Bu neyin seçimi?

2023 Yılında bir seçim dönemine daha denk geldik.
Görünüşte bizleri temsil edecek milletvekillerini ve cumhurbaşkanını seçeceğiz. 
Fakat her seçim döneminde alışkın olduğumuz gürültü, patırtı yok ortada. Son yılların en sakin seçimini geçiriyoruz. 
Türkiye genelinde milletvekili aday adaylığı başvurusunda tüm partiler için beklenen teveccüh gerçekleşmedi. 
Bunalmış siyasetten, kötü yönetimden, ekonomik krizden şikayet edenler elini taşın altına sokmadı. 
Ak parti vekilleri başta olmak üzere meclisin büyük çoğunluğu değişime tabi tutuldu. 
15-20 yıldır mecliste, televizyonda gördüğümüz isimler artık değişecek. 
Tencere bu son 20 yıla kadar birçok iktidarı alaşağı etti. Mevzu ne olursa olsun değişmeyen iktidarları tencere yani hayat pahalılığı ve enflasyon iktidardan etti. 
Fakat son yıllarda ne kadar ekonomik kriz olsa da, halkın gözünde muhalefetin yetersizliğinden dolayı iktidar oyları düşse de koltuğu kaybetmiyor.
Muhalefetin haline, eylemlerine, durumuna bakan seçmen bunlara mı oy vereceğiz deyip kerhen de olsa yine iktidar partisine oy veriyor. 
Bugün muhalefeti oluşturan 6’lı masanın üyeleri 6 parti ve 7. Ortakları HDP’nin durumuna, söylemlerine baktığımızda da durum aynı. 
Ekonomik krizden, hayat pahalılığından, geçim sıkıntısından bunalan vatandaş bunların vaziyetine bakıp, geçimimden şikayetçiyim ama bu muhalefete oy verirsem, yarın kaos çıkar, eski koalisyon günlerine geri döneriz endişesi ile tekrar iktidar partisi lehine tercihini değiştiriyor. 
Son dönemde Tayyip Erdoğan’ın anketlerde oyunu yükseltmesinin sebeplerinden biri de bu. 
Oturdukları masaya; rant masası, kumar masası diyenler, listelerine PKK’lıları, FETÖ’cüleri dolduranlar, vekillik sıralarını aday profiline bakmadan para karşılığı satanlar ne ararsanız muhalefet listelerinde mevcut. 
Avrupa’sı, Amerika’sı, İran’ı, Yunanistan’ı, Pkk’sı, Fetö’sü bu devletin iyiliğini istemeyen kim varsa, kim bu devlete düşmansa bir safta toplanmış.
Tayyip Erdoğan gitsin de sonuçları ne olursa olsun diyen zevat kafasını kuma gömmüş, gözü hiçbir şeyi görmez vaziyette. Terörist ile, hain ile, düşman ile, kara para ile kol kola girmiş ama bundan hicap duymuyor. 
Tek emelleri var Tayyip Erdoğan gitsin.
Tayyip Erdoğan gitmesi mesele değil, sonuçta fanidir. Bugün var yarın yok. Ama devlet-i ebed müddettir. 
15 Temmuz hain kalkışmasından sonra Türkiye’de siyasi saflar dahil çok şey değişmiştir. 
Safımız belli olsun misali, birbirine benzemeyen yapılar saflarını birleştirmişlerdir. Kimi devletinin yanında, kimi hainin düşmanın safında. 
Yunan pusuda bekliyor, Amerika burnumuzun dibinde, düşmanlar hainlik etmek, emellerine ulaşmak için el ovuşturuyorlar. 
Geçmişin intikamını almak, hain emellerine ulaşmak, devletimizi bölmek, yıkmak, ilerleyişini durdurmak için sıraya girenlerle muhalefet maalesef aynı saftalar. 
Bu seçim tencerenin, ekonominin, alım gücünün, hayat pahalılığının seçimi değildir.
Bu seçim görünürde bizi temsil edecek vekiller ve cumhurbaşkanının seçimi gibi görünse de aslında Türk ile Türk düşmanlarının seçimidir. 
Listeler deki isimlere adaylara takılmıyorum. Bir taraf vatan, devlet, ülke, beka, mavi vatan, K.K.T.C. de iki devletli üniter yapı derken, diğer taraf ekonomiye sığınmış dilinin altındaki baklayı bir türlü çıkaramıyor. 
Bir helalleşme türküsü tutturdular, kiminle ne için helalleşeceklerini açıklayamıyorlar. 
Osman Kavala serbest kalacak, Selahattin Demirtaş serbest kalacak, K.H.K’lılar serbest kalacak derken işi; sayısız insanımızın katili, terörist başı APO itinin serbest bırakılmasını konuşmaya kadar vardırdılar. 
HDP’liler; çıkın anlaşmamızı millete açıklayın çağrıları yaparken, Kılıçdaroğlu sessiz. Kendime ve partime zarar veririm düşüncesi ile ne vaatler verdiğini açıklayamıyor. 
Suriye’deki askerlerimizi mi çekeceğiz, Pkk’ya karşı yapılan operasyonlar mı duracak? 
Yukarıda saydığımız isimlerin birçoğunun serbest kalacağını açıkladı zaten. 
APO denen soysuz köpek serbest kalacak mı ? Çık bunu açıkla. 
Sen iktidara geldiğinde, 15 Temmuz yaşanmamış gibi Fethullah Gülen adlı terörist elini kolunu sallaya sallaya ülkemize dönecek mi ?  Çık bunu da açıkla.
Evet bu seçim ekonominin, tencerenin seçimi değil Türk ve Türk düşmanları arasında yapılan seçimdir. 
Bu seçim Haç veya Hilal’in seçimidir. 
Safını sen seç...