Bu başlık Hucurat suresi birinci ayetten alınmıştır. Birinin ben Müslüman’ım demesi, onun gerçek bir mümin olduğu anlamına gelmez. Müminin müminlik şartı, ben Müslüman’ım, Müslüman ülkesinde doğdum, anam, babam, yakınlarım hep Müslüman, adım Müslüman, demekle değil, Allahın emirlerine uygun iman etmekle olur. Çünkü Allah sizin hangi inanç sisteminin sizi mutlu edeceğini bildiği için ona göre din gönderir. Allah, insanın keyfine göre din göndermez ve uydurulan ve adını din koymakla o Allah yanında din olmaz. Ayet şöyle, 49/Hucurat 1 “Ey iman edenler, Allahın elçisi Kuranı tebliğ ederken söz ve kararlarınızı Allahın mesajının önüne geçmeyin. Allaha karşı gelmekten sakının, çünkü Allah her şeyi duymakta ve her şeyi bilmektedir.”
Allahın ve Resulünün tebliğ ettiği Kuranın önüne, yani bunların yerine duyduğunuz ve uydurduğunuz sözleri geçirmeyin. Adam din anlatıyor sözler Kurandan değil, falan mezhebe göre deyip, mezhep görüşlerini, falan efendiye göre deyip, tarikat görüşlerini anlatıyor. Anlattıkları Allahın gönderdiği, Resulün tebliğ ettiği dine uygun değil. Şu ve benzeri ayetler ne olacak, 33/Ahzab 36 “Allah bir konuda hüküm vermiş ve Resul de tebliğ ettikten sonra herhangi bir konuda hiçbir mümin erkek veya mümin kadının kişisel tercihlerine göre davranma hakkı yoktur. Kim Allaha ve Allahın ayetlerini tebliğ eden Resulüne karşı gelirse, apaçık bir sapkınlığa düşmüş olur.” Burada Resulümüzün görevini iyi bilmek gerekir. Resulümüz dine ilave eden ve dinden çıkartan değil, Allahtan aldığı ayetleri olduğu gibi eksiksiz ve fazlasız tebliğ edendir. Sonrada kalkıp Resulümüzün sünneti şöyle diye dine uydurmalarını ilave ettirenlere uyup, Allahın ve Resulümüzün tebliğ ettiği Kuranın önüne geçiyorlar ve yaratılmışların sözlerini önde tutuyorlar. Resulümüz hem Allahın Kuranını tebliğ edip buna uyacaksınız diyecek sonrada, haşa Allah dininde eksiklik yapmış Resulümüzde tamamlamış hükmüne getiriyorlar. Allahın gönderdiği ayetlerden haberi yok.
31/Lokman 6 “Ama insanlardan öyleleri de var ki, bilgisizce başkalarını Allahın yolundan/dininden saptırmak ve ayetleri geçersiz kılmak için bir takım boş HADİSLERİ öne sürerler. İşte böylelerine perişan ve zelil edici bir azap vardır.” Resulümüzün hadisi Kurandır, başka uydurmalar hadis değildir ve müminler onlara uymamalıdır. 77/Murselat 50 “Peki onlar bu Kurana inanmayacaklar da, bundan sonra hangi HADİSE inanacaklar.” Ayetler bu, sizce Resulümüz bu ayetleri yalanlayıcı başka hadis söyleyebilir mi? Buna sıfatları müsaade etmez. Hadislerle ilgili Resulümüzün tavrı davranışı nasıl olmuş bakalım.
Rivayete göre, “Resulümüz buyurdular ki, benden Kuran dışında hiçbir şey yazmayın. Kim benden Kuran dışında bir şey yazmışsa imha etsin.” (Müslim, sahihi Müslim, kitabi züht. Hanbelmüsned 3/ 12, 21, 33. Ed-darimi mukaddime 42.) Rivayete göre, “Allah Resulünden hadislerini sözlerini yazmak için izin istedik, bize izin vermedi.” (Tirmizi, ilm 11. Müslim, zühd 72. ) Yine rivayete göre, Hz. Ebu Bekir, Resulümüzün ölümünden sonra, Müslümanları toplayarak onlara şöyle dedi , “Sizler Resulden farklı, farklı hadisler naklediyorsunuz. Bu durumda sizden sonrakiler daha büyük anlaşmazlıklara düşeceklerdir. Allah Resulünden hiçbir hadis nakletmeyin. Sizden hadis nakletmenizi isteyenlere, işte Allahın Kuranı elimizde, onun helalini helal, haramını haram görün.” (Zehebi, Tezkire 1/3, İbniEbi Melike.) Resul ve sahabenin emri bu.
