Türkiye Yüzyılı projesi geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 28 Ekim tarihinde duyuruldu. Önümüzdeki yıl 100. Yılını tamamlayacak olan Cumhuriyetimizin ikinci Yüzyılı için hedeflenen projeler kamuoyuna tanıtıldı.
Muhalefet partilerinin parti projesi olarak değerlendirmesi, proje toplantısına ilgi göstermemesine neden oldu. Topyekûn vatandaşı ile, hükümeti ve muhalefeti ile birlikte sahip çıkılması gereken bir projeye muhalefet partileri destek vermedi.
Türkiye Yüzyılı söylemi; içi boş, sadece hamaset yaparak sürdürülebilecek bir söylem ya da proje olamaz. Böyle bir ortam oluştuğunda hani Türkiye Yüzyılı diye sorarlar.
Devletimiz uzun bir süredir yerlilik ve millilik projesi başlattı. Savunma sanayi başta olmak üzere birçok alanda yerli ve milli projelerin önü açıldı, ardı ardına hamleler gelmeye, dünyada ses duyurmaya başladı.
Türkiye milli araç yapabilir mi , yapamaz mı ? derken, bir ortak girişim gurubu meydana getirildi. Üç - beş yıl içerisinde Türkiye’nin elektrikli otomobili TOGG üretim bandından indirildi. Beğenin ya da beğenmeyin, yüzde yüz yerlidir veya değildir tartışmaları yapın fakat ortadaki başarıyı yabana atmayın.
Savunma sanayisinde adeta destanlar yazılıyor. Bir yandan mermisinden, tüfeğine, topundan füzesine kadar hummalı bir çalışma ile üretimler gerçekleşirken, diğer yandan insansız denizaltı aracından, milli savaş gemisine, milli uçak gemisine, insansız hava araçlarına, milli muharip uçağa, insansız savaş uçağına kadar birçok proje bir bir hayata geçiyor.
Anka, Aksungur, Akıncı ve benzeri birçok proje son dönemde hayata geçti. Özellikle Akıncı bölgemizde savaşların seyrini değiştirdi. Dünya da konuşuldu, birçok ülke sipariş sırasına girdi. Şimdi Savunma sanayii insansız savaş uçağı Kızılelma ile taçlandı. Dünya genelinde yeni olan bu sistemi ilk yapanlardan biri ülkemiz oldu gururlanmamak elde değil. Gelecek yıl göklerde süzülmesi beklenen milli muharip uçak ise başlı başına bir başarı öyküsü.
Türkiye çok uzak değil, birkaç yıl önce bu saydığımız araç gereçleri başka devletlerden alıyordu. Size mermi, top, füze, gemi, uçak satmak isterlerse veriyorlar, canları istemezse satmıyorlardı. Hatırlayın başka bir devletten alınan Heron adı verilen insansız hava araçlarının ile bize anlık görüntü diye aynı bölgenin daha önceki görüntülerinin aktardığı tespit edilmişti. Amerika taahhüt ettiği, parasını ödediğimiz F 35 uçaklarını vermedi, yerine talep ettiğimiz F 16 modeli uçakları vermekte ise hala direnirken, Yunanistan’a bedelsiz uçak gönderiyor.
Türkiye Yüzyılı Projesi kolay olmayacak. Dışa bağımlılığı azaltmak, ekonomik gelişme, hukuksal ve yapısal reformlar olmazsa olmazlar. Lakin bir yerinden başlamak diğerlerini arkadan getirecektir.
Dışa bağımlılığın en büyük etkenlerinden biri de enerji. Bu kış Avrupa, Rusya doğalgaz vermediği için enerji krizi yaşıyor, soğuktan titriyor. Doğalgaz olmayınca elektrikte kısıtlı. Sorun kısa zaman içerisinde çözülecek gibi görünmüyor. Ülkemizde şu an için böyle bir sorun yok ama her yıl doğalgaz için dış devletlere akıttığımız dövizler cari açığımızı artırıyor.
Bu alandaki açığı kapatmak için Fatih, Yavuz ve Kanuni isimli doğalgaz sondaj gemilerimiz göreve başlamış ve doğalgaz bulmuşlardı. İki yıl gibi kısa bir sürede bulunan bu gazı karaya çıkaracak hatlar, işleyecek tesisler hazırlandı. Dünde yeni bir rezerv bulunması müjdesi ile toplam bulunan rezervin 710 milyar metreküpe ulaştığını ülkece öğrendik. Önceden başka devletlerden kiralanan gemiler, gaz bulamayarak geçip gidiyordu. Şimdi bulunan rezerv Türkiye’ye 20 – 25 yıl yetecek düzeyde. Önceki akşam bu gelişmeleri duyunca ülkece gururlandık. Gurur duymayan var ise kendini bir kontrol etsin.
İktidar partisini sevmeyebilirsiniz, liderini sevmeyebilir, eleştirebilirsiniz ama bu devlet millet düşmanlığına dönüşmemeli. Defalarca bu köşede iktidarı, yöntemlerini, yerel yönetimlerini eleştirdik. Yapılan iyi işleri de aynı şekilde takdir etmek gerekir. Evet ekonomi kötü, küresel krizler ve savaşlar var, ülkece zor günlerden geçiyoruz ama elbet düzelecek bunlar. Bahçelinin ifadesi ile gerekirse soğan ekmek yeriz ama bağımsızlığımızdan taviz vermemeliyiz.
Gelelim muhalefet cephesine. Muhalefet partilerinden bu projeler ile ilgili ufakta olsa bir tebrik veya teşekkür mesajı duymadık. Bazı projeler parti projesidir deyip katılmadılar, kimi projelere de hiç duymamış gibi kulaklarının üstüne yattılar. Dahası iktidar hevesinde olan bu partiler, iktidara geldiklerinde bu proje ve çalışmaların geleceği ile ilgili bir kelam etmiyorlar. Bu projeleri devam ettirip olanın üzerine ekleyecek misiniz, yoksa bu projeler siyasi deyip elinize baltayı alıp biçecek misiniz ?
Tayfun füzesini ateşleyip deneme yapıyorsun, Yunanistan korkudan titreyip bağırıyor, bizim muhalefetten ses yok. Kızılelma isimli insansız savaş uçağı göklere çıkıyor, dünya konuşuyor bizim muhalefet partileri suskun. Altılı masa içerisinde milliyetçi olduğunu iddia eden liderlere bir hatırlatma ile bitirelim yazımızı; Türk’ün Kızılelma’sı Turan’dır. Amerika da hamburger yiyenler ile, İngiltere’de ve Almanya’da ne yediği belli olmayanlarla ulaşamazsınız Kızılelma’ya.
