LİGE verilen ara son buldu. Futbol Federasyonu 12 Haziran’da liglerin yeniden start alacağını açıkladı. Artık bu kararı sorgulamak yerine maçlara odaklanmak gerekli.
Tüm sezonun kaderi kalan 8 haftada kesinlik kazanacak. Küme düşme potasındaki takımların kaderini de bu maçlar belirleyecek.
Kayserispor koca sezonu 8 haftaya sığdırıp ligde kalmalı.
Ligin ilk yarısını çok kötü geçiren Kayserispor ikinci yarıda toparlamıştı. Oynadığı futbol ve aldığı sonuçlar taraftarı da kümede kalma konusunda umutlandırmıştı.
Ritmini bulan Kayserispor’un 2 aylık aradan sonra nasıl döneceği, aynı ritmi yakalayıp yakalayamayacağını da birlikte göreceğiz.
Başarı için Federasyonun kararına takılı kalmamak ve bir an önce yeniden lige odaklanmak şart.
Kayserispor, pandemi sürecini iyi değerlendirdi. Önce evde bireysel antrenmanlarını düzenli yaptı, ardından da aksatmadan tesislerde çalışmalarını sürdürüyor.
Sarı-kırmızılıların puan cetvelindeki yerini, topladığı puanı bir kenara bırakıp son 8 haftaya konsantre olmak zorunda.
Taraftar da belki statta takımın yanında olmayacak ama varlığını ve güvenini her platformda hissettirmeli.
Final haftaları olarak nitelendirdiğimiz dönemin ilk maçı Fenerbahçe ile. Fenerbahçe’nin hedefsizliği, hala teknik direktör sorununu çözememesi, futbolcuların takımdan ayrılmak istemesi avantaja çevrilebilir.
Sarı-kırmızılılar maç maç düşünüp, 8 haftada toplayabileceği maksimum puanı toplamayı hedeflemeli. Kayserispor bunu başarırsa, rakiplerinin arasından sıyrılır ve ligde kalmayı başarır. İlk hedef İstanbul’dan galibiyetle dönmek olmalı.
Fenerbahçe maçının seyircisiz olması da Kayserispor’a avantaj olur. Şans faktörü de dikkate alındığında Kayserispor’un rakibe karşı psikolojik üstünlüğü var.
Nasıl başlarsa öyle gider. Ligde kalmak adına bu maç kritik bir viraj gibi görünüyor.
Kalan maçlara bakıldığında Kayserispor’un hedefe ulaşma şansı var.
İyi düşünelim iyi olsun. İnanmak başarmanın yarısı. Kayserispor önce ligde kalacağına inanmalı. Sonra bu hedefe ulaşmak için her maça ayrı motivasyonla çıkmalı.
Temsilcimiz son sırada ama alacağı 3 galibiyet bile küme düşme potasından çıkmasını sağlar. Buna şehir inanıyor, taraftar inanıyor, önemli olan futbolcuların da bunu başaracağına inanması. Matematiksel olarak her şey bitmeden küme düşme riski akıllardan dahi geçirilmemeli.
Prosinecki ve öğrencileri bir sezonu 8 haftaya sığdırıp ligde kalmak için start vermeli, kendi göbeğini kendi kesmeli.
Oynanmamış 8 maç ve alınabilecek 24 puan var neden olmasın?