Beş vaktin, uygulaması, Hz. Peygamberin örnekliği ile sabittir. Yüz binlerce insanın bu örnekte gördüklerini hayatlarına uygulayarak nesil den, nesil e görerek ve kılarak aktarmışlardır. Hz. Peygamber ayetlerden, gündüzün iki eteğini öğle ve ikindi, gecenin gündüze yakın zamanını da akşam ve yatsı olarak uygulamıştır. Kaynaklar böyle naklediyor.
30 / Rum 17,18. ‘Haydi siz, akşama ulaştığınızda, sabaha da kavuştuğunuzda, gündüzün sonunda ve öğle vaktine eriştiğinizde Allah’ı tesbih edin, yani namaz kılın ki, göklerde ve yerde hamt Allah’a mahsustur.
Abdullah b. Abbas’dan gelen bir rivayete göre, akşam ve yatsı olarak rivayet edilmiştir. (Taberi) Yine Abdullah b. Abbas a göre ve aşiyyen ikindi namazına vaktine işarettir deniliyor. (Taberi)
11/ Hud 114. ‘Gündüzün iki ucunda, gecenin de ilk saatlerinde namaz kıl.’ 20 / Taha 130. ‘Sen onların söylediklerine sabret. Güneşin doğmasından önce de batmasından önce de Rabbini övgü ile namaz kılarak tesbih et. Gecenin bir kısım saatleri ile gündüzün belli zamanlarında da namaz kılarak tesbih et ki, sen, Allah’tan hoşnut olasın.’
50 / Kaf 39. ‘ Onların dediklerine sabret, güneşin doğuşundan önce de, batışından önce de Rabbini hamt ile tesbih et.’ 50 / Kaf 40. ‘Gecenin bir bölümünde ve secdelerin ardından da Allah’ı tesbih et.’ TESBİH, Allah’a sığınma, kul olma, dua etme gibi anlamlara gelir.
Ayetler açıkça beş vakitten söz etmektedir. 1) Kable tulü’ i ’şşems, 2) Ve kable ğurübiha, 3) Ve min anai’ l ’leyl, 4,5) Ve etrafe’ n ’nehar.
M. İslamoğlu dilsel olarak beş vakti gösteren bu ibarelerin delalet ettikleri vakitleri Allah Resulü uygulamasıyla da beyan etmiştir diyor.
Toparlayacak olursak, Peygamberimizin namaz kıldırışında, aynı vakitlerin birinde iki, birinde dört veya birinde eksik ve fazla kıldırmamış, sabahı iki, öğleyi dört, ikindiyi dört, akşamı üç, yatsıyı da dört rekât olarak, uygulaması bu şekilde olmuştur. Allah toplumun Rabbidir. Emirlerinin yerine getirilmesi için gereken bütün ayrıntıları açıklamaktan çekinmez. Çünkü Allah’ın bir emir verip de onu nasıl yapılacağını bildirmemiş olması düşünülemez. Bir de Vahyin mantığında bilinene işaret edilir, bilinmeyeni de en ince detayına kadar açıklar. Kur’an anlaşılmak için, öğüt için indirilmiş Furkan olarak, olayları belirsizliğe terk etmeyen, açık, açık beyan eden bir kitaptır. Peygamberimizin namaz vakitlerini bu ayetlerden anladıkları ve Allah’ın emriyle Cebrail’in öğretmesiyle uyguladığına inanıyoruz. Yoksa bir eksiklik olsaydı Allah tarafından uyarılacağını, yine Allah’ın emri Kur’andan öğreniyoruz. Peygamberimiz, Allah’ın emrine, Kur’ana uyar. 9 / Tevbe 43. ‘Allah seni affetsin, doğru söyleyenler sana açıkça belli oluncaya ve yalancıları da öğreninceye kadar, niye onlara beklemeden izin verdin.’ Peygamberimizin hatalı bazı davranışları Allah tarafından Kur’an da düzeltilmiştir.