Kayseri, bembeyaz örtüsüyle kışın bütün güzelliklerini bize gösterirken, bu güzelliğin ardında yatan zorlu koşullarda yaşayan canlıları da unutmamak gerek...
Özellikle de sokağın soğuk yüzüne karşı koymaya çalışan minik dostlarımız, sokak hayvanları… Aralıksız yağan kar ve düşen hava sıcaklıkları, onların yaşam mücadelesini daha da zorlaştırıyor.
Kayseri'nin soğuk ve karasal iklimi, özellikle kış mevsimlerinde hayvanlar için hayatta kalma mücadelesini daha da zorlaştırıyor. Karın, bir yandan çevreyi güzelce beyaza bürüyüp doğayı yenileyen bir sembol gibi görünse de, diğer taraftan soğuk hava, açlık ve barınma eksikliği gibi ciddi büyük sorunlarla mücadele eden sokak hayvanları için bir tehlike oluşuyor.
Kediler, kendi başlarına hayatta kalabilme yeteneğiyle tanınsalar da, kışın sert koşullarda bu yeteneği yetersiz kalabiliyor. Soğuk hava, yiyecek bulmanın zorlaştığı zamanlar ve barınma sorunu kedilerin canlarını tehlikeye atıyor. Çok sayıda kedi, geceyi geçirebileceği güvenli bir yer bulamadığında, özellikle araba motorlarının altı gibi tehlikeli alanların barınma yeri olarak tercih ediyor. Ancak bu da onlar için bir tehlike…
Hem belediyeler hem de birçok kişi bu konuda sorumluluk üstlenmeli. Kayseri gibi soğuk şehirlerde kediler donarak ölüyorsa bu o şehirdeki insanların büyük ayıbıdır. Apartman kapılarının açık bırakılması veya kedilerin en çok bulunduğu yerlere küçük kulübeler bırakılması gerekiyor. Bu aslında zorunluluk haline gelmeli!
Belediyeler, sokak hayvanlarının sağlıklı ve güvenli bir şekilde yaşamalarını sağlayabilecekleri alan yapmalı.
Kayseri'nin soğuk kış günlerinde, sokak hayvanlarının yaşam mücadelesini kolaylaştırmak için hepimizin üzerine düşen görevler var. Küçük bir çaba ile onların hayatlarını kurtarabilir, onlara daha iyi bir yaşam sunabiliriz. Unutmayalım, sokak hayvanları da bu şehrin bir parçası ve onlara karşı sorumluluklarımız var.