Kemal Yavuz

İnsanın, Gelişmesi Sevap Ve Günah İşlemesi-2

Kemal Yavuz

Günahlar insanın, emeği karşılığı elde etmesi gereken mutlu sonuçları ve bereketini engeller, Allah’la insan arasındaki sıcak bağı kopartır. Günahlar insanı korku, tereddüt, hayalcilik, doymazlık, boşluk ve kaosa iletir, insanın kalp gözü kararır, günahları yüzünden en büyük nimet olan aklını gereğince kullanamaz ve öz benliğinden uzaklaştırır. Günahların dini yönden doğal cezaları ahrette verilecek cezalardan da beterdir, yani doğal cezalar sadece suçu işleyeni değil, gelecek kuşakları da etkiler. Yani zinanın cezası dini yönden celde sopalama, doğal cezalar olan firengi, AIDS veya neslin bozuluşu yanında bir hiçtir. Allah’a isyan, hayat ve insan gerçeğinin her boyutta zedelenmesine yol açar. Onun için her günah bireysel, toplumsal, evrensel, psikolojik, sosyolojik olarak tüm konularda aksaklık ve huzursuzluk yapar. Ancak insanı batıran ihmaller, sürçmeler değil ısrarlı ve istekli inkârdır. Allah’ın emirlerinin amel olarak yüzde doksan dokuzuna uyup bir tanesini inkâr eden kişi batar, fakat Allah’ın emirlerinin amel olarak hiçbirine uymadığı halde onların gerekliliğine içtenlikle inanan kişi kurtulur. Ben yapamıyorum ama Allah’ın emri böyledir ve güzel olan budur diyenle, ben bunların çoğunu zaten yapıyorum, fakat şunun gereğine inanmıyorum saçmadır diyen kişinin Allah karşısında durumları çok farklı olacaktır. İmanı tam, amelinde eksiği olan, Allah karşısında eksiğinin şuuru içinde tövbe edip Allah’ın rahmet ve affından yararlanır, inkârcı bundan yararlanamaz
 Günahta zahiri görünen yani fotoğrafı çekilen ve batın gözle görünmeyen yani fotoğrafı çekilemeyen ayırımına da çok dikkat etmek gerekiyor. Mesela, 6/ Enam 151. ‘De ki: Gelin Rabbinizin size neleri haram kıldığını açıklayım. Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmayın, ana, babaya iyilik edin, fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin, sizinde onlarında rızkınızı biz veririz, kötülüklerin açığına da gizlisine de yaklaşmayın ve Allah’ın yasakladığı cana haksız yere kıymayın. İşte bunlar Allah’ın size emrettikleridir. Umulur ki düşünüp anlarsınız.’ 7/ Araf 33. ‘De ki: Rabbim ancak açık ve gizli kötülükleri, günahı ve haksız yere sınırı aşmayı, hakkında hiçbir delil indirmediği bir şeyi, Allah’a ortak koşmanızı ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.’ 
Tekâmülde gelişme esas olduğuna göre, tekâmül yolu düşüp kalkmaların, deneme yanılmaların, olumluluk ve olumsuzlukların, iniş çıkışların birbirini izlediği esaslı bir serüvendir. Peygamberimizden şöyle bir rivayet edilir. ‘Eğer günah işlemeseydiniz, Allah sizi yok eder ve yerinize, günah işleyip Allah’tan af dileyen bir başka topluluk getirirdi.’ (Müslim, tövbe 11.) Hani derler ya, ‘Eğer her günah, şarap gibi sarhoş etseydi, dünyada kaç tane ayık insan kalacağını görürdük. Dinde ölçüleri Allah koyar. 72/ Cin 18. ‘Şüphesiz Mescitler Allah içindir, o halde Allah ile birlikte bir başkasına yakarmayın. 72/ Cin 20. ‘De ki: Ben ancak Rabbime yakarırım ve hiç kimseyi Allah’a ortak koşmam.’ Bu ayet açıkça Allah’tan başkalarına duayı ve aracı koymayı şirk olarak açıklıyor. 
Mabetlerde, camilerde sakalı şerif, hırka’yı şerif ve başka şeyler adları altında yapılan, öptürülen, tavaf ettirilen işlerin tümü cin suresi bu ayetlere göre şirktir ve doğru değildir. Kutsal ve tarihsel emanetler ait oldukları yer ve mekânlarda yani müze gibi yerlerde saklanır, ziyaret edilir ama tavaf edilip tapınılmaz. Bizim niyetimiz bu eşyaya tapmak değil, Peygambere saygımızı göstermektir gibi mazeret ve savunmalar yanlışı daha da derinleştirir. Çünkü Yahudiler ve Hıristiyanlar Peygamberlerini aşırı sevmeden şirke düşmüştür. Camilerden ve mabetlerden Allah dışındaki levhaların asılması doğru değildir. Yine Camilerde ve yeryüzünün her yerinde Allah’a dua edilirken, Peygamberlerin, falan şeyhlerin, falan efendilerin, şu mübarek gün ve gecelerin, falan dağın, şu nehrin, şu yatırların, bu türbelerin, şu savaşın veya şu kutsal gün ve yerlerin yüzü suyu hürmetine duamızı kabul et gibi dualar ve istekler doğru değildir. Niyetimiz sadece hürmet, başka değil demek bu günahı ortadan kaldırmaz.

Yazarın Diğer Yazıları