Huzursuzluk ve mutsuzluğun esası, kişinin kendi nefsini, isteğini, egosunu ilahlaştırmasıdır. Nefis, esas varlığı ile kötü değildir. Zararlı ve kötü olan ilahlaştırılmış, tartışılmaz yanılmaz ilan edilmiş istek ve egodur. Aldatıcı arzular esir etmiştir onu, ne bilim aydınlatabilir onu, ne düşünce. Nefsinizi ilahlaştırmak, trafikten siyasete, ticaretten dine kadar tüm hayatımızı karartmış, mutluluk yaşantımızı en aşağı düzeye indirmiştir. İlahlaştırılan nefis öteki kabul etmez, ötekilerin hakları sözü bile ilahlaştırılmış nefsi çıldırtır. Egoların ilahlaştırıldığı toplumlarda hiç kimse tatmin olmaz, hiç kimse başkalarının da hakkı olabileceğini aklına getirmez. İnsancıl düşünce ve hareketler saygı, anlayış, uzlaşma, hoşgörü, bağışlama, özür dileme gibi iyilikler devre dışı bırakılır. 45/Casiye 23 “Kendi heva ve hevesini ilah edinen ve hakikati bilmesine rağmen yüz çeviren böylece Allahın da kulaklarını ve kalbini mühürleyip gözlerine de perde çekerek sapkınlıkta bıraktığı şu kimseyi görüyor musun? Böyle bir kimseyi Allahtan başka kim doğru yola iletebilir? Hala düşünüp ibret almayacak mısınız?”
İlahlaştırılan nefis hep alır, ama hiç vermez, hep buyurur, ama hiç dinlemez. Hep geçiş hakkı ister, ama hiç kimse için bir dikeni, başkalarının rahatı için yerinden kımıldatmaz. Hep ayağa benim için kalksınlar ister, ama kimse için ayağını bile toplama zahmetine girmez.
25/Furkan 43 “Arzu ve heveslerini ilah edinen şu kimseyi görüyorsun değil mi? şimdi sen böyle birine kefil olabilir misin?” İlahlaşan nefisi temsil edenler hep Firavunlar, Nemrutlar, Ebu Cehiller temsil etmişlerdir. İlahlaştırılan nefis, Allahın ilahlığını bile, kendine yaradığı sürece kabul eder. İlahlaştırılmış bir nefsin istek ve egoların doldurduğu toplumda din olur, hatta güçlü bir din hayatı olur. Ancak bu ilahlaştırılmış bir nefse göre Allahın gönderdiği İslam dini olamaz, fakat uydurulmuş din olur. 18/Kehf 45 “Servetleriyle övünenlere şu dünya hayatının örneğini ver. O aynen şuna benzer, gökten yağdırdığımız yağmurun toprağa karışmasıyla yeryüzünde sık bir bitki örtüsü oluşur, sonra da bu yeşillikler kuruyup rüzgarın savurup götüreceği çerçöp haline gelir. Zira Allah her şeyi yapmaya muktedirdir.” Bakın şu sizin toplumunuza! İlahlaştırılmış nefis ve egolar sürekli artıyor ve onlar arttıkça da Allahın dini etkisizleşiyor. Din, din diye bağırıp duruyorlar da nefislerini ilahlaştırmaktan geri durmuyorlar. İlahlaşmış bir ego sahipleri şöyle düşünürler, faturasını ödeyebiliyorum, o halde harcarım, istediğimi, istediğim şekilde yaparım derler. Ancak Allah nimetin tüm insanlık için gönderildiğini açıklıyor. Unutulmasın ki, ilahlaştırılmış nefis ve egonun götüreceği son yer cehennemliktir.
67/Mülk 23 De ki: sizi yoktan var eden ve size, hakikati duymak için kulak, görmek için gözve anlamak için kalp veren Allah’tır. Bu nimetlerin hakkını ne kadar da az veriyorsunuz.” 68/Kalem 45 “Ben onlara şimdilik mühlet veriyorum. Unutmayın ki, benim onları alt edecek planım çok ve de sağlamdır.” 70/Meariç 42 “Bırak onları, kendi hallerine, kendilerine vaat edilen gün ile karşılaşıncaya kadar yalan yanlış sözlere dalsınlar ve oyalanıp dursunlar.” 75/Kıyamet 36 “İnsan kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanıyor? Nefisleri ilahlaştıranlar, İç dünyanız karardı, değerleriniz çirkefleşti, yüzleriniz şeytanlaştı, savaş bahanesiyle, çocuk, kadın, ihtiyar, ekolojik dengeyi bozup dünyanızı cehenneme çevirip mazlumların ahını aldınız, ama dünyayı bozdunuz.