Hak, hukuk, adalet..
Elbette en önemli ulvi kavramlar bunlar..
Öneminin gayet farkında olmakla beraber, kendimize uygulanması için çırpındığımız bu kavramlar şahsi menfaatlerimize dokunduğunda da aynı samimiyette oluyormuyuz?
Pek tabi dile kolay şey bu, kolay olmasına kolay ama her yiğidin de harcı değil..
Her ne olursa olsun yargıda adaleti aramadan önce kendi aramızda adaleti ne kadar tesis ettik diye sormalıyız kendimize evvela..
Doktora gitmemek için hasta olmamak, Mahkemeye gitmemek için de haksızlık yapmamak gerekir..Adalet aramadan önce adil olmaya çalışmak gerekir..
Cenabı Mevla’nın;
“Aleyhinize de olsa Adaletten yana tavır alın”
“Kim zerre kadar iyilik yaparsa onu görür, kim de zerre kadar kötülük yaparsa onu görür”
Ayeti Kerimelerinde birbirimize karşı adaletli davranmamız emredilmektedir.
Yine Yasin Suresi 81.Ayette “O gün onların ağızlarını mühürleriz; yapmış olduklarını elleri bize anlatır, ayakları da tanıklık eder” buyurulmaktadır.
Fatih Sultan Mehmed Han’ın da söylediği gibi “Kork O Mahkemeden ki Hakimin kendisi şahit!”
İşte bu anlayışla haksızlık yapmamak için; önce dürüst olmalıyız, bir başkasına zarar vermemeliyiz, hakkımızı kötüye kullanmamalıyız, kendi kusurumuza dayanarak hak talep etmemeliyiz, haksızlığa karşı çıkmalı ama haksızlık karşısında haksızlık yapmamalıyız, yanlış davranışlarımızdan mahcubiyet duymalı, her hâlükârda ahde vefalı olmalıyız, nefsi öldürmeli keyfi hareket etmemeliyiz, kendimize yapılmasını istemediğimizi başkasına yapmamalıyız, varsa şeklen haklı olduğumuz bir hususun aynı zamanda onurlu olup olmadığını sorgulamalı ve değerlendirmeliyiz, mutlaka iki zarardan birisi doğacaksa az olanı yeğlemeliyiz, izzetinefsimize ağır gelenden feragat etmeliyiz, kalbimizden gelen vicdan çığlığını susturmamalıyız, vicdanen helal olduğuna inansak dahi yeri geldiğinde sabretmesini, beklemesini ve hatta en doğrusunun Allah’tan gelene razı gelmek olduğunu da düşünmeliyiz.
Elbette insan ömrünün her zaman dünyada adaleti görmeye yetmeyeceği de bir realite.. Son tahlilde ölüm de denilebilir adalete, herkese eşit ve mutlak..
Adaletin her zaman en iyiyi, en güzeli ve hakkaniyetli olanı getirmesi ümidiyle..