Kemal Yavuz

Allah'ın emri ile tek hücreden insana…

Kemal Yavuz

İnsan, elma, armut, söğüt, arı gibi canlılar çok hücrelidir. Çok hücrelilerin başlangıcı ise tek hücredir. Tek hücrelerdeki, döllenmeyi inceleyip, tek hücreliden nasıl oluyor da milyarlarca hücre meydana geliyor ve bu hücreler şekil alıp insan veya hayvan oluyor. Cevapsız kalan soruları ele alan bazı filozoflar, bilgi yetersizliği insanı dindar etmektedir şeklinde söz konuşuyorlar. Bilgi okyanusunda kaybolan bir sürü ilim adamı kaybolmanın telaşı içinde çırpınmakta, denize düşen yılana sarılır kabilinden, kendi hükümlerine sarılıp, kurtulacaklarını sanmaktadırlar. Bunların yanında ilim okyanusunda aklın pusulasını, tecrübe benin haritasını kullanan ilim adamları ise, sahili görüp, buraya kadarı bizim ilmimize ait, bunda ötesi Allahın’dır diyerek, kendi paylarına düşen ilmin, bir lütuf olduğunu kabullenmişler. Çünkü ilim insana has bir şeydir.

İnsan olduğumuza, insanlar içinde ilim sahibi olduğumuza sevinmek ve şükretmek yine insanın vazifeleri arasındadır. 55/Rahman3 ‘İnsanı Allah yarattı.’  Rahman 4 ‘İnsana düşüncesini ifade etmeyi Allah öğretti.’ Rahman 5 ‘Güneş ve ay Allahın belirlediği bir yasaya/hesaba göre hareket eder.’  Rahman 6 ‘Bitkiler ve ağaçlar da Allahın koyduğu yasasına uygun olarak hayat sürerler.’ Rahman 7 ‘Allah gök yüzünü yükseltti ve kainatta şaşmaz bir denge ve düzen kurdu.’ Rahman 8 ‘Sakın adalet ölçüsünden şaşıp haddinizi aşmayın.’ Rahman 9 ‘Ve dengeyi adaletle ayakta tutun, sakın dengeyi bozmayın.’ Rahman 10 ‘Allah yeryüzünü bütün canlıların ayağının altına serdi.’ Rahman 11 Orada envai çeşit meyveler, salkım saçak hurma ağaçları.’ Rahman 12 ‘Ve filizle nen danelerle mis kokulu bitkiler ve çiçekler vardır.’ Rahman 13 ‘O halde Rabbinizin onca nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz.’ İşte insanın başlangıcı tek hücreye dayandığın- dan,  çocuğun anne ve babadan izler taşıması mümkün olduğu gibi, diğer akrabaların izlerini de taşıyabilirler ki, buna kalıtım veya soya çekim denir. 

Sebepler dünyasında yaşıyoruz, her şey bir sebebe dayanıyor. Sebepler zincirinin ilk halkasına gidecek olursak, burada durakla- yıp, bu nereden çıktı? Veya bunu kim yarattı yaptı? Demek zorundayız. Şöyle bir düşünelim, koyun sürülerini düşünelim. Onlarca, yüzlerce koyun bir arada yavruları da var. Ama yavrular annelerini emmek için bırakıldığında her kuzu veya oğlak o kadar kuzu, oğlak, koyun, keçi içinde hiç annesinden başkasını bulmuyor. Bulsa bile anne başka kuzuyu veya keçi başka oğlağı emzirmiyor. Allah yoktan yaratırken her canlıya bir görev vermiş, her canlı da görevini Allahın verdiği ve yüklediği görevi eksiksiz yerine getirmektedir. Bunlar hangi okullarda okumuşlar, nasıl bir eğitim almışlar. İşte bunun cevabı yoktan var eden ve yaratan Allahın ilmi, bilgisi, ölçüsü ile yapılmıştır. Bir ailede, aile reisi ibadet etmek kastıyla işini bırakıp evde bir köşeye çelip, nafile namaz kılsa, kendisi gibi namaz kılmayanları da tenkit etse bu yaptığından dolayı hatalıdır. Çünkü ibadet sadece namaz, oruç, zekat ve hacdan ibaret değildir. Teraziyi doğru tutmak, emanete riayet etmek, yalan söylememek, bir işte ve iş yerinde çalışmak, rüşvet alıp vermemek, faizden kaçınmak, komşularla iyi geçinmek, esnafsa iyi mal alıp pahalıya saymamak gibilerde ibadettir ve nafile namazlardan daha önde ve farzdır. Nafile yapılınca sevabı olan, yapılmayınca da Allah tarafından sorgusu olmayandır Başkaları çalışsın ben yiyeyim demek de doğru değildir. Her şeyin aşırısından kaçınmalıyız.

Yazarın Diğer Yazıları