Kayserispor, Galatasaray önünde son haftalardaki etkili futbolundan çok uzaktı. Aşırı motivasyon mu, nazar mı bilmem ama bireysel hatalar, konuk ekibin 3 puana uzanmasında etkili oldu. Galatasaray yenilgisiyle küme düşmedik, kazansak da ligde kalmayı garantilemeyecektik zaten. Öyleyse mücadeleye devam.
Sarı kırmızılılar renktaşı Galatasaray önünde maça kötü başladı. Son haftalarda alıştığımız coşku ve dirençten çok uzaktı. Hatay maçında gol kaçırdığı ve bencil oynadığı için eleştirilen Henrike maç 0-0‘ken yine öyle bir gol kaçırdı ki evlere şenlik. Belki de maçın kırılma anı Henrike’nin kaçırdığı yüzde yüzlük gol pozisyonuydu. Rakip Galatasaray’sa sahanızda da oynasanız gireceğiniz gol pozisyonu sınırlı olur. Yani fırsat bulduğunda atacaksın.
Uğur’un sakatlanması ve oyundan çıkması, yerine giren Sapunaru’nun golde Falcao’ya sadece eşlik etmesi, Henrike’nin kaçırdığı gol dışında da ayağına gelen tüm topları ezmesi Kayserispor’un eksileriydi. Rakip büyük takımlardan biri olunca hakem de tercih haklarını daha çok konuk ekipten yana kullandı. İkinci golden sonra Kayserispor oyun disiplininden tamamen koptu ve oyundan düştü.
Galatasaray çok yetenekli ayaklara sahip. Yedek kulübesi bile Kayserispor’un çok üstünde! Galatasaray değişikliklerle sahada diri kalmayı başarırken, Kayserispor’un sahaya sürecek hamle oyuncuları yeterli değildi.
Henrike karşı karşıya atsa ya da İlhan’ın bileğine basan Taylan Antalyalı’ya kırmızı kart çıksa sonuç farklı olur muydu bilinmez. Gol olması için bir tarafın hata yapması gerekir ki Kayserispor bu maçta çok fazla hata yaptı.
Muhar, Avramovski, Aziz Behiç, Lenon ve İlhan Parlak’ın çabası yetmedi. Arkadaşları da oyunun büyük bölümünde tempoya ayak uyduramadı. Skora takılmamak lazım. Rakip öne geçtikten sonra Kayserispor risk aldı ve kalesinde 3 gol gördü.
Biri şampiyonluğa diğeri kümede kalmaya oynayan iki takımın mücadelesinde daha çok isteyen ve kadro derinliğine sahip konuk ekip istediğini alarak sahadan ayrıldı.
Galatasaray rakibimiz değil. Bu maçı kazanarak ligde kalmayacaktık. Dolayısıyla kaybederek de küme düşmedik.
O halde yeniden kenetlenip, deplasmandan gelecek puan ya da puanlarla bunu telafi etmek zorundayız. Yani geriye bakmanın kimseye faydası yok. Bu maçtan alınacak ders, bundan sonraki maçlarda yine eski coşku ve takım ruhunu canlı tutarak avantaja dönüştürülebilir.
Son haftaya kadar her maç ayrı final. Hem teknik kadroya hem futbolculara hep destek tam destek zamanı.