Kemal Yavuz

Ahirette Organların Konuşturulması

Kemal Yavuz

Ahrette, diriltilme, toplanma, Allah’a arz/sevk edilme, bilgilendirme yapılırken insanın dünyada ne yaptığını belgeleme yoluyla organlarının da konuşturulması olacağını Allah Kur’an’da açıklıyor. Dünyada yaptığım gizli, açık şeyleri kimse görmüyor, bu da unutulur zannıyla yapılan işlerin ahrette açığa çıkartılacağını hiç bir şeyin gizli kalmayacağını açıklıyor. 41/Fussilet 19, “Allah’ın düşmanları olanlar, ateşe sürülmek üzere toplatıldıkları gün, hepsi bir araya getirilirler.” 41/ Fussilet 20, “Nihayet oraya getirildikleri zaman kulakları, gözleri ve derileri işledikleri işlere/amele karşı kendilerinin aleyhine şahitlik edeceklerdir.” Fussilet 21, “Derilerine, niçin bize şahitlik ediyorsunuz derler, onlar da her şeyi konuşturan Allah, bizi de delil olarak konuşturdu. İlk defa sizi Allah yaratmıştı, yine O’na döndürülüyorsunuz derler.” Fussilet 22, “Siz ne kulaklarınızın, ne gözlerinizin, ne de derilerinizin kendinize şahitlik edeceğinden sakınmıyordunuz, yaptıklarınızdan çoğunu Allah’ın bilmeyeceğini sanıyordunuz.” 24/Nur 24, “Yapmış olduklarına, dilleri, elleri ve ayakları kendilerine şahitlik edeceği gün onlar için çok büyük bir azap vardır.” 36/Yasin 65, “O gün onların ağızlarını mühürleriz de, Bize elleri ne yaptığını anlatır, ayakları da şahitlik eder.” 

 Bu ve benzeri ayetlerden şunu anlıyoruz ki, Allah insanların dünyada yaptığı şeyleri kendi vücudunun kendisine şahitlik edeceği bir mekanizmayı da devreye koyacaktır. Allah ilahi mahkemede kendi vücudundaki organların şahitlerin şahitliği ile kimseye adaletsizlik edilmeyeceğini, onun için dünyada dikkatli davranıp açık, gizli işler/amel yapılırken bunu ahrette ortaya çıkacağını Kur’an da açıklayarak duyuruyor ve mazeretlerin işe yaramayacağını, zaten mazeret edemeyeceğini ikazlarıyla açıklıyor. 

Ahrette bu organlar nasıl konuşacak denilirse, bu dünyada insana konuşma şekli veren Allah ahrette de organlara böyle bir yetenek elbette verecektir. Yaptıklarını İnkâra kalkışsalar da suçlarını kapatamayacaklardır. Zaten mazeret edemeyecekler, 77/Murselat 35, “Bu gün inkârcıların konuşamayacağı bir gündür.” Murselat 36, “Onlara izin de verilmez ki, mazeretlerini açıklasınlar.”  66/Tahrim 7, “Ey inkârcılar, bu gün özür dilemeyin. Siz, ancak yaptığınız ve işlediklerinizin cezasını çekeceksiniz denilir.” 75/Kıyamet 14, 15,” Artık insan kendinin şahit’idir. Çünkü isterse özürlerini sayıp döksün.” 
 

Yazarın Diğer Yazıları