2024 yılına maalesef Pençe-Kilit Harekatı bölgesindeki çatışmada şehit olan askerlerimizin yasıyla giriyoruz. Ancak hiçbir hain saldırı milletimizin birliğini ve beraberliğini sarsamamış ve sarsamayacaktır. Terör örgütü ve arkasındakiler çok iyi bilmektedirler ki Türk Milleti, bu tür kalleşce yönlendirilmiş, alçakça saldırılardan hiçbir zaman yılmamıştır. Milletimiz milli refleksle bu saldırıları yapanlara da gereken cevabı fazlasıyla vermektedir. Şehitlerimiz aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyor, aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyor, şükranlarımızı sunuyorum.
Bugünkü yazımda yılbaşı, yeni yıl ve kutlamaları üzerine düşüncelerimi siz saygıdeğer okurlarımla naçizane paylaşmaya çalışacağım. Sürçi lisan edersem şimdiden affola..
Yılbaşı: Miladi takvim kullanan ülkelerde 31 Aralık'ı 1 Ocak'a bağlayan gece. Dünyanın güneş etrafında bir tur atmış olmasının dünya genelinde kutlandığı olgulardan biri ..
• Peki Ama Neden 1 Ocak?
Söz gelimi; neden dünyanın güneşe en yakın ya da en uzak olduğu gün değil, neden en uzun gündüz-en kısa gece olan gün değil yahut neden gece ile gündüzün eşit olduğu gün değil? Bunu tahlil edebilmek için bu işin tarihçesine, evveliyatına göz atalım. Bilinen tarihte “yeni yılın ilk günü” M.Ö.2000 yılında Mezopotamya’da “Mart ayının ortası” (ilkbahar ekinoksu zamanında) olarak kabul edilmekteydi. Yılbaşı erken Roma döneminde “1 Mart”, M.Ö. 153’de “1 Ocak” olarak kabul edilmişken M.S.567’de 1 Ocak tarihi yılın ilk günü olarak kabul edilmekten çıkarılmıştır.
Katolik Kilisesi'nin 226. Papası XIII. Gregorius’un 1582 yılında “miladi takvimi” benimsedi. Miladi takvime göre ise yılın ilk günü “1 Ocak” olarak kabul edilmiştir. Sonuç olarak; bugün kullandığımız miladi takvim ilk tasarlandığında dahi yılın ilk günü 1 Ocak değildi!! İlerde bu kabul tekrar değişirmi? Değişmemesi için sebep yok..
• Yılbaşının Kutlanmasının Sebebi Nedir?
Yılbaşının kutlanması M.Ö.46 yılında Roma İmparatoru Julius Sezar tarafından o günkü dini inanış sebep gösterilerek başlatılmıştır. Mensubu olduğumuz İslam Aleminde ise yılın ilk günü olmasına referans alınan husus “Hicretin gerçekleştiği yıl 1 kabul edilerek” oluşturulan Hicri takvime göre “Zilhicce ayının son gecesini Muharrem ayının birinci gününe bağlayan zaman dilimidir”. Hicri yılın ilk günü 2024 yılında yılın ilk günü 8 Temmuz tarihine denk gelmektedir. Bir diğer nüans farkı ise; Hicri takvime göre bir sonraki güne saat 00:00 da değil, güneşin batması ile yani akşam ezanıyla geçilmesidir. Ülkemizde son yıllarında bazı Müslümanlar tarafından 11 Ocak olan Mekke’nin fetih tarihi 10 gün önceye çekilerek 1 Ocak günü kutlanmaya başlanmıştır.
• Günümüzde Miladi Yılbaşına Atfedilen Bu Önemin Kaynağı Nedir?
Yılın ilk gününü çok özelmiş gibi yaşamak ve mutlu olmak için bir bahanedir kimine göre..Hayatın periyodlardan oluştuğunu düşündürmesi, yaşamı ve yaşantıyı sorgulattırması, zamanın ne çabuk geçtiğini hatırlatması, yeni kararlar alınmasına değişimlere kapı açması, hayatın manasını arayanlara zihin jimnastiği yaptırması bakımından bir fırsattır belkide ..Bu nedenle bazı kimseler için bir motivasyon kaynağı bir “milat” olarak da okunabilir yılbaşı..
Hayat yolculuğunda bazen kötümserliğin girdabına kapılıyor olduğumuz bir gerçek..lakin Diğer bunların ilanihaye sürmeyeceği de aşikar..Ama eğer varsa kötü bir durum hayatımızda 01.01.2024 00.01 anı itibarıyla sihirli bir değneğin bize dokunacağına ve herşeyin bir anda oluvereceğine kanaat getirmek pek de kabul edilir bir argüman değil..Yani hiçbir gayret göstermeden, kendiliğinden..? İyimserlik ve umutlu olmak güzel şey ama olguya dayanmadığında hayal kırıklığı değilmi? Sabah uyandınız herşey aynı..
Diğer taraftan “Yılbaşı planın ne?”, “yeni yıla nasıl girersen öyle gider”, “en fazla amorti çıkacak olan 0,00001 ihtimal büyük ikramiye hülyası”, “böyle bir günde, böyle bir gecede diye başlayan cümleler”, “Gece yarısına 3-2-1-0 diye sayarak girmeler” , “mağazalarda yılbaşına özel ışıklandırma ve süslemeler ile indirimler”, ”her yerde bir telaş”, “çanları şıngırdat anlamına gelen jingle bells şarkısı ”, “eğlence merkezlerinin dolup taşması”, “yapay çam ağaçları”, “kar küreleri”, “geyik ve noel baba figürleri” gibi adeta ritüel haline dönüşen bizi başkalaştırdığını ve yabancılaştırdığını düşündüğüm fikren desteklemediğim şeyler..Ki bu kutlamalar çocukluk yıllarıma nazaran çok ama çok daha yaygınlaştı...
Kuşkusuz kimin, neyi, ne zaman ve nasıl kutlayacağına biz karar veremeyiz. Meğer ki herşeyde olduğu gibi ölçülü olunsun.. Ama dini ve milli bayramlarımıza yılbaşı kadar değer verilmediğini düşünmek içimi burkmuyor değil. Bari bayramlarda da aynı ruhu taşısak diyorum...
Bu gün acısını yüreğimizde kor ateş gibi taşıdığımız Kuzey Irak’ta şehit düşen kahraman askerlerimiz ve Gazze’de yaşanan ağır dram sebebiyle acılarla ve gözyaşlarıyla uğurladığımız bir 2023 ve üzerimize gölgesi düşen 2024 yılı var.
Bu düşüncelerle; yeni bir yıla girerken geçmiş yılın ve yılların muhasebesini yaparak önümüzde kalan sınırlı zaman dilimini daha iyi kullanma bilinci kazanmamızı, ülkemizde ve tüm dünyada huzurun ve kardeşliğin hâkim olduğu bir yıl olması dileğiyle, yeni yılın vatanımıza ve milletimize hayırlar getirmesini diliyorum.