Ecem Yaman

Saçma düşüncelere saygı duymak zorunda mıyız?

Ecem Yaman

Her fikre saygı göstermek zorunda mıyız? Peki, bu fikir tamamen mantıksız, dayanaksız ve absürtse?

Öyle bir noktaya geldik ki, biri çıkıp yerçekiminin olmadığını iddia etse, dünyanın düz olduğunu savunsa veya bilimle, mantıkla çelişen bir şeyi ortaya koysa bile, ona saygı duymamız bekleniyor. Saygı kelimesinin içini o kadar doldurduk ki artık her fikri ciddiye almak zorundaymışız gibi bir algı oluştu. Bir düşünceye saygı duymak ile onu dinlemek arasında ciddi bir fark var.

Elbette insanlar fikirlerini söyleyebilir. Fikir özgürlüğü bunun için var. Ama her fikir, saygıyı hak eder mi? İşte burada çizgiyi çekmek gerekiyor. Çünkü saygı, düşüncenin niteliğine ve sağlamlığına bağlıdır. Dünyanın yuvarlak olduğunu kanıtlayan sayısız bilimsel veri varken, biri çıkıp "Hayır, düzdür" dediğinde, bunu sadece bir görüş olarak değerlendirmek yerine, yanlış bilgi olarak ele almak gerekmez mi?

Bazıları hemen devreye girip, “Ama herkesin kendi gerçeği var” diyebilir. Oysa gerçek, kişisel tercihlere göre şekillenmez. Gerçek verilerle, mantıkla, kanıtlarla belirlenir. Bu yüzden her düşünceye körü körüne saygı duymak, akıl dışı fikirlerin yayılmasına zemin hazırlar. Ve işin kötüsü, bu durum yalnızca absürt teorilerle sınırlı kalmaz. Zamanla bilimin, aklın ve mantığın ışığını söndüren bir toplumsal eğilime dönüşebilir.

Ancak burada bir ayrımı yapmak önemli. Bir fikre saygı duymamak, o fikri savunan kişiye hakaret etmek ya da onu dışlamak anlamına gelmez. İnsanları aşağılamak, küçümsemek veya susturmak elbette yanlış bir tutumdur. Fakat bu, her fikre eşit değer vermemiz gerektiği anlamına da gelmez.

Saygı, ancak hak eden fikirlere gösterilmelidir. Gerçekleri çarpıtan, bilimi reddeden, mantıksız ve dayanaksız iddialara saygı göstermek, onları güçlendirmekten başka bir işe yaramaz.

Yazarın Diğer Yazıları