Hayat ne kuvvetlinin galip geldiği bir mücadele, ne de tesadüftür. Mesela hamsi balığı insan için değerli bir besin kaynağıdır. Hamsiyi yoktan var eden Allah’tır ve değişime uğrayarak hamsi olmamıştır. Yine eklem bacaklılar sınıfından bir cins karıncalara bakıyoruz, dünyanın her yerinde aynı birbirine benzemektedir. Karasineklerle, sivrisineklerin arasındaki farklar, tesadüf müdür? Kazlarla ördeklerin değişik yaratılışları bir bilen yaratıcı şuurun işidir. Sokakta bazen çok çeşitli arabalar görürüz. Birbirinin aynı olanlarla, başka birbirinin aynı olan değişik marka arabalar var. Fabrikaları ve modeli ayrı olanlar birbirinin aynısı değil değişiktirler. Aynı modellerin birbirine benzemesi bir kastın ve bilinçli şuurun gayretiyle yapılmıştır. Zaten bunları ve diğer ihtiyaç mallarını yapanlar yoktan var edememişler de Allah tarafından yoktan var edilen hammaddelerden elde ettikleri malzemelerle yapmışlar. Yapılan markaların birbirinden ayrı oluşu da bir bilinç ve şuurun sonucudur.
16/Nahl 5 “Evcil hayvanları da Allah yaratmıştır. Onlardan giysiler yapar, daha birçok yararları yanında bir de yiyecek elde edersiniz.” Nahl 8 Allah, atları, katırları ve merkepleri hem binmeniz, hem de hayatınıza renk katması için yarattı. Ve Allah, daha sizin bilmediğiniz neler yaratacaktır. 43/Zuhruf 9 “Şimdi onlara gökleri ve yeri kim yarattı diye soracak olsan, üstün ve kudret sahibi ve her şeyi bilen Allah yarattı diyecekler.” Zuhruf 10 “Evet Allah, öyle bir Allah’tır ki, yeryüzünü yaşam alanı haline getirmiştir. Ve gideceğiniz yere kolayca ulaşasınız diye dağların arasından sizin için yollar açmıştır.” Zuhruf 11 “Gökten yağmuru belli bir kadere/ölçüye göre indiren de Allah’tır. Nasıl biz yağmurla ölü toprağa hayat veriyorsak, sizde ölümden sonra böyle dirileceksiniz.” Zuhruf 12 “Her türlü canlıyı dişi erkek olarak çiftler halinde yaratanda, binmeniz için gemileri ve hayvanları var eden de Allah’tır.”
Ayetlerden anladığımız kadarıyla hiçbir şey başıboş değildir. Keyfi veya tesadüfen olan bir şey yoktur ve her şey Allah tarafından yoktan var edilmiş, insanlarda Allahın yoktan var ettiği şeylerden alet, edevat benzerlerini icat etmişlerdir. Pek çok ağaç ve bitki meyve ve yemiş verir, ama kavak ağacıyla söğüt ağacına meyve verdiremezsiniz. Yine eğrelti otuna da meyve verdiremezsiniz. Bunları yoktan var eden Allah bünyelerine öylesine bir bilgi fihrist koyup format atmış ki, milyarlarca yıllardan beri, Allah tarafından nasıl yoktan var edildiler ise aynı şekilde devam etmektedirler ve şekil ve tür değiştirme olmamaktadır. Boyu 30 met- re, ağırlığı 150 tonu bulan balinada, 5 santimi geçmeyen kır fareleri de tür değiştirmemiştir. 16/Nahl 65 “Allah’tır gökten, bulutlardan su indirerek onunla ölümünden sonra toprağa hayat veren. Hiç şüphe yok ki, hakikate kulak veren bir toplum için bunda bir ibret vardır.”
Nahl 66 “Sizin için sağmal hayvanlarda da bir ibret vardır. Nitekim size, onların karınlarındaki besin artıklarıyla kan arasından süzülüp gelen ve içenlerin boğazından yağ gibi akıp geçen tertemiz halis bir süt içiriyoruz.” Nahl 67 “Hurma ağaçlarının ve üzüm bağlarının ürünlerin den hem sarhoşluk verici, aklı gideren içecekler, hem de güzel yiyecek ve içecekler elde ediyorsunuz.” Nahl 68 “Rabbin bal arısına şöyle vahiy etti. Dağlarda, ağaçlarda ve insanların yaptıkları çardak ve kovanlarda kendine yuvalar yap. Nahl 69 “Sonrada her türlü meyveden ve çiçeklerden Rabbinin sana öğrettiği yoldan gidip insanlar için şifa olan bal yap...”
