Türkiye’de gıda sektörü basitliğin ucuzluğun dibine vurdu. Bir kadın, kumpir yedikten sonra hayatını kaybetti. Yapılan incelemeler sonucunda, tükettiği kumpirin salmonella bakterisi içerdiği tespit edildi. Gıda güvenliği konusunda yaşanan ihmaller halk sağlığını ciddi anlamda tehdit ediyor.
Ekonomik dalgalanmalar, restoran ve kafeterya sektörünü derinden etkiledi. Artan maliyetler ve değişen tüketici alışkanlıkları, işletmeleri ayakta kalmak için fiyatları düşük tutmaya zorluyor. Ancak bu durum ne yazık ki kaliteyi ikinci plana itiyor. Daha ucuz maliyetlerle çalışabilmek adına düşük kaliteli malzemeler tercih ediliyor ve bu da halk sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturuyor.
Özellikle fastfood ve sokak lezzetlerinde bu tehlike daha belirgin. Tüketiciler uygun fiyatlı yemeklere yönelirken, işletmeler bu talebi karşılamak için kaliteden ödün vermek zorunda kalıyor. Gıda güvenliği standartlarından taviz verilmesi de toplumun genel refahını riske attı.
Salmonella bakterisi de hijyen koşullarına dikkat edilmediğinde gıdalarda kolayca üreyebilen ve ciddi zehirlenmelere yol açabilen bir mikroorganizma. Özellikle çiğ ya da yeterince pişirilmemiş hayvansal ürünlerde yaygın olan bu bakteri, gıda üretim zincirinde alınmayan önlemler nedeniyle ciddi sağlık problemlerine yol açıyor.
Gıda satın alırken fiyatın yanı sıra kaliteye de dikkat etmeliyiz.
Hijyenik koşullara sahip olmayan mekanlardan gıda alımını bilinçli bir şekilde reddetmeliyiz. Yoksa kumpir gibi basit bir yiyecekten bile birden hayatınız kararabilir.
Tarım ve Orman Bakanlığı, gıda güvenliği konusunda çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Gıda sahtekârlığı ve ihmallerle mücadele için bakanlık, sahte gıda üreten ve satanları tek tek ifşa ediyor. Gıda sektörü, maalesef hâlâ sahtekârlık ve ihmallerin gölgesinde ilerliyor.