Bizi yaratan, bizi yaşatan, bunun içinde en güzel tedbiri almıştır. İnsanın ve canlıların vücut yapısını yapan, yaşama uygun hale getiren bizi ve canlıları yoktan var eden Allah’tır. İnsana deri yapmıştır. Deri bir bakıma canlıların elbisesi demektir. Bu elbiseyi diken, yoktan bir yaratıcı vardır oda Allah ki, mikroplara elbise dikebildiği gibi, balinaya, file, aslana, deveye, kurda, kuşa ve benzerlerine elbise dikip yaratmıştır.Tabi ki, Allahın elbise dikmesi yoktan, ölçüye/kanununa uygun ol demesiyle oluş sürecine girmesidir. 41/Fussilet 20 “Ahrette ateşin önüne geldiklerinde, kulakları, gözleri ve derileri dünyada yaptıklarına dair onların aleyhinde şahitlik edecekler.” Fussilet 21 “Derilerine: Niçin aleyhimize şahitlik ettiniz derler. Derileri de şöyle cevap verecek. Her şeyi konuşturan Allah, bizi de konuşturdu. Sizi ilk defa Allah yaratmıştı, şimdi de Allahın huzuruna getirilip hesap vereceksiniz.” Fussilet 22 “ Siz ne kulaklarınızın, ne gözlerinizin, ne de derilerinizin sizin aleyhinizde şahitlik edeceğine inanmadığınız için sakınmıyordunuz. Üstelik Allahın, sizin yapıp ettiklerinizin çoğunu bilmez zannediyordunuz.” Fussilet 23 “İşte Rabbiniz hakkındaki bu yanlış düşünceniz sizi helake sürükledi ve sonunda hüsrana uğrayanlardan oldunuz.” Kaplumbağanın ve salyangozun kemiksi elbisesi de yoktan var eden Allaha aittir. Koyuna tüylü elbiseyi, yılana bir başka şekilde deri yaratmıştır. Birisin yarayışlı deri, kürk hediye edilse ne kadar sevinir ve ona saygı gösterir. Bunca deri ve kürkü yoktan taratıp ücrette almayan Allaha şükretmek gerekmez mi Birde malların etiketlerine bakıp onların hangi markaya ait olduğunu anlarız. Tavuğun tüylerini, kanatlarını yaratan, sineğe de hükmetmiş, bülbülün derisini yoktan var eden Allah derilerdeki erişilmez sanatına mührünü vurmuştur. 30/Rum 40 “Allah, sizi yaratan, sonra geçiminiz için imkanlar bahşeden, vakti gelince de sizi öldürüp tekrar diriltecek olan. Söyleyin bakalım ortak koştuklarınızdan, bunlardan herhangi birini yapabilecek kimse var mı Allah onların ortak koştukları tüm şirk unsurlarından münezzeh/uzak ve yücedir.” Rum 54 “Sizi ilkin zayıf ve güçsüz bir varlık olarak yaratan, sonra bu güçsüzlüğün ve zayıflığın ardından size güç ve kuvvet veren, bu güçlü ve kuvvetli dönemin ardından sizi tekrar acizliğe ve ihtiyarlığa duçar eden Allah’tır. Allah yarattığını dilediği düzene uygun olarak yaratır. Allah her türlü yaratmayı bilendir ve belirli bir ölçüde yaratandır.” İnsan çocukluk döneminde zayıf ve çaresizdir. Sonra gelişip güçlenir, daha sonra ise ihtiyarlayıp yine güçsüz hale gelir. Allah, ayette insan hayatının bu devrelerinin hepsinin Allahın kudretinin eseri olduğunu hatırlatıp, insanın sadece Allaha kulluk etmesi gerektiğini hatırlatarak uyarmıştır. Derimizde/cildimizdeki, delikler hava almaya yani teneffüs etmemize yardımcı oldukları gibi kıl hücrelerinin görevleri de küçümsenemez. Yediğimiz et, ekmek, meyve, sebze, bakliyat ve diğer cinsler, içtiğimiz sular kıl hücrelerine gelip, sanki kıl fabrikasına girmiş gibi başkalaşıp, kıl şekline dönüşüyor. Başımızdaki kıllar devamlı büyürken, kaşımızdaki kıllar beli bir seviyede kalıyor. 35/Fatır 3 “Ey insanlar, Allahın size verdiği nimetleri bir düşünün. Gökten ve yerden size rızık verecek Allahtan başka bir yaratıcı mı var? Allahtan başka ilah yoktur. O halde nasıl böylesine aldanıyorsunuz.” Ey insan, senin parmaklarının ucundaki izleri yaratan Allah, elbette ki, ellerinin helale mı, harama mı uzandığını gayet iyi görmekte ve bilmektedir.