Bizi yaratan din gönderen Allah, ezeli ilmiyle kitabı Kuranı gönderirken tezat’a, yanlışlığa, unutkanlığa düşmez. Onun içinde gönderdiği kitabı, Kuran akla, ilme, zamana uygundur, tezatlar ve yanlışlar olmaz. Bu konuyu yazarken Allahın emri olan delili Kurandan ve Resulümüzün sahih sünnetine uygun bilgi, belge ile yazmaya çalışacağız inşallah. Konumuzla ilgili ayet, elimizdeki Kuranın 56 tıncı, iniş sırasına göre ise, 46 tıncı veya 50 inci sırada indiği rivayet edilmektedir. Konu da vakıa suresi 79 uncu ayetinden oluşmaktadır. 56/Vakıa 79 “Ona/Kurana ancak temizlenenler dokunabilir, temiz yaratılmış meleklerden başkası dokunamaz.” Ayeti iyi anlamak için önceki ayetlere bakalım.56/Vakıa 77 “Şüphesiz bu kelem/Kuran çok değerli yüce bir Kurandır.” Vakıa 78 “O korunmuş bir kitaptadır.” Birde sonraki ayetlere bakalım.
56/Vakıa 80 “O/Kuran alemlerin Rabbi katından indirilmedir. Kuranın diğer surelerini ve 79 uncu ayetin, önünden ve arkasından gelen ayetlerle bütüncül okuduğumuzda, Kuran ayetleri geldikçe Resulümüze, müşrikler itiraz ediyorlar. Sana bunları şeytan getirdi, sen kahinsin, sihirbazsın, delisin diyorlardı. Allah bunlara bu ve benzeri ayetlerle cevap verip açıklıyor. Bahse konu sure 46 veya 50 linci sırada indiği rivayet ediliyor. Abdest ayeti gelmeden 109 a yakın sure inmiştir, bunlardan biride vakıa suresidir. Yine Kuranın iniş sırasına göre, abdest ayetinin indiği sure Maide suresi 3 üncü ayeti dışında hepsi Medine de hicri altıncı yılında inmiş, sadece üçüncü ayet Mekke de veda haccında, Cuma günü Arafe akşamı indiği bilgisi var. Maide 3 “..Bu gün size dininizi ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam’ı beğendim..”Maide suresi de rivayetlere göre, iniş sırasında 110, 111, 112 yer alıyor. Peki maide suresi altıncı ayet gelmeden önceki sureler ve ayetler nasıl okunuyormuş. Çok sayıda sahabe, Müslüman olurken, gel abdest al, gusül yap sonra Kuran oku diyen hiçbir rivayet kaynaklarda yok. H.Z. Ömer’in Müslüman oluşunu kitaplar anlatır. Ömer önce abdest al, gusül yap sonrada Kuranı oku denmemiş. Hemen o anda ayeti duymuş okumuş, tartmış, sorgulamış ve Müslüman olmuş. Gerek o zamanın insanlarına, gerekse şimdiki insanlara, gayri Müslim birilerine gel bey efendi, abdest al, gusül yap da Kuranı oku mu denecek. Zaten böyle bir durumu kabul etmeyen çok sayıda gayri Müslim, abdestsiz Kuranı okuyup Müslüman olmuşlardır önceden ve günümüz de. İnsan zaten temiz olarak yaratılmış, 95/Tin 4 “Biz insanı en güzel şekilde ve tertemiz bir biçimde yarattık.” Şu iyi anlaşılmalı, abdestsiz veya cünüp olan kişi pis değildir. Mescid de sadece cami değildir. Gerek evlerimiz, gerekse yeryüzünün her tarafı Mescid’dir ve temiz olan yerler de namaz kılarız ve gezip dolaşırız, günün her saatinde abdestli olmayız ve cünüp olduğumuz zamanlar da olabiliyor. Elbette insanlar muhakkak gusül yapıp yıkanacak ve ya namaz kılmak için abdest alacaklar, çünkü cünüp ve abdestsiz namaz kılınmaz. Abdest ve gusül/yıkanmak, sadece namaz kılmak için farz ve gereklidir. Bunun dışındaki tüm işlerde abdest farz değildir. Resulümüzün ve bazı sahabelerin evleri Mescidi Nebeviye bitişik ve kapı açılınca mescide yani camiye ayak basılıyordu. Gerek Resulümüz, gerekse sahabelerden bazıları camiye bitişik olduğu için evlerinde cünüp olabiliyorlardı. Eğer camiye, mescide abdestsiz ve gusül yapmadan girilmeseydi hayat zorlaşırdı, Allah kolay kıldı.