Bizi yıllarca ümitsizliğe düşüren bizde ilerleme terakki olmaz biz Avrupa gibi ilerleyemeyiz gibi algılara ve bilinçaltı kavramlara niçin mahkum olmuşuz? Kendimizi ne kadar tanıyoruz, kendi milletimizi ne kadar tanıyoruz, kendi dinimizi ne kadar tanıyoruz? Tarihimizi de dinimizi de kültürümüzü de tanımıyoruz.
İslamiyet; 622 yılında bir güneş gibi Arabistan'da parladı ve bütün dünyaya ışığını, güzelliğini, cemalini yaydı. Bu tarihten itibaren tam 1850 yılında Sanayi İnkılabı'na kadar üstünlüğü devam etti. Maddi anlamdaki üstünlüğü, bu tarihten sonra devletler bazında Osmanlı Devleti'nin gerilemesi ile bir nebze gölgede kaldı. Bizim çocuklarımız ve öğrencilerimiz alemlerinde hayallerinde "Avrupa her zaman üstündü" gibi bir anlayışla ümitsizliğe düşmüştür. 1850 yılından 2000 yılına kadar Avrupa'nın maddi olarak ve teknolojik anlamda bariz bir üstünlüğünü kabul edebiliriz ama öğrencilerimiz bilmiyor ki 622 yılında doğan İslam güneşi 1857 yılına kadar teknoloji, bilim, medeniyet gibi hayatın her dalında en üstün bir güneş olarak bütün dünyaya örnek olmuştur. Biz,bi iki yüz yılı görmeyip yakın tarihi gördüğümüz için son 150 yıllık bir tarihi sanki binlerce yıl olarak telakki ederek ümitsizliğe düşmekteyiz .Avrupa'nın 1800 yıllarında başlattığı Sanayi İnkılabı, İslam medeniyeti ve İslam alimlerinden örnek alarak eserlerini okuyarak kütüphanelerinde doldurarak ve bizde İslam'ın güzel ahlakını yani çalışmak gayret etmek kendi himmetinden ziyade milletinin himmetini düşünmek, temizlik , kurallara uymak gibi seciyeleri bizde rağbet görmediği için o tarihlerde bizden aldılar. Biz de 1800'lü yıllarda onlarda rağbet görmeyen "tembelliği gayretsizliği, şahsi menfaati, sefahatı biz Avrupa'dan almışız .
2000 yılların başından beri Türkiye ile alem-i İslam’da şahlanış ve milletçe bir geri dönüş görmekteyiz. Türkiye, İslam aleminde bin yıldır bayraktarlık yapan bir millettir.
"Allah öyle bir topluluk getirecektir ki Allah onları sever, onlar da Allah'ı sever. Onlar mü'minlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı izzet sahibidirler ve Allah yolunda cihad ederler." Mâide Sûresi, 5:54
(Mektûbat sh: 325)
“
Ayetine güzel bir mâsadak oldunuz.”
“Ey ehl-i Kur'an olan şu vatanın evlâdları! Altıyüz sene değil, belki Abbasîler zamanından beri bin senedir Kur'an-ı Hakîm'in bayraktarı olarak, bütün cihana karşı meydan okuyup, Kur'anı ilân etmişsiniz. “
Bu zamanın müceddidi Bediüzzaman Said Nursi Türk milletine bu şekilde seslenmektedir. Bizde nasıl bir seciyemiz olduğunun farkında olmalıyız. Bayraktarlık ne demektir önderlik nedir zamanla bunu daha iyi anlamalıyız.
İşte şimdi 2000 yılından beri büyüyen, gelişen, kendine güveni olan, gayretli, himmeti geniş, çalışkan bir Türkiye var.
Roketsan, Aselsan, Tei, Tusaş ve bunları destekleyen binlerce şirketiyle bir güç olarak gelmekteyiz. Bunun yanı sıra BAYRAKTAR ,ASPİLSAN vb özel şirketleriyle dünyada yükselen ve mazlumların umudu olan, duası olan bir Türkiye gelmekte .