Büyükşehir Belediyesi üç yıldır kitap fuarını uhdesine aldı.
Daha önce şahsi girişimciler tarafından birkaç kez yapılan kitap fuarları yok sayılarak birinci kitap fuarı adıyla üç yıl önce başladı. Belediye hangi amaçla bu işe el attı bilemiyoruz fakat sebebin siyasi olduğunu kestirmek zor değil. Kitap fuarının belediye organizasyonuna geçmesi ile birlikte bir yazarın konuşmasının engellendiği gerekçesi ile provokatif olayların cereyan etmesi fuarın geleceğine, yada başka yönlere evrilmesine zemin hazırladı.
Yıllardır şehrimizdeki kitap fuarlarını yakından takip ederim. Şehrimizde her yerde bulamayabileceğimiz ayağımıza kadar gelmiş kitapları alabilmek için her gün fuar ziyareti yapıp, bir fuar boyunca yüzü geçkin kitap almışlığım vardır. Ama bu sayı üç yıldır her geçen yıl azaldı. Bu yıl Kültür Bakanlığı standı olmasa iki kitap ile dönecektik eve. Kültür Bakanlığı’nın bastığı yaklaşık 10 kitabı mütevazi kütüphanemize katarak döndük evimize. Onun dışında kitap fuarı tam anlamı ile hayal kırıklığı idi.
Kayseri’de okumayı seven, okuma işini boş vakitlerini değerlendirme (hobi) olarak görmeyen, sistemli okuyan, kendi çaplarında büyük veya küçük kütüphaneleri olan, kitap sevdalısı diye tabir edebileceğimiz ciddi bir kitle var. Bu insanlar her yıl kitap fuarını bekler, hangi yayınevleri, hangi yazarlar gelecek beklentisi ile kitap fuarını ciddi şekilde takip ederler. Bu yıl neredeyse tamamı açısından fuar bir hayal kırıklığı oldu. Türk Dil Kurumu yok, Türk Tarih Kurumu yok, Atatürk Kültür Araştırmaları Merkezi yok, İletişim yok, Otto yok, Ayrıntı yok, İnsan yok, Büyüyen Ay yok, bana göre en önemlilerden biri olan ve her kitap fuarında mutlaka olması gereken Büyük Doğu Yayınları yoktu. Her fırsatta Necip Fazıl’ı anan, onun söylemlerini dilinden düşürmeyen insanların düzenlediği fuarda bir tane Necip Fazıl eseri yoktu. Sahaflar deseniz öylesine. Sahaf olmadan kitap fuarı olur mu Allah aşkına ?
Sol zihniyetteki eserler neşreden yayınevleri Kayseri kitap fuarına çok sıcak bakmıyorlar. Belediye ile siyasi uyuşmazlık mıdır, istedikleri satış potansiyelini yakalayamadıklarından mıdır katılmayan yayınevi çok.
Katılanlar da malum protesto olayından sonra katılmaz oldular. Bu yıl fuarda görüştüğümüz bir yayınevi yetkilisi maalesef Kayseri Fuarı bir yere doğru evriliyor böyle devam ederse ya seneye yada daha sonraki yıl bizde olmayacağız diye dile getirdi tepkisini. Söylemek istediği şey fuarın çocuk kitapları, yerel yazarlar, okul öğrencileri için test kitapları fuarına dönmesiydi. Belediye biz organizasyonu özel şirkete bıraktık içeriğine ve katılımcılarına karışmayız diyebilir. Büyükşehir belediyesi 3. Kitap fuarı yazıyorsanız içeriğine de katılımcısına da karışacaksınız. Bu fuarı çevre illerden gelerek takip ve merak edilen, her türden kitapların satıldığı, solcusunun sol, islamcısının islam, milliyetçisinin milliyetçi kitapları, yazarları bulabildiği, aranan, beklenen adından söz ettiren bir fuar yapmakla mükellefsiniz. İş bankası yayınları deseniz çarşıda mağazası var, diyanet yayınları deseniz hakeza öyle, biraz daha zorlasanız fuardaki kitaplardan fazlasını Akabe Kitabevi’nde bulabilirsiniz.
Hoş bu sene Akabe de katılmadı fuara. Test kitapları, çocuk kitapları, cin ali serisi şehrin her yerinde satılıyor zaten. Bunun için fuar yapmaya da gerek yok.
Kitap fuarı düzenlerken, fuarı düzenleyenlerin siyasi görüşleri, okuma alışkanlıkları, kültür düzeyleri değil şehrin tamamına hitap edecek, her türden kitap ve fikri barındıran bir fuar organize edilmelidir. Diğer türlü ben yaptım oldu anlayışı ile yüzbinlerce kişi ziyaret etti, imza kuyrukları oldu reklamları ile ancak kendinizi kandırırsınız. İlk yıl karşılaşılan provokatif bir olay olmasın başımız ağrımasın, herhangi bir yazar gelir konuşur milletin aklını karıştırır, sakıncalı bir kitap yüzünden olur ya bir telefon alır fırça yeriz ne gerek var böyle risklere diye düşünüyorsanız kolayı var. Tüm fuarı test kitapları, çocuk kitapları, boyama kitapları, cin ali serisi satan kitapçılara ilave olarak birde yerel yazarları doldurursunuz olur biter. Hiçte başınız ağrımaz.
Kültür hizmetleri kapsamında belediye tarafından tadilatı tamamlanan Kayseri Kalesi’nin son halini köşe yazımızda eleştirmiştik. Benimle aynı gün köşe yazısında Kadir Dayıoğlu’da benzer ifadelerle projeyi eleştirmişti. Başkan kameralar karşısında sanırım bize cevaben kale projesini eleştirenlere bir şeyden anladıkları yok, bilip bilmeden her şeyi eleştiriyorlar demişti. Bir haber kanalının sosyal medya hesaplarında videoya bir vatandaş yorumunda ‘sevmedik işte zorla mı sevdireceksiniz’ diye serzenişte bulunmuştu.
Buradan bu yazı ile ilgili gelecek cevap ve açıklamalara ön cevap niteliğinde kitap severler adına söyleyelim. Kitap fuarını sevmedik zorla mı sevdireceksiniz ?
