Son yıllarda Türkiye, mülteci akınının en yoğun yaşandığı ülkelerden biri haline geldi. Suriye iç savaşının ardından milyonlarca insan, Türkiye’ye sığındı. Ancak mülteci meselesi, yalnızca Türkiye’ye özgü bir konu değil. Dünyanın dört bir yanında siyasi istikrarsızlık, savaş ve ekonomik zorluklar nedeniyle milyonlarca insan, yaşadığı ülkeleri terk etmek zorunda kaldı. Bu nedenle tamamen Türkiye’ye yerleşen binlerce yabancı uyruklu vatandaş…
Türkiye de coğrafi konumu ve politik istikrarı nedeniyle mülteci akınına uğrayan ülkelerin başında geliyor. Bu süreç büyük bir kaosu ortaya çıkardı. Özellikle ekonomik zorlukların artması ve güvenlik kaygılarının yükselmesi, mültecilere karşı olumsuz tepkileri tetikleyen bazı sebepler…
Mültecilerle ilgili en yaygın algılardan biri, suç oranlarının artmasına neden olduklarıdır. Özellikle hırsızlık, taciz ve uyuşturucu kullanımı gibi suçlarla toplumsal huzursuzluğun temelini oluşturuyorlar. Türkiye’de mültecilerin çoğunluğu, savaştan ve ölüm tehlikesinden kaçan insanlardan oluştuğu düşünülüyor. Elbette her toplumda olduğu gibi mülteciler arasında da yasadışı faaliyetlere karışanlar olabilir.
Özellikle Türkiye’ye gelen mültecilerin büyük bir kısmının Arap kökenli olması, bazı çevrelerde Türk toplumunun Araplaştırıldığı yönünde iddialarda çoğaldı. Yurt dışında ise Türklerin, Araplarla aynı topluluk olarak görülmesi gibi algılar da bazı vatandaşlar arasında rahatsızlık yaratıyor.
Ancak tarihte farklı kültürlerin bir arada yaşamasıyla birçok zenginlik doğduğunu da unutmamak gerekiyor. Türkiye, farklı kültürlerin bir arada yaşadığı ve bununla güçlü bir kültürel miras oluşturmuş bir ülke. Ama fazlası her zaman zarar olmuştur.
