Hayvanlar bir başka alemde tahsil görmüş gibi, doğduktan kısa zaman sonra kendilerine mahsus sanatkarı ve işleri hemen öğrenirler. Fakat sonradan yeni bir şey öğrenemezler. İnsanlar cahil doğar, ama öğrenme kabiliyetleri vardır. Ömür boyu öğrenmeye, anlamaya muhtaçtırlar. İnsanlar bu imkanları kendisine bahşeden Allaha ibadet edip dua etmek ve bütün nimetleri kendisine sunan Allaha, teslim olup şükretmesi kendisi için faydalı olacaktır. Dahası var, yeşil bitkiler folmaldehit yapmakla kalmaz, bir de oksijen çıkartırmış. Herhalde biz insanlara acıyorlar ve sanki diyorlar ki, bu adamlar ısınmak için onun, kömür yaktıkları yetmiyormuş gibi bir de naylon torbaları ve naylon eşyaları yakıp havayı kirletiyorlar. Arabaların eksoz gazları da büyük şehirleri yaşanmaz hale getirdiler. İyisi mi şu medeniyet hayranlarına biraz yardım edelim, kirli havalarını oksijenle yıkayalım nefes alma imkanlarını bulsunlar. 55/Rahman 33 ‘Ey cin ve insan toplulukları, göklerin ve yerin çerçevesinden çıkıp gitmeye gücünüz yetiyorsa çıkıp gidin. Ancak büyük bir güçle çıkıp gidebilirsiniz bu da imkansızdır.’ 36/Yasin 36 ‘Yerin bitirdiklerinden, insanların kendilerinden ve henüz mahiyetini bilmedikleri şeylerden bütün çiftleri yaratan Allah’ın şanı ne yücedir. Ve bütün noksan sıfatlardan münezzeh ve uzaktır.’ Bunca nimetleri sunan Allaha insanların şu ayetleri unutmaması gerekmektedir. 36/Yasin22 ‘Hem bana ne oluyor ki, ben, beni yaratan Allaha kulluk etmeyecekmişim. Halbuki ölüp tekrar Allaha döndürüleceklerdir.’ Yasin 23 ‘Allahtan başka tanrılar mı edineyim? Çok esirgeyici Allah, eğer bana bir zarar dilerse putların, aracılar ve şefaatçilerin şefaati bana hiçbir fayda veremez ve bizi kurtaramaz.’ Eğer hayvanlar ve bitkiler mühendis değillerse fizik kimya okumadıysalar bu işleri nasıl yapmaktadırlar. Bunlara bu bilgileri kotlayan bir güç var, o güç yoktan yaratan var eden Allah’tır. Hiçbir şey kendiliğinden ben şöyle olacağım veya şöyle yapacağım diyememiştir. Aslında Allahın yarattığı şeyler de hiçte tesadüfe yer yoktur. Bitkilerin fıtratına kimya, fizik ve boya kanunlarını koyan Allah, bunların anlaşılmasını isteyip Kuran ve Peygamber vasıtasıyla emir ve yasaklarını bildirmiş, yine bunları anlayıp çözesiniz diye de akıl denen nimetini vermiştir. Demek ki, başkalarını kandırmamak Allahın koyduğu bir kanunsa, bitkilerin formaldehitten glikoz, buna da azot ilave ederek yağlar ve proteinler yapıp bize takdim etmeleri Allahın kanunundan başkası değildir. 36/Yasin 77 ‘İnsan görmez mi ki, biz insanı meniden yarattık. Birde bakıyorsun ki, Allaha apaçık düşman kesilivermiş.’ Çam, sedir, ardıç ve ladin ağaçları yapraklarını dökmemek için kendileri tarafından iğne yapraklı haline gelmemişlerdir. Böyle yaratılıp, Allah tarafından kodları yüklenmiştir. Çünkü meşe, çınar, ceviz, kayısı, elma, armut ve benzerleri, çam, ladin, köknar ve benzeri ağaçlardan daha akılsız değildirler. Eğer yaprağın şekli, ağacın elinde olsaydı bütün ağaçlar yapraklarını iğne şekline getirip, kışın hep yeşil kalırlar kurda kuşa barınak olurlardı. Elbette bu kanunu bitkiler, ağaçlar ve hayvanlar bilmezler ama bunları yoktan var eden yaratıcı Allah bunlara gerekli bilgileri kotlayarak görev vermiştir. Ressamlar, heykeltıraşlar ilhamlarını Allahtan alıp tabiatı taklit ederler. Bu sanatkarlar takdir edilir. Eserlerine milyonlar ödenir ve isimleri tarihe geçer. Bunların tabiat sanatkarına, Allaha ise iman edilip, ibadet yapılır ve de sonsuz şükredilir. Tesadüfe yer yok.