Büyükşehir belediyemizi geçtiğimiz dönemler de yaptığı hizmetler, aldığı kararlardan dolayı kimi zaman övmüş kimi zamanda eleştirmiştik.
Yaptığımız işin gereğide bu aslında. Vatandaş için, şehrimiz için, ülkemiz için ve hatta insanlık için iyi şeyler yapılıyorsa bu hizmetleri överek teşvik etmek, yanlış gördüğümüz olayları ve hizmetleri de eleştirerek değiştirilmesine katkı sunmak başlıca görevimiz.
Geçtiğimiz günlerde sık sık yaptığım gibi Büyükşehir Belediye Kütüphanesi’ni ziyaret ederek Erkan Bey’in çayını içtik kitap üzerine sohbet ettik. Benim gibi şehrimizdeki bir çok kitap meraklısı belediye bünyesinde kültür hizmeti olarak çıkarılan kitapları takip eder ve bu eserlerden faydalanmaya çalışır.
Son dönemde Büyükşehir Belediyesi tarafından çıkarılan Şeyh İbrahim Tennuri ve Gülşen-i Niyaz adlı eseri oldukça beğendim. Edebiyat Serisi kapsamında yayımlanan eser, ilimizde türbesi bulunan Şeyh İbrahim Tennuri Hazretleri’nin hakkında bilgiler ve ona ait olan Gülşen-i Niyaz isimli Divan Edebiyatı tarzındaki eserinden oluşmuş. Emeği geçenlere okurlar ve takip edenler adına teşekkürü borç biliriz.
Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanlığı Salih Özgöncü başkanlığında harika kültür himetlerine imza atıyor. Genç ve dinamik bir kardeşimiz olan Salih beyin ekibide kendisi gibi genç ve aktif. Bildiğim kadarı ile Salih başkan Kaytur A.Ş. şirketlerinide yöneten isim.
Kültür dairesinin son hizmetini gördüğümde bu fikri ortaya çıkaran, onay veren, uygulamaya geçirenler ile gurur duydum. Müzede sergilenen Kültepe’de ortaya çıkarılan Kil Tabletlerin Kültür Bakanlığın’dan onayını alarak birebir replikasını yapmışlar.
Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç imzalı ahşap bir kutuda, üzerinde tarihin anahtarı yazılı bir kilidi açtığınız zaman hakikaten tarih karşınıza çıkıyor.
Asurlular dönemine ait olan kil tabletlerde Kadın Tüccar Madawada’nın Alacakları, Agua’nın Vasiyeti, Bir Şirketin Sermayesinin Oluşturulması Ve Ortakların Anlaşması belgelenmiş.
Bu belgeler, kil tabletler şehrimizin tarihi. Şehrimiz sınırları içerisinde yaşayan medeniyetlerden günümüze kalan izler. Kayseri deyince akla gelen
mantı, pastırma, sucuk. Elbette bunlar şehrimizin değeri fakat kültürel değerlerimiz de azımsanmayacak kadar çok. Erkan Bey’den aldığım bilgilere göre Kültür Bakanlığı bu eserin iki yüz adet kopyasının yapılmasına müsaade etmiş. Dolayısıyla başkan kendisini ziyarete gelen protokol misafirlerine şehri tanıtmak adına bir hediye olarak takdim ediyormuş.
Hem bu eser için hem de buna benzer kültür eserleri için devamının getirilmesi çok önemli. İnşallah bu tür hizmetler artarak devam eder.
Şehrimizde Kültepe, Kaniş gibi Asur dönemi kalıntıları, birçok Selçuklu ve Osmanlı dönemi eseri mevcut. Erciyes dağı gibi bulunmaz bir nimet şehrimizde.
Buna benzer kültür eserlerinin tanıtımı hem vatandaş tarafından bilinmesini sağlayacak hemde kültür turizmi açısından şehrimize katkıları olacaktır.
Başta Memduh Büyükkılıç olmak üzere emeği geçenlere tekrar teşekkür ederiz.