Erkan Şeref

İSRAF VE İKTİSAD

Erkan Şeref

 İsraf; elimizdeki maddi ve manevi değerlerimizi  gereksiz harcama, gereksiz tüketim, savurganlık, tutuksuzluk demektir. Maddi israfı hepimiz bilmekteyiz hatta gıda ve yiyecek israfında geçen ayki verilerimize göre dünyada üçüncü sıradayız. Dünyada  saniyede otuz ton gıda çöpe gitmektedir. Bunlar insanın canını yakan, duyduğunda içine korku salan bir durumdur.

 İsrafta en önemli hususlardan biri de istihfâftır yani nimeti küçük görmek, aşağı görüp tahfif etmektir Bizler nimeti küçük görürsek o nimeti nimet olarak görmezsek berekete mazhar olabilir miyiz?

İnsanların kullandığı bütün kavramları rızık olarak adlandırıyoruz. Bu rızıklar Rezzak-ı Hakiki’den gelmekte toprakta bu rızıkların gönderilmesinde bir perdedir. Okyanuslar da bir perdedir. O perdelerden bu rızıklar gelmektedir. Perdenin arkasında rızkı göndereni görmek gerekir. Bize verilen bu rızıkları bilinçsiz şekilde tüketmemiz, gelecek nesillerin hakkını gasp etmek ve onların ekolojik dengesini bozmaktır. Her hatanın bir cezası vardır. Biz de hatamızı obezite hastalığı olarak çekmekteyiz. Yediklerimizin şükrünü eda etmemiz gerekir. Şükürde o nimeti israf etmemekle olacaktır.

Peygamberimiz “İktisad eden manşetce aile belasını çekmez"

Biz maddi manevi degerlerimize iktisad etmeye mecburuz ...

“Hâlık-ı Rahîm, nev'-i beşere verdiği nimetlerin mukabilinde ŞÜKÜR istiyor. İsraf ise şükre zıddır, nimete karşı hasaretli bir istihfaftır. İktisad ise, nimete karşı ticaretli bir ihtiramdır. “

Lemalar – 113

Bediüzzaman Said Nursi (R.A) bu konuda çok güzel bir tefsir yazmıştır. Nimeti vereni görmek, ona karşı şükretmek, nimete karşı hürmet göstermek, onu israf etmeden kullanmayı gerektirmektedir .

Bizlerin elimizdeki nimetlerin değerini bilmesi gerekir.

En önemlisi de bizlerin elinde olan ömür sermayesidir, zaman kavramıdır. Ömür sermayesi bize verilmiş ve biz bu sermayeyi -zamanı- ne kadar basit ve lüzumsuz yere sarfediyoruz .

“ Ömür sermayesi pek azdır. Lüzumlu işler pek çoktur. “

Asa-yı Musa – 20

Bizler bu sermayemizle cennete namzet insanlar olacağız inşallah.

İbadetlerimizi, zamanımızı, ömrümüzü, ne kadar basit bir şekilde harcadığımızı düşünelim. Zar zor ve çok kusurlu yapabildiğimiz ibadetlerimizi günahlarla nasıl harcıyoruz, nasıl bu güzelim zamanımızı ve geriye getiremeyeceğimiz ömrümüzü malayani ve faydasız manalarla harcıyoruz. Zamanla paramız, malımız, servetimiz oluyor fakat zamanı, gençliği, ömrü geri getirebilir miyiz..

Zaman kavramı hızlı bir şekilde geçiyor deriz ama  farkında değiliz ki geçen zaman değil ömür dakikalarımızdır. Zaman, insanın en değerli ve ne zaman biteceği bizce bilinmeyen hazinesidir.

İbadetlerimiz, baki alemin en değerli sermayesi ve hazinesidir oysa biz bu kavramları basit bir şekilde dünyada harcıyoruz. Arkadaş ortamında birkaç kişi yan yana gelsek gıybet ile hemen orda bu sermayemizi tüketiriz , zor şartlarda çok kusurlu olarak yaptığımız onca ibadetleri basit ve geçici günahlarla kolay bir şekilde israf etmekteyiz .

İsrafın her türlüsü bizleri bu âlemde perişan edecekse bizlerin bu konuda daha tedbirli ve bilinçli olarak yaşamamız ve hayatımızı bu iktisad kavramına göre şekillendirmemiz gerekir.

Yazarın Diğer Yazıları