Şeytan ve şeytanlaşmış insanlar, kendi kadrolarına dahil ettiği kadrolarıyla, rüyalara girip insanları telaşa sürükler. Mesela, insanları açlıkla ilgili manşetlerle korkutup gündemi saptırırlar. İnsanları oyun ve eğlenceye çekerek, şuursuz, duygusuz, idealsiz, nemelazımcı ve bunun gibi ortak oldukları günah sektörünün müşterisi haline getirip müşterilerini çoğaltırlar Kimi zaman sansürcüdürler, vatan bölünmenin eşiğine gelmiş, milli bütünlüğümüz zora sokulmuş, dilimiz, dinimiz, kültürümüz, soyumuz, Türk kimliği tehlikeye düşürülmüş bunlar için önlem almak, mücadele etmek unutturulmuştur. Bazen pireyi deve göstermekte, deveyi pire göstermekte çok maharetli ustalaşmışlardır. Önemli hayati gündemleri, çok küçük harflerle dizip anlatırlarken, hiç mi hiç değeri olmayan magazin haberlerini öyle büyük harflerle ve sözlerle gündeme taşırlar ki, akılları karıştırırlar. Beyazı siyah, siyahı beyaz göstermenin komisyonunu almanın hesabını yaparlar. Toplumun düzelmesi için doğruluktan adaletten, ahlaktan güzellikten hiç haberdar etmezler.
Bozgunculukta öncülük ederler de ıslah edici yolları gündeme getirmezler. 11/Hud 85 “Ve ey kavmim ölçüyü ve tartıyı adaletle yapın. İnsanlara eşyalarını eksik vermeyin. Yeryüzünde bozguncular olarak dolaşmayın.” 7/Araf 56 “Islah edilmesinden sonra (Allahın koyduğu düzeni) yeryüzünde bozgunculuk yapmayın. Allaha rahmetini umarak dua edin.” 26/Şuara 183 “İnsanların hakkı olan şeyleri kısıp, kısıp yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkartmayın.” Yaşadığımız dünyada her insanın yanına takip için polis, jandarma, zabıta koyamazsınız, Allahın gördüğünü kameraya çektirip kayıt altına aldırdığını, ahrette bunun hesabını soracağını bilmemiz lazım. Hemen birbirlerine haber edip şöyle zam yaparsak şunu kazanırız diye aylar öncesinden haberdar ediliyorlar. Bu manada asparagas habercilik yapıp sahteciliğe yönlendirirler. O yalan haberciliğine kulak verenleri aldatıp dalalete düşürüp yalan dolmuşuna bindirirler. Şükür, kanaat, sabrı, helalı unutturup, aman ha zarar edersin diye dünyalık için ahretini kaybettirirler. 3/Ali İmran 134 “O takva sahipleri ki, bollukta da, darlıkta da Allah için alıp, verip harcarlar, öfkelerini yutarlar. İnsanları affederler. Allah güzel davrananları sever.”
41/Fussilet 34 “İyilikle kötülük bir olmaz, sen kötülüğü en güzel bir şekilde önle. O zaman seninle aralarında düşmanlık bulunan kimse, sanki candan bir dost olur sana.” Beyinlerini iş üretim merkezi olarak değil de, mazeret üretim merkezi olarak çalıştırıp sattıkları malları fiyatlandırıp, pahalılığa sebep olanlar pişman olacakları ahrette, başka bir mazeret bulamayacaklar ve pişmanlık işe yaramayacaktır. Bu vatanda birlik ve beraberlik içinde olup huzur içine yaşamak varken, kimse kimseyi kandırmıyor, hile yapan sadece kendini kandırıyor. Etrafımızdaki ülkelere bakıp ders almalıyız. Hiç kimse bize yaşamamızı sürdürmek için, ne insan verir, ne de ülke. Ne yapacaksak insanımızı ve vatanımızı ayakta tutarak yapacağız.
8/Enfal 46 “Allaha itaat edip Resulüne uyun. Birbirinizle çekişmeyin. Sonra korkuya kapılırsınızda kuvvetiniz dağılır gider. Birde sabredin, Allah sabredenleri sever Dürüst davranmayanlar daima toplumların ayak bağı olmuşlardır. Bu tehlikeli oyunları esnaf ve millet çok iyi analiz etmeliler. Çünkü hepimizin, çoluk çocuk, torun geleceği birbirimizi koruyup kollamaktan geçer. Şer güçler fırsat bekliyor, ekonomimize konmak için, geç kalma.