Son dönemlerde ülkemizde camiler ve ibadethaneler siyasallaşmaya alet oldu. Seçim dönemlerinde hepimiz aynı gemideyiz gemiye su aldırmayın minvalinde hutbeler, camilerde açık açık yapılan adayların seçim çalışmaları, cami imamlarının kendi tercihleri yada belli merkezlerden gelen talimatlarla vatandaşlara yaptıkları siyasi telkinler derken ibadethaneler resmen siyasetin malzemesi haline geldi.
Vatandaşlarda özellikle genç cenahta camilere gitmeyen kişilerin sayısı artmaya başladı. Yapılan araştırmaların sonucundan ve özellikle çevremizde görüştüğümüz insanlardan edindiğimiz kanaate göre son birkaç yılda özellikle Cuma namazları başta olmak üzere camilere gitmeyen insanların tamamının hutbelerde verilen açık veya subliminal siyasi mesajlardan rahatsız oldukları yönünde.
Yeni nesil üzerinde yapılan araştırmalarda ateizm ve deizmin yaygınlaşmaya başlaması apaçık bir gerçek.
Bizim kültürümüzde camiler, ibadethaneler Allah’ın evidir. İnsanlar bu mekanlara ibadetlerini gerçekleştirmeye, manevi huzur bulmaya gelirler. Kimse gideyim de camide belki hoca bana siyasi telkinlerde bulunur bende ona göre oy kararımı şekillendireyim diye ibadethaneye gitmez. Veya bu hafta hutbe konusunda bana hangi devlet meselesi hakkında nasıl bir görüş bildirilecek öğreneyim diye bu mekanlara gidenler olduğunu düşünmüyorum. Aksine bu tür davranışlar hassas insanlarda irrite edici, bu tür olaylar karşısında daha hassas davranmaya yönelten durumlar oluşturuyor.
Bu meseleye nereden geldiğimizi merak eden olursa önceki gün şehrimizde Mısır eski Cumhurbaşkanı Mursi’in vefatı dolayısıyla selalar verildi ve Hunat Camii’nde gıyabi cenaze namazı kılınmış. Yoğun bir kalabalık ile kılınan cenaze namazından sonrada şehrimizin siyasileri konuşma yapmışlar.
Konuşmanın sonunda da liderimiz Tayyip Erdoğan’ın arkasında olacağız zaten arkasındayız mihvalinde söylemler gerçekleşmiş. İşin garip tarafı önceden planlı şekilde üzerinde Ak Parti logosu olan kürsü camiye getirilerek konuşmalar yapılmış.
Sayın müftülük yetkilileri söz konusu mekan, cami, ibadethane yönetim sorumluluğu sizde olan dinimizce kutsallık atfedilen mekanlardır. Buralarda bırakın siyaset yapmayı siyasetin esamesi dahi okunmamalıdır. Yarın başka bir siyasi parti kürsüsünü getirip cami bahçesine kursa parti liderini övmeye kalksa buna ne diyeceksiniz ? Yada başka bir parti aynı işi yapıp çıksa terör örgütünü camide övmeye kalksa buna sesiniz çıkacak mı ? Vatandaş buna ses çıkarmadıktan sonra bizim için sakıncası yok isteyen istediği gibi konuşsun diyecek misiniz ? Yok arkadaş biz bu duruma kesinlikle karşı çıkarız böyle bir gösteri yada konuşma yaptırmayız derseniz, nerede kaldı İslam dininin temellerinden olan eşitlik ilkesi ?
Yukarıda da bahsettiğimiz gençler arasında yaygınlaşan ateizm ve deizm in yaygınlaşması, insanların Cuma hutbeleri başta olmak üzere camilerde yapılan siyasi konuşmalar ve telkinler konusunda bir çalışmanız var mı ?
Oturduğunuz koltukların bekâ meselesi, rahatsız olmanız gereken bu tür durumlarda ses çıkarmanıza engel olabilir ama toplum açısından baktığımızda gidişat iyi değil. Dinin siyasallaşması yada dinin siyasete alet edilmesi sizin bekâ sorununuzdan inanın daha önemli.