İnsanlık, bu günkü dünyada olduğu gibi, azıp, dalalete sapmış, Allah dünya da ki nimetlerini, insanlar çabaları sonucunda faydalansınlar diye göndermiştir. Fakat hak, hukuk tanımayıp, arkası, gücü, siyasi desteği olmayan, gariban insanların haklarına, çeşitli hilelerle el konulmakta, başta kul ve kamu hakkı, göz göre, göre ellerinden alınmaktadır.
Bu İslam öncesi de aynı, benzeri yollarla gasp ediliyormuş. Muhammed daha Resul olmamış, kendine Peygamberlik verilmemişti. Bu yapılan haksızlık karşısında bir şeylerde yapamıyor ve psikolojik olarak sıkılıyor ve Hıra dağına çıkıp, ne yapılsa da bu haksızlığın önüne geçilse diye düşünürken, Allah ilk vahyi gönderiyor. 97/Kadir 1 ‘Biz kuranı kadir/kıymet gecesinde indirmeye başladık.’ Kadir 2 ‘Kadir gecesinin nasıl bir gece olduğunu sen bilir misin? Kadir 3 ‘Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.’ Kadir 4 ‘O gece de Melekler Ruh/Cebrail vahiy, Kuran ile inerler. Rablerinin izni ile hayatın her alanına dair.’ Kadir 5 ‘Mutluluğun/iyiliğin formüllerini getirirler. Bu durum ta şafak atıncaya kadar devam eder kurtuluş için.’ İşte insanlık ufkuna kurtarmak için inen Kuran’dır. İnsanlar küfrün, şirk karanlığının, hak, hukuk, adaletsizlik, haydut kanununun uygulandığı, gücü yetenin, bir topluluğu, bir milleti, devleti yok edip, toprağına, enerjisine el koyup, çoluk, çocuk, kadın, ihtiyar, hayvan, ekolojik denge demeden, öldürüp yok ettiği bir dünyada yaşayan insanlığa, kendinize gelin, bu dünyadaki nimetler sadece gücü yetenlerin değil, mazlum, kimsesiz, siyasi arkası olmayanlarında hakkı var. Bu nimetler sizler için bir imtihan vesilesidir. Bir tarafta bir saatliğine ve bir günlüğüne harcanan paranın, hakkı yenen ve gasp edilen insanların bir aylık ve bir senelik ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde denkleştirilmiştir. Haydi, gayri Müslimler bunu yapıyor, onlarda yapamazlar, fakat kendilerini Müslüman kabul eden insanlar, devletler, milletler niçin bunu yaparlar.
Kendilerine gelmiş, aydınlatmış, dürüst olun, hakka, adalete uyun, başkalarının haklarına gasp ederek, karaborsa yaparak, stoklayarak, hayatı zorlaştırmayın. Her gün bir zamla insanları psikolojik olarak darlığa sokmayın diyen bir Kuran var elinizde. Kuranın indirildiği o aya, o geceye uydurma ibadetlerle hürmet edip, dine ilave edin, ama sizi uyarıp aydınlatacak, hakka, hukuka, adalete davet eden, hem bu, hem de ahretinizi kurtaracak Kuranı unutup görmezden gelinmektedir. Hala Allaha isyanın şiddetle hüküm sürdüğü bir dünyada huzursuzluklar devam etmektedir. Paraları, servetleri ellerinde toplayanların bile huzuru yoktur. 2/Bakara 188 ‘ Mallarınızı aranızda haksız sebeplerle yemeyin. Kendiniz bilip dururken, insanların mallarından bir kısmını haram tollardan yemeniz için o malları hakim olanlara, idarecilere vermeyin.’ 4/Nisa 29 ‘Ey iman edenler! Aranızda karşılıklı anlaşmaya dayalı da olsa haksız ve gayri meşru yollarla birbirinizin mallarını/hakkını yemeyin. Böylece kendinizi ve hakkını yediklerinizi ekonomik olarak mahvetmeyin. Allah size çok merhametli- dir.’ Cehalet bulutlarını, ilk gelip uyaran oku emriyle aydınlatan, Kurana yapılması gereken, okuyup anlama yerine, o geceye sarılıyorlar. Kuranın gelmesiyle, fertler, aileler, cemiyetler, milletler ve top yekun insanlar, dünyada ve ahrette kurtuluş bekliyorlarsa Kuranı önceleyip Kurandan hayatların düzenleyip, yönlendirmeleri gerekir. Bu günlerimizi, bu ay ve geceye değil de, Allah’ın rahmetini, mağfiretini açıklanmış olan Kuranı anlayarak kurtulabiliriz.
