Geçtiğimiz seçim dönemlerinde Cumhur ve Millet İttifakları ile tanıştık.
Bu ittifaklardan memnun olan kesimler varken tabanda rahatsız olan kesimlerde çok oldu. Yine de ülke menfaatlerini öne süren liderler bir şekilde tabanlarını ve vatandaşları ittifaka razı edebildiler.
Şimdi önümüzde yerel seçimler var ve önce olmayacak denen ittifak yerel seçimlerde tekrar karşımıza çıktı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli herkes kendi yoluna dedikten birkaç gün sonra bekâ sorununu gerekçe göstererek ittifaka koşulsuz devam edileceğini açıklaması ile karşı cephe de millet ittifakına devam kararı aldı.
Aslında yerel seçimler ittifaka uygun değildir.
Yerel seçimlerde partilerden çok, partinin adayı, projeleri, vaatleri göz önünde bulundurularak oy kullanılması gerekir. Ama ülkemizde yerel seçimlerde de aday profillerine bakılmayıp siyasi bağımlılığa veya genel başkana göre oy veriliyor. İki ittifak oluşmasından dolayı şehrimizde büyükşehir belediyesi ve ilçe belediyelerinde diğer partilerin adaylarının henüz netleşmemesinden dolayı birçok yerde vatandaş iki aday arasında tercih yapmaya mahkûm edildi. Liderler veya parti teşkilatları tarafından vatandaşın önüne dayatılan birçok adaya halk tarafından rağbet edilmedi. Eskiden 5-6 hatta daha fazla adayla gidilen seçimlerde bir heyecan, kıyasıya bir yarış vardı. Şimdi ne o heyecanı nede kıyasıya yarışın izlerini dahi göremiyoruz. Bu duruma mecbur bırakılan vatandaşın büyük bir kısmı seçimlerde oy kullanmama niyetinde olduğunu açıkça ifade ediyor belki de bu dayatmaya karşı büyük bir tepki olacak bu oy kullanmaya karşı isteksizlik. Siyasi partiler cephesine baktığımızda da durum farklı değil. Bu işte en kârlı parti diyebileceğimiz Ak Parti’de bile neden dört ilçeyi bırakıyoruz diye söylenenler varken, Mhp cephesinde tam bir hayal kırıklığı var. Kazanmaya bu kadar yakın ortamda seçim öncesinde uzun süredir çalışmalar yapmış aday adayları varken kayıtsız şartsız ittifaka biat rahatsızlık yaratmış durumda. Millet ittifakı cephesinde de durum aynı. Uzun süredir yapılan görüşmeler hala sonuçlanmadı.
Özellikle Pınarbaşı, Bünyan, Akkışla olmak üzere birçok ilçede parti yönetimlerinde ve tabanda ciddi rahatsızlıklar var. Milletvekillerinin, parti yöneticilerinin, hatta genel başkanlar düzeyinde yapılan görüşmelerde kriz aşılacak mı bekleyip göreceğiz.
Bu sorunun bir diğer tarafı da aday adayları. Yıllarca partisine, ilçesine, şehrine hizmet eden, ilçe başkanlığı yapan, siyasi
faaliyetlerde bulunan insanlar seçim yaklaşınca adaylık beklentisi içine girmişti. Şimdi liderlerin aldıkları kararlar ile partilerinin seçim bölgesinde aday çıkarmamasından dolayı aday olamıyorlar. Bundan dolayı partilerden istifalar oldu ve daha da olacak gibi görünüyor.
Bu isimlerin ittifaklara katılmayan Saadet Partisi, Büyük Birlik Partisi ve Demokrat Parti gibi partilerle yoğun görüşme
trafikleri yaptıkları biliniyor. Millet ittifakında henüz son söz söylenmedi, karar alınıp ittifak tam netleştikten sonra birçok ismin bu saydığımız partilerden aday olması ya da bağımsız aday olarak seçime girmeleri mümkün.
Benim gözlemlediğim kadarıyla birçok yerde bağımsız aday ile karşılaşacağız. Buda iki aday arasına sıkışmış, durumdan memnun olmayan seçmenlere bir alternatif olacaktır.
Bir siyasetçinin bizim ilçemizde bekâ sorunu yok lütfen bizi ittifakın dışında bırakın diye serzenişini işitmiştim. Siyasi parti yöneticilerinin birçoğu da, vatandaşlar da çok dillendirmeseler de aynı şeyi düşünüyorlar.
Yerel seçimlerde ittifaklar yerel seçimin ruhuna uygun düşmedi. Ciddi rahatsızlıklar var. Bu rahatsızlıklar, bağımsız adaylıklar nasıl bir siyasi tablo ortaya koyacak bunun sonucunu görmek için hep birlikte 31 Mart gününü bekleyip göreceğiz.