Kayserispor Başkanı Ali Çamlı, 2-1’lik Sivasspor mağlubiyetinin ardından Genel Kurul kararı alacaklarını belirterek istifa ettiğini duyurmuştu.
İki gün sonra Sarı-Kırmızılı kulüp, Olağanüstü Genel Kurul kararı aldı.
Kayserispor, 8 Eylül Pazar günü Seçimli Olağanüstü Genel Kurul toplantısını gerçekleştirecek.
Bu hafta Trabzonspor maçının ertelenmesi, bu süreçte bazı çalışmaların yapılabilmesi açısından avantaj oldu.
***
Bu sürecin böyle olacağını yıllardır yazıyorduk, ama kimseye anlatamadık.
Kayserispor’da artık hareket edilemez bir hale gelindi.
Bu durumu suçlayarak birilerine yüklemek kimseye bir şey kazandırmaz.
Artık geçmişi bırakıp, gelecekte ne yapılabileceğine odaklanmalıyız.
***
Defalarca yazdık; bizi bu hale getiren en büyük sorun, sürekli iç çekişmeler oldu.
Başkanlar arasında suçlama ve eleştirilerle dolu boş konuşmalar yapıldı.
Sonuç olarak, Kayserispor şu an bir uçurumun kenarında.
Bu düşüş, sadece küme düşme değil; daha ciddi bir tehlike söz konusu, Allah korusun kapanmaya kadar gidebilir!
***
Ali Çamlı, 27 ay sonunda pes etti ve hem gücünün hem de sağlığını söyleyerek Genel Kurul kararı alarak istifasını açıkladı.
Maç bitiminde yaptığı kısa bir açıklama sonrası, 'Başkanım, bu bir istifa mıdır?' diye sorduğumda, 23 dakika süren bir konuşma yaptı.
Konuşmasında açık ve net ifadeler vardı, ama bazı konularda ‘Zamanı gelince konuşacağım’ dedi.
Bu konuşmanın Kayserispor adına yararlı mı yoksa zararlı mı olacağını düşünmek gerekir.
***
Ali Çamlı’yı çok sever ve sayarım; Allah razı olsun, 27 ay boyunca bu kulüp için elinden gelenin en iyisini yaptı.
Ancak gücü buraya kadarmış; daha öteye gidemedi.
Geçtiğimiz sezon öylesine önemli işlere imza attı ki, son 20 yılda birikmiş büyük borçlarını temizledi.
Toplamda 130 problemli dosyadan 7’si dışında kalan 113 dosyayı çözdü ve Kayserispor’un geleceğini adeta kurtardı. Bu ödemeler yapılmasaydı, Kayserispor’un işi çok zordu; kapanması bile söz konusu olabilirdi.
***
Ancak geldiğimiz noktada, temlikten dolayı tüm gelirlerine el konulan bir Kayserispor var.
Berna Gözbaşı’nın ne yaptığını herkes biliyor; o da geçmişten gelen borçlarla uğraştı ve yıprandı, birçok borç ödedi.
Ancak yanlış transferler ve hatalar sonucu kulübü borca sürükledi.
Dilekolay 660 Milyon harcanmış ve kulüp boruç içinde yüzüyor.
***
Her gelen başkan bir öncekini eleştiriyor, ama olan Kayserispor’a oluyor.
Sonuç olarak elde var kocaman bir sıfır.
Temlik konusunda yönetimin imzası ve kararı olmadan kimse kafasına göre iş yapamaz, yapsa da yasal olmaz.
Belki hukukçu değiliz, ama 660 milyon TL gibi büyük bir rakam temlik edildiyse, mutlaka belli dayanakları vardır.
Önemli olan, bu borçlar yapılırken ‘dur’ demek gerekmez miydi?
Bu para madem harcandı, o zaman doğru bir yapılanma yapılmalıydı.
Yanlış trine bindikten sonra, geriye yürümenin hiç bir anlamı yok.
***
Berna Gözbaşı’nı da severim, ama çok hata yaptı.
Kimse ‘Ben kandırıldım’ diyerek bir bahane üretmemeli, kümeden düşmeyi kaldırması bile büyük bir başarıdır.
Sonuçta kimse bizim babamızın oğlu değil.
Bizim tarafımız Kayserispor’dur.
***
Sonra dedikodular dolaşıyor.
Nefret ediyorum dedikodudan, ama Kayserispor üzerinde herkes bir şey söylüyor.
Berna Gözbaşı, 2.5 yıllık sürede önemli işler yaptı, bütçeyi çok fazla aştı, ama hem kendine hem de Kayserispor’a zarar verdi.
O da istemezdi bu şekilde olmasını, ancak artık olan oldu.
***
Ali Çamlı ve Berna Gözbaşı’nı bir araya getirip, uzlaşmak ve bu kulübü temize çıkarmak gerekiyor.
Bunu yapacak kişi ya da kişiler de belli!
Bir selam, bin gönül yapar; bu nedenle, testiyi kırmayalım.
‘O şöyle yaptı, bu böyle yapmamalıydı, konuşursam şöyle olur’ gibi laflar kimseye bir şey kazandırmaz.
***
Benim için Kayserispor önemli; bu kulübün çıkarları için Hakan Çiftci olarak ne yapmam gerekiyorsa yaparım.
Benim gibi düşünen binlerce Kayserispor taraftarı var.
Şu an Ali Çamlı’nın da bahsettiği gibi kulübün kasasına 1 TL bile girmiyorsa, bu problem çözülmeli.
Yoksa birkaç ay sonra onlarca dosya FIFA’ya gider ve değil 2 yıl, 10 yıl kalıcı transfer yasağıyla karşı karşıya kalırız.
Mevcut futbolcuların paraları ödenmezse 15-20 dosya birden FIFA'ya gider, bu da küme düşürülme cezasını gerektirebilir.
***
‘Kol kırılır yen içinde kalır’ hesabı, bazı şeyleri yaparken ya da düşünürken sadece kendinizi değil, Kayserispor’un geleceğini düşünmeliyiz.
Bu takımın kaderi inanın Erciyesspor'dan daha kötü olur, yapmayın, etmyin, kıymayın!
Daha yazacak çok şey var, ama artık kelimeler yetmiyor.
Bu yüzden, yarına daha farklı bir boyuttan yazalım.
***
Geçtiğimiz yılın bitiminde ‘Kayserispor kapanıyor mu?’ diye yazmıştım; şu an başımıza gelecekleri aylar öncesinde öngörmüştüm. Unutmayalım, bu kulüp düşerse ya da kapanırsa, ‘Kayseri düşer, hepimiz düşeriz.’
