Kemal Yavuz

Fatiha suresi ışığında Allah ve yetkileri

Kemal Yavuz

 Allah ceza gününün sahibidir, 82/İnfitar  19  ‘Hesap günü; hiç kimsenin, hiç kimseye zerre kadar bir fayda sağlamayacağı bir gündür, çünkü o gün hüküm vermek/yetki yalnız sadece Allaha aittir.’  6/Enam 164  ‘De ki: Allah, her şeyin Rabbi yöneticisi ve kural koyucusu iken, ben Allahtan başka bir Rab mi/kural koyucu mu arayayım. Herkesin işlediği günahlar yalnızca kendini bağlar. Çünkü hiçbir sorumlu, bir başkasının sorumluluğunu yüklenemez. Sonra hepinizin dönüşü Rabbinize olacak, Allah’ta tartışıp anlaşamadığınız tüm gerçekleri size haber verecektir.’   35/Fatır  18  ‘Hiçbir günahkar, bir başkasının günahını yüklenemez. Günahı ağır olan biri başka birini çağırıp günahının bir kısmını taşımasını/almasını istese o kişi en yakını bile olsa ona hiçbir günah yüklenmez. Sen ancak Rablerine içten derin bir saygı duyan ve namazı hakkıyla kılan kimseleri uyarabilirsin. Artık kim şirkten arınırsa ancak sadece kendisi için arınmış olur, çünkü dönüşünüz Allaha’dır.’ İnsanları şeytani düşünceyle aldatıp sizin günahınızı biz affeder ve affettiririz diyerek Allahın affetme yetkisine ortak olanlar, hem kendilerini, hem de kandırdıkları insanları şirke bulaştırmışlardır. Zaten bağlandıkları kişiler Allahın yaratmış olduğu varlıklardır.  

7/Araf 194  ‘Şüphesiz ki, Allah ile aranıza koyup yardıma çağırdıklarınız sizin gibi kullardır. Eğer onların size yardım edeceğine dair iddianızda doğruysanız haydi çağırın da cevap versinler.’ 12/Yusuf  40  ‘Allahın yanında kulluk ettikleriniz/din koyucu zannettiğiniz sizi ve atalarınızın uydurduğu birtakım isimlerden başka bir şey değildir. Halbuki Allah, bu konuda herhangi bir bilgi ve belge indirmemiştir. Çünkü dinde hüküm koyma yalnızca Allahın’dır. Allah kendisinden başkasına kulluk edilmemesini/din koyucu yapılmamasını emretmiştir. İşte doğru ve sağlam din ve din anlayışı budur; fakat insanların çoğu bu gerçeği bilmiyorlar.’ Allah gönderdiği ve Resulün tebliğ ettiği Kuran ayetleri neyi açıklarsa açıklasın, bazı insanların umurunda değil, onlar ancak kendilerine öğretilen yanlışlıkta ısrar etmektedirler.  34/Sebe  31  ‘Gerçekleri örtbas edenler, Biz bu Kurana da ondan önce gelen vahiylere de asla inanmıyoruz dediler. Sen bu vahye inanmayanları Rablerinin huzurunda tutulduklarında birbirlerini suçladıkları o anı bir görmeliydin.

Zayıf bırakılmış/uyanlar uyulanlara/büyüklük taslayan büyüklerine, siz olmasaydınız biz kesinlikle müminlerden olacaktık derler. Sebe 32  ‘Büyüklük taslayanlar/uyulanlar zayıf bırakılanlara/uyanlara, size doğru yol rehberi Kuran geldikten sonra sizi Kurandan biz mi alıkoyduk? Hayır, asıl suçlu sizsiniz derler.’  Sebe 33  ‘Bu kez zayıflar/uyanlar büyüklerine uyduklarına, hayır, gece gündüz kurduğunuz hile ve tuzaklar ile bize, Allaha yabancılaşmamızı/şirk koşmamızı ve birilerini Allaha denk güçler edinmemizi dayatıyordunuz. Onlar asıl pişmanlığı, kendilerini bekleyen azabı görünce yüreklerinin ta derinliklerine yaşayacaklar. Biz de o sapıtanların boyunlarına demirden halkalar geçireceğiz. Hem yaptıklarının bunun dışında bir karşılığı mı var?’  Resulümüzün yetkisi 9/Tövbe 80  ‘Ey Muhammed, onlar için ister af dile, ister dileme, onlar için yetmiş kez af dilesen de, Allah onları asla affetmeyecektir.’ Aynı anlama yakın 63/Münafikun 6. Ayet.  39/Zümer 19 ‘Resulüm hakkında azap hükmü kesinleşmiş kimseleri ve ateşte olanları sen mi kurtaracaksın.’ Birileri Resulümüzü de Allahın yetkisine ortak etmeye devam ediyorlar.      
 

Yazarın Diğer Yazıları