinci ile hareket etmektedirler. Adeta şehitlik mertebesine koşarak gitmektedirler. Bir mükafat gibi…
Fosfor bombası, uluslararası kullanılmaması gereken bomba olmasına rağmen Şeytan İsrail tarafından abisi Amerika’dan alarak kullanılmıştır. “Adil bir barışın kaybedeni olmaz” diye gayret gösteren tek lider Recep Tayyip Erdoğan olmasına rağmen, 6 bin şehit verilmiş bunun 3 bini çocuk. İsrail Demir Kubbe diye tanımladığı savunma sisteminin karşısında. Gazze adeta Çocuk şehitlerden bir kubbe olmuş. ABD öncülüğünde şer güçler toplanmış, 2,5 milyon insanın üstüne çullanmış. Bu şeytanlar menfaatlerine hizmet ettikçe varlar, menfaat yoksa onlar için demokrasi yok, insan hakları yok, barış yok, özgürlük yok, kardeşlik yok. Adalet, hakkaniyet, mütekabiliyet, insanlık için kullanabilecek bir irade ortada hiç yok. Bir medeniyet birikimine ihtiyaç var, o da yok.
3 bin yıllık bir sorunu çözmek için, Tanrıyı kıyamete zorlamaya giriştiler.
Gaybı bildiklerine inanan, cahil, şeytan kılıklı ABD ve kardeşleri akılsız çılgın tavrı ile saldırıya geçti. İslam ülkeleri kavramsal bir çözüm üretemiyor. Güç üretemiyor.
Dünyada enerji kaynaklarının % 60’ı İslam ülkelerinin elinde olmasına rağmen, bir güce dönüşemiyor. Kapitalizmin çarklarını yağlayan bir materyal olmuşlar. Teslim olmuş görünen güçlerde irade yok. BM’den çıkan ses Washington da yankı bulmuyor artık. Enerjiye en çok ihtiyaç duyan ABD’nin enerji kaynaklarına yakın olmak için kurduğu İsrail’e sahip çıkmak istiyor. ABD bir yıldır çıkış formülü bulduğunu söylerken, Enerji güzergâhlarını çeşitlendirmek istiyor.
ABD’nin esas enerji kaynağı Ortadoğu olmakla beraber, Kafkasya ve Orta Asya asıl arzuladığı ve gözünü diktiği coğrafyadır. Enerji menfaatinin olduğu bölgeleri almak için her türlü kargaşayı öne çıkarıyor ve üstüne atlıyor.
Kullanılan argüman. Uydu devletleri birbirine kırdırarak hedefine ulaşmak.
Amerikan temsilcisi BM de “hayır” oyu kullanırken çekinmemektedir. Ebu Leheb gibi kaldırdığı elleri kurusun.
Velhasıl. Çaresiz bir durumda sabahlara kadar uyuyamıyor, bu terörist devletlere DUR diyecek bir ses duymak için etrafa bakıyoruz. Hepimiz perişanız, hepimiz dertli. Çaresiz, umutsuz. Kudüs duyunca yerimizde duramıyoruz. Kudüs ANADIR. İlk secde yerimizdir.