Geçtiğimiz günlerde İyi Parti lideri Meral Akşener şehrimizi ziyaret etti.
İki günlük bir program kapsamında şehrimize gelen Akşener sivil toplum kuruluşlarını, birkaç derneği, bazı oda ve borsaları ziyaret etti, bir kahvehaneye ve rastgele bir vatandaşın evine ziyaret gerçekleştirerek vatandaşla sohbet etti desem de siz inanmayın.
Evet gezinin iki günlük bir program olacağı duyuruldu parti tarafından. Sonra program açıklanınca hanımefendi ilk gün saat beşte şehrimize gelip konaklayacağı otele geçecek, ertesi gün Bünyan ve Tomarza ilçelerinde esnaf ziyaretinden sonra şehir merkezinde esnaf ziyareti yapacakmış.
Kulağımıza gelen kulis bilgilerine göre programdan önce hazırlıkları denetlemek için şehrimize gelen mali işler başkanı Ümit Dikbayır’a, İl Başkanı Sebati Ataman; karşılamaya iki bin kişi, Milletvekili Dursun Ataş ise beşbin kişi bekliyoruz demiş. Ümit Dikbayır ise üç bin kişi gelse razıyım diye karşılık vermiş. Kayseri için 3-5 bin kişi çok büyük rakam tabi. Sonuçta karşılamada bin kişi bile toplayamamışlar.
Kendi partinizin il ve ilçe yönetimleri tam kadro katılsa, üyeleriniz genel başkanın programına iştirak etse, ittifakınızdaki partiler sizi desteklese bu kadar az kişi katılmaz organizasyonunuza.
Görüştüğüm partililerin büyük kısmı da ziyaretten memnun değildi. Göstermelik bir ziyaret oldu, kadını resmen kaçırdılar diye sitem ettiler. Kendi partilileri bile Akşener’le görüşmekte zorlanıyor.
Yani anlayacağınız Meral Akşener pekte memnun ayrılmamış Kayseri’den. Dursun Ataş’ta puan kaybetmiş.
Peki Kayseri kendisinin ziyaretinden ne kadar memnun kaldı ?
İktidara aday olduğunu söyleyen bir partinin genel başkanı Kayseri gibi seçimin havasını iyi koklayan, sanayi ve esnaf şehri olan bir şehirde neden sadece iki ilçede ve şehir merkezinde göstermelik birkaç esnaf ziyareti ile yetinir.
Konuşmalarına bakarsanız iki yıldır koltuklarında oturmamışlar il il, ilçe ilçe, gezmişler. Bütün programlarınız Kayseri’de yaptığınız program gibi göstermelik ise kendinizi yormayın, masraf etmeyin oturun yerinizde.
Gittiğiniz şehirde birkaç sivil toplum kuruluşunu ziyaret etmeyecekseniz, yoldan rastgele geçen vatandaşın halini sormayacaksanız, bir kahvehaneye oturup vatandaş ile dertleşmeyecekseniz, göstermelik sırası ile 3-5 esnaf ziyareti gösteriden öteye geçmez.
Gerçi Meral Akşener Rize’ye yaptığı ziyarette, Doğu Anadolu Bölgesine yaptığı ziyarette anlık gelişen olay ve sorulardan dolayı problem yaşamıştı. Önlem olarak böyle bir yol seçtiler sanırım, suya sabuna dokunmadan, yaptık oldu mantığında bir program olsun diye.
Rize gezisinde bir vatandaşın Hdp ile partisinin bağlantısı sorusuna Akşener bir kahkaha atarak, hayır bu sorunuza cevap vermeyeceğim demişti. İktidara talip olduğunu söyleyen bir genel başkan, oyunu halktan alacak ise halkı memnun etmek, bütün sorularına cevap vermek zorundadır. Yok benim halkla işim yok, beni başka yerler görür diyorsanız oda sizin bileceğiniz iş.
Meral Akşener’in M.H.P’de genel başkan adayı olduğu dönemde, partisini yeni kurduğu dönemde, partisinin şehrimizdeki ilk kongresine gelişinde hatırlıyorum müthiş denilebilecek bir teveccüh vardı.
Binlerce araçlık konvoylar, kapalı spor salonunu dolduran binlerce insan. Ne oldu da bu rüzgarı tersine çevirdiler, Kayseri özelinden bakacak olursak bir vekile razı olup işi bitirdiler anlamak güç.
Chp ile yapılan millet ittifakı, ittifakın arkasında kendini göstermek isteyen ama gösteremeyen Hdp, şimdiler de altılı ittifak meselesi İyi Parti’nin taban oyu diyebileceğimiz milliyetçi kesimi ve vatandaşı tedirgin etti.
Çarşamba günü ilginç bir şekilde M.H.P. de aday adayı iken ve partiyi kurarken yol arkadaşlığı yaptığı Koray Aydın’ı teşkilat başkanlığından aldı başka bir göreve getirdi, terör örgütüne mecliste ağzına geleni söyleyen Yavuz Ağıralioğlu’na başkanlık divanında yer vermedi.
Teşkilat’ların Koray Aydın’dan alınmasından daha ilginç olan, teşkilatların direk genel başkana bağlanması. Bunun anlamı parti içerisinde teşkilatları güvenebileceğim kimse yok demektir. Garabete bakın ki teşkilatlarını güvenebileceği kimse olmayan bir genel başkan ülke yönetimine talip.
Tek adam rejimine karşı çıktığını söyleyen Akşener tek kadın olma yolunda hızla ilerliyor. Bu tür değişiklikler partinin bundan sonraki söylemlerinin yumuşamasına da yansıyacak.
Partisini beraber kurduğu ülkücüleri bir bir tasfiye ederek partiyi merkeze çekmeye çalışan Akşener merkezin biraz soluna doğru kaydı haberi yok. Birilerinin hatırlatması lazım durması gerektiğini.
Sonuç olarak Akşener ve parti yetkililerin Kayseri’den memnun ayrıldığını düşünmüyorum. Zaten memnun ayrıldılar ise bir sorun var demektir. Sivas caddesi gibi bir yerde, müftülüğün karşısında toplanan bin civarında kişiye göstermelik bir konuşma yapıp, ben bir şey yapmıyorum sadece sizin sesinizi duyurmaya geldim demek abesle iştigal.
Muhalefet partileri önce şunu sorgulamalı ; bu kadar enflasyon tavan yapmış, hayat pahalılığı had safhada, kriz ortamı var ve vatandaş halinden memnun değil. Böyle bir ortamda oylarımızı ikiye, üçe katlamamız gerekirken vatandaş bize neden oy vermek istemiyor, neden bizi bir alternatif olarak görmüyor diye oturup bir düşünmesi lazım. O zaman belki bir şeylerin farkına varırlar.