Kayserispor düşer mi?

Sondan başlayayım, kümede kaldık derken, olay tersine döndü, kümede düşebiliriz.
Tehlike çanları çalıyor, aman dikkat!
Birkaç hafta öncede yazmıştım, iki maç üst üste kazanınca ya da kaybedince farklı konumlara gelebiliyorsunuz diye.
Tam rahatladık derken, 3 haftada alınan 1 puan, tersten bakarsak kaybedilen 8 puan tüm hesapları alt üst edebiliyor.
Önce Başakşehir FK, ardından da Ankaragücü galibiyetleri hem moral vermiş hem de bizi yukarı taşımıştı.
Fakat, Çaykur Rizespor yenilgisi, ardından Hatayspor beraberliği, sonrasında ise Alanya mağlubiyeti her şeyi değiştirdi.
***
Süper Lig’in şakası yok, rahatladım demek için 40 puanı geçmek gerekiyor.
Avrupa hesapları yapan takımlar, bir anda kendilerini düşme potasında bulabiliyor.
Kayserispor için de aynı şey söylenilebilir.
8-10 haftalık kötü gidişin ardından gelen seri galibiyetler, beraberlikler vb. durumlar bizleri iyice rahatlattı derken, şu an bambaşka bir durumun içindeyiz.
***
Bu sezon birkaç takımın dışında istikrar diye bir şey kalmadı.
Kayserispor, bir bakıyorsunuz, üst üste 7 maçın 6’sını kazanabiliyor, bir bakıyorsunuz, 8 maç üst üste kaybedebiliyor. 
Böyle bir durum olunca da futbolun seyir zevki kalmıyor.
İstikrar olmayınca da seyirciler maçlara gelmemeye başlıyor.
***
Geçen yıl çok fazla yaşamadık, ama hemen hemen her yıl düşmemeye oynayan bir Kayserispor’u görmekten fazlasıyla bıktık.
İlk yarıları çok iyi oynayan, üst sıralarda bulunan bir Kayserispor izlerken; ligin ikinci yarılarında oldukça başarısız bir takımı izliyoruz.
Geçen sezon da son 9 maçta galip gelememiştik.
***
Bu istikrarsızlık nereye kadar gider bilemiyorum!
Hiçbir başarı ya da başarısızlık tesadüf değil!
Futbolculara zamanında paralarını öde, sonra arkana yaslan ve başarıyı bekle.
Tam tersi, zamanında para ödemezsen, o zaman hapı yuttun.
Bir futbolcunun performansını para ödemeleriyle anlamak mümkün!
***
Futbolculara gereğinden fazla biçilen bonservis bedelleri, ödenemeyen maaşlar, ardından FİFA’lık olmalar, gerçekten de biz nereye gidiyoruz?
Kayserispor’u biz mi yönetiyoruz, yoksa bu kulübün içini çok fena birileri boşaltıyor mu?
Öyle bir hal aldı ki, gelirler giderleri karşılamıyor.
Bununla da kalmıyor, sürekli cepten yiyorsunuz.
Sürekli borç üzerine borç ödüyorsunuz.
***
Lafın sonunu baştan söylemiştim, Burak Yılmaz’ın da kendine gelmesi gerekiyor.
Toplamda 8 maça çıktı, 2 galibiyet, 4 beraberlik, 2 de yenilgi var.
İşler bu kadar iyiye giderken, Allah korusun biranda kendimizi kümede bulabiliriz.
Futbolcuların da işi biraz daha ciddiye almaları gerekiyor, milli arayı en iyi şekilde değerlendirmemiz gerekiyor.