Kemal Gönen

DOLAR VE DIŞ GÜÇLER

Kemal Gönen

Döviz ve kıymetli maden artışları tarihinde görülmemiş seviyede hızlı artışa geçti ülkemizde. Euro 15 TL, Usd 14 TL, Altın 800 TL civarında seyrediyor. Bu durumun vatandaşa ekonomik faturası çok ağır. Gıdadan yakıta, kiralardan tutunda aklınıza ne gelirse her şeye aşırı zam geliyor. İşçi, emekli, memur, esnaf, sanayici ne yapacağını şaşırmış durumda. Maaşlı kesimin yılbaşında maaşlarına yapılması düşünülen zam bile daha zam yapılmadan neredeyse bir iki hafta içerisinde döviz artışında eriyip gitti.

Vatandaş neler olup bittiğini anlamak istiyor, bu dövizdeki artışın sebebini öğrenmeye çalışıyor. Tv ekranlarında yorumlarda, sosyal medyada en çok karşımıza çıkan dış güçler. Ülkemizi çekemeyen, ekonomik olarak bir yerlere gelmesini istemeyen dış güçler dövizi bu hale getiriyor. Elbette doğruluk payı vardır. Dış güçler ellerinde bulundurdukları döviz rezervi ile, borsalarımızda kullandıkları hisse senetleri ile, tahvil ve faiz enstrümanları ile ellerinden geleni yapacaklardır. Peki ya iç güçler ?

Ülkemizde bankacılık sisteminde bulunan mevduatın % 60’ı başta dolar olmak üzere döviz rezervinde. Bu sadece kayıtlı kısım. Yastık altı veya cebinizde taşıdığınız rakamlar buna dahil değil. Vatandaş param eriyip gitmesin, değer kaybetmesin ya da kazanç umudu ile cebindeki birkaç yüz lirayı bile bu fiyatlardan dolara çeviriyor. Ama bu yaptığı dış güçler dediğimiz fitili ateşleyenlerin yangınına körükle gitmekten başka bir şey değil. Senin aldığın birkaç yüz veya birkaç bin dolardan ettiğin kar gelen zamlarla cebinden çıkıp gitti bile haberin yok.

Hafta sürmüyor gece yarıları kilometrelerce benzin kuyruklarına giriyoruz sanki ertesi gün zamlı fiyattan almayacakmış gibi, bir depo daha ucuza yakıt alabilmek için. Gıdaya , deterjana, meyveye sebzeye zam durmuyor, ucuz fiyattan alacağız diye markette, bakkalda ne varsa eve stok yapıyoruz. Arz talep dengesini bozarak, bazı ürünlerin bulunmaması sorununu çıkaran dış güçler mi  ? Yoksa biz vatandaş olarak onların ekmeğine yağ mı sürüyoruz. Fırsattan istifade ne kadar karaborsacı var, ne kadar stokçu var hepsi meydana çıktı. Daha fazla para kazanma hırsı ile fırsat bu fırsattır diyen elini ovuşturmaya başladı. Benim sattığım ürüne ne zaman piyango vuracak, ne zaman karaborsa olacakta çok para kazanacağım diyen esnaf, tüccar sırada bekliyor. Bu stokçuları dış güçler göndermedi her zaman içimizdeler.

Evimizin, arsamızın, dükkânımızın, arabalarımızın fiyatı iki katına çıktı diye seviniyoruz. Şeker arttı, yağ fiyatı arttı, ekmek zamlandı deyince dış güçler yapmış oluyor feryat ediyoruz. Senin yüz bin lira eden ikinci el aracının değeri iki katına çıktı, hatta yarın bir gün beşyüzbin edebilir ama bir gün benzin istasyonuna gidip aracına koyacak yakıt bulamadığında anlayacaksın aracının kaç lira ettiğini. Evin arsan belki çok kıymetlendi, değeri iki katına çıktı, kiralara zam yapıyorsun. Bir gün gelecek satıyorum dediğinde, alıcı bulamadığında anlayacaksın betonun para etmediğini. Hangi dış güçler getirmiş seni bu duruma.

Memleket zor durumda. Ekonomik olarak bir buhran, bir savaş dönemi geçiriyor. Vatandaş bu durumdan dolayı hayli rahatsız ama yukarıda anlattığımız durumları da yapanlar yine bizim vatandaşımız. Karaborsacı, stokçu, haksız kazanç elde eden, fahiş fiyatla ürün satan, haksız ve yersiz zam yapanlar dış güçler değil. Sen, ben ve o yani içimizden birileri. Ünlü yazar Emil Cioran “ahlaksızlığımızı kendimizden ne kadar uzağa yerleştirirsek o kadar mutlu oluyoruz” der. Vatandaş olarak ben para kazanırken, elimdeki herhangi bir ürünün değeri kat ve kat artarken sıkıntı yok, ama zeytin yağı fiyatları artınca hop kalkıyoruz. Ekonomimiz niye bu halde, neden bu saldırılara karşı savunmasız diye düşünen, sorgulayan yok. Neden Gürcistan Lari’si 4,5 TL ye çıkmış, Azerbaycan Manatı ne olmuşta 8,5 TL olmuş kimse dünü sorgulamıyor. Buyurun dış güçler suçlu. İlk taşı da en günahsız olanınız atsın.

Yazarın Diğer Yazıları