Kemal Yavuz

Kuranı Anlayarak Okuyan Kurtulur       

Kemal Yavuz

Kanaatime göre, Türkiye de Müslüman’lar uzunca bir zaman Kurana vakıf olmayan hocalardan, düşünürlerden, sadece Arapça kelimeleri öğreten kişilerden Kuranı öğrenmek durumunda oldular. Hatta, dinimiz İslam’ı bile, İslam’dan haberi olmayan, fakat yarım yamalak duyduğu dini konuları, doğrumu, eğrimi demeden insanlara din diye anlattılar. Bunun bir bedeli vardı ödendi ve ödenmektedir. Tamamda onlara Kuranı anlamadan din öğretenler bunun acısını bildiler mi ve ya ödediler mi? Bunun cevabını bu dünyada değilse, ahrette mutlaka öğreneceğiz. Herhalde Kuranı anlamadan okuyan, hatta anlamadan Arapça veya Türkçe mealini bile hiç okumadan Müslüman olunabilen ülke ya bizim ülkemiz ve ya diğer İslam ülkeleridir. Dinini takvimden, fıkhını gazetelerden derme çatma bilgilerle öğren- diğini zanneden bir toplumdan başkada bir şey beklenemezdi. 38/Sad 29 “İşte bu, ayetleri üzerinde derinlemesine düşünsünler ve temiz akıl sahipleri öğüt alsınlar diye sana indirdiğimiz bereket kaynağı bir kitaptır.” 13/Rad 19  “Hiç, Rabbinin katından sana indirilen Kuranın hak olduğunu kavrayan kimse ile bu hakikate karşı kör kesilen bir olur mu? Bu gerçeği ancak derin kavrayış sahipleri düşünebilirler.” Aklı ile Kuranı düşünmek, ancak gereğince amel etmekle olur. Yani Kuranı anladığı dilden okuyacak, anladıklarını amele ve sevaba çevirecek ki, sevap alabilsin. Anlamadığı bir kitabı okumakla, sadece anlamadığı kelimeleri tekrar etmiş olur, kelimeleri tekrar etmekle sevap alınır diye de, uydurma hadis söylemişler ve Müslümanları uyutmuşlardır. Şöyle bir söze rastladım, bende sizlere arz ediyorum. Aklı ile Kuranı düşünmek, ancak gereğince amel etmekle olur. Allaha yemin ederim ki, bu Kuranın koyduğu sınırları yitirip metnini ezberlemekle olmaz. bu sebepledir ki, ben Kuranın bir tek harfini zayi etmeden Kuranı hatmediyorum diyen biri Kuran onun ahlak ve davranışlarında görülmedikçe, Kuranın tamamını zayi etmiş demektir. (Fehmul Kurandan)  Allah bir insanın kalbine Kuranı koyarda, o insanda anlamazsa, Allah buğzeder etmez mi? Çünkü sen, Allaha ve gönderdiği kitabı Kurana yeterince değer vermiyorsun, ne bekliyorsun.    8/Enfal 21 “Kulak verip anlamadıkları halde duyduk ve uyduk diyenler gibi olmayın.”  Yine, Enfal  22 “Allah katında canlıların en kötüsü aklını kullanmayan ve hakikate (Kurana ) karşı  sağır ve dilsizlerdir.” Enfal  23 “Eğer Allah, onlarda iyi bir hal ve gidişat görseydi, elbette onlara işittirirdi. Anlamak için istekli değillerse, onlara işittirmiş olsaydı bile onlar yine de yüz çevirip dönerlerdi.” Enfal 29  “Ey iman edenler! Eğer Allaha karşı sorumlu davranırsanız o size iyiyi kötüden ayırt edecek bir kabiliyet verir, günahlarınızı örter ve sizi bağışlar. Allah muhteşem bir lütuf, ikram sahibidir.”Gerçekten birinin Allah’ı ve kendisini sevip sevmediğini öğrenmek isteniyorsa, Kuranı anlayarak okuyup yanlışlarını düzeltendir. İçinde anlamın ne dediğini anlamadan bir okuma, ne kadar süslü püslü, güzel sesle okunsa da gerçek Kuran olmaz. Bunu derken, Kuranı bize gönderen Allah tertil üzere, anlayarak okuyun buyuruyor. 73/Müzzemmil  4 “Yada ondan biraz fazla. Kuranı ağır, ağır, sindire, sindire, anlayarak tertil üzere oku.” ( Ev zid aleyhi ve rattilil Kurane tertila) İşte Kuran anlaşılarak okunursa İslam’ın ana kapısından girerek, anadan doğma Müslüman’dan daha çok, alın teriyle, kendi, kendini yeniden doğurarak, hür iradesiyle Müslüman olmayı başarabilmek ne güzel gayrettir.

Yazarın Diğer Yazıları