Bu hafta Cuma namazını her zaman olduğu gibi Organize Sanayide yeni yapılan Fevzi Mercan Camii’nde kılmak nasip oldu.
Camiye girerken Cuma günleri kalabalık çok olması hasebiyle park yerleri yetişmiyor, cadde üzerinde uzak bir yere aracımızı park ederek camiye doğru yürüdük.
Cami’nin 24. Caddeye bakan kapısında 10-15 araçlık V.I.P. araçlar için ayrılmış bir bölümü var.
Plastik dubalarla çevrilen vatandaşın arabasını park edemediği, O.S.B. başkanının makam aracı, müftülerin, önemli misafirlerin, siyasilerin araçlarının konulduğu bölümde birkaç fotoğrafçı görevlilerle araçları buraya mı alacaksınız diye konuşurlarken duydum ve içimden Allah’ın(c.c.) evine çok önemli misafirler gelecek herhalde diye geçirdim.
Zira İngilizce bir terimin kısaltması olan V.İ.P. ( very important person) yani çok önemli kişi sözcüğü ile son yıllarda sık karşılaşıyoruz.
Camiye girip bir yere oturduktan bir süre sonra Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, O.S.B. Başkanı Tahir Nursaçan, Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayraktar ve Ak Parti İl Başkanı Şaban Çopuroğlu gözüme çarptı başka çok önemli kişi var mıydı bilmiyorum.
Zeki hoca hutbede vaaz verirken aklıma 2-3 yıl önce Ankara Çukurambar’da bir cuma namazında karşılaştığım manzara geldi. Caminin çıkış bölümünde ayakkabılarımızı almaya çalışırken o dönem bakan veya başbakan yardımcısı olan Numan Kurtulmuş bey namazını eda ediyordu. Bir yandan vatandaş ayakkabısını almaya çalışıyor bir yandan iki fotoğrafçı bakan beyin namazını baştan sona fotoğraflamaya çalışıyordu. Bakan bey kıyamda, bakan bey rükuda bakan bey secdede ardı ardına flaşlar patlıyordu. Şeytan bu insanın aklına camide de olsa türlü türlü fikirler getiriyor. İl müftülüğüne hitaben bir dilekçe vermek geldi aklıma.
Bu tür çok önemli kişiler hayatları boyunca V.İ.P. hizmete alışmış kişiler. Havaalanında V.İ.P., restoranda V.İ.P., uçakta V.İ.P., makam arabaları V.İ.P. Dolayısıyla Emr-i Hak vaki olup bu kişiler öldüğünde V.İ.P. hizmete alışık olduklarından asri mezarlıkta V.İ.P. bir kapı açılarak özel güvenlikli ve korumalı kabirler oluşturulması, defin işlemi esnasında fotoğrafçıların titizlik ile her anını kayda alması, fani hayatta iken yaptıkları ibadetlere ait görüntülerin bir hard disk içerisinde kabre konmasının bu kişilerin ahiretteki sorguları sırasında ispat açısından faydalı olacağından diye dilekçe konusunu aklımdan geçirirken Zeki Hoca hutbeyi bitirmiş dua kısmına geçmişti. O gür sesi ile kendime geldim ‘YARABBİ GEÇİCİ DÜNYA NİMETLERİ İLE KENDİNDEN GEÇİP AHİRETİNİ MAHVEDENLERDEN EYLEME BİZİ’ diye hakırdı. Amin Zeki Hocam Aminnnnnn. Beyler kim geliyorsa gelsin geldiğiniz yer Allah’ın evidir. Makam araçları, koruma araçları, fotoğrafçılar ile hangi etkinliğe katılıyorsanız katılın. Camiye vatandaş nasıl geliyor ise sizde öyle gelin. İnsanların Allah’ın(c.c.) huzurunda birbirinden farkı yoktur. İnsanlar namazda ve kabirde eşittir birbirine. Siz camiye V.İ.P. araçlarınızla gelip özel bir karşılama gördünüz diye Cennete de V.İ.P. kapısından almayacaklar sizi. Daha derinine inersek burada fetva vermeye kalkmayalım ama sizin makam araçlarınızla şoförleriniz ile cuma namazına gelmeniz büyük ihtimal haramdır.
Müftülüğümüze sorarsak belki de fetva verecektir. Bu duygu ve düşünceler eşliğinde bir Cuma namazını eda ettik Allah(c.c.) kabul etsin inşallah. Cami çıkışına geldiğimizde olay daha da netleşmişti. Korumalar senin başkan geliyor benim başkan gelmedi v.s. konuşurken siyah renkli önemli insanların binebileceği markalarda 2-3 minibüs, birkaç yine önemli insanların binebileceği markalarda siyah renkli içi görünmeyen makam araçları, koruma araçları, zabıta, trafik polisi, fotoğrafçılar görmelisiniz curcunayı. Tabi ki bu arada işçiler de çıkıyor aynı kapıdan manzaraya şahit olanlar kendi aralarında konuşuyorlar. Kulak kabarttım ne diyorlar diye biri diğerine ‘Lan bak senin benim paramla bindikleri arabalara’ derken az ilerde bir başkası ‘bu zamana kadar oy verdim bunlara ama artık yok’ diye fısıldanırken konuşulanları duymadan da-da-dat sesleri ile ayrıldılar camiden. Koskoca başkanlar bir ayrıcalıkları olacak sende abartmışsın diyenleriniz olabilir, onlara cevabım sadece şunu düşünün. Allah (c.c.) Resulü Peygamberimiz (s.a.v.) bugün hayatta olsa ve aynı camiye namaza gelseydi sizce nasıl gelirdi ?