Çevremizdeki Müslümanların, İslam diye inandırıldıkları ve inandıkları din anlayışını, Kurana göre doğru mu yanlış mı? Sorusunu sormak ve Kurana uygunluğunu düşünmek için, ayetlerle konuları karşılaştırınca, Kurandaki Allahın emriyle yaşanan dinin farklı olduğunu görüyoruz. Rüzgarın önündeki savrulan yaprak misali, sağa, sola atıldığımızı, kandırıldığımızı avutulduğumuzu ve şirk tuzağına düşürüldüğümüzü görmekteyiz.
Allahın Kurandaki açıkladığı İslam dini ile Müslüman’ım diyenlerin hayatlarında yaşadığı din farklı yollarda buluşuyorlar. 2/Bakara 78 “içlerinde bir takım ümmiler/okumayanlar vardır ki, kitabı/Kuranı bilmezler. Bütün bildikleri kulaktan dolma şeylerdir. Onlar sadece zan ve tahminde bulunuyorlar.
Ya kulaktan duyduklarını veya birilerinin uydurma sözlerini okuyarak sanki, İslam’mış veya İslam’danmış gibi anlatılıyor. 5/Maide 63 “Din adamları ve alimleri onları günah olan sözleri söylemekten ve haram yemekten men etselerdi ya işledikleri fiiller ne kötüdür.” 3/Ali İmran 78 “ Kitap verilerden bir gurup okuduklarını kitaptan/Kurandan sanasınız diye kitabı okurken dillerini eğip bükerler. Halbuki okudukları kitaptan/Kurandan değildir. Allah katından olmadığı halde bu Allah katındandır derler. Onlar bile, bile Allaha iftira ediyorlar.” 53/Necm 28 “Halbuki onların bu konuda hiçbir bilgileri yoktur. Sadece zanna uyuyorlar, zan ise hiç şüphesiz hakikat bakımından bir şey ifade etmez.” Müslümanlar din diye kulaktan dolma, ata, dede, büyüklerimiz dediğimiz çeşitli kişilerin görüş ve fikirlerini ne yazıktır ki, din olarak yaşayıp hurafelere batıp aldatıldıklarını ve aldandıklarını görüyoruz. Halbuki, Resulümüzde dinini Kurandan öğrendiği halde biz niçin dinimizi Kurandan öğrenmiyoruz. 42/Şura 52 “İşte böylece sana da emrimizle Ruh/Kuranı vahiy ettik. Sen kitap nedir, iman nedir bilmezdin.
Ama biz bunu kullarımızdan dileyene doğru yola ileten bir nur kıldık şüphe yok ki, sen de bu Kuran ile insanları doğru yola yöneltmektesin.” Diğer bazı ayetlerle de şu uyarıları yapmaktadır. 2/Bakara 170 “Onlara, Allahın indirdiği Kurana uyun denilince:Hayır biz atalarımızın/büyüklerimizin başımıza sardığı geleneğe uyarız derler. Ya ataları bir şeye akıl erdiremeyen ve doğru yolda olmayan kimseler idiyseler de mi?” Maide 104 “Onlara Allahın indirdiği Kurana ve tebliğci Resule gelin denildiğinde, onlar hayır biz atalarımızın bize bıraktığı geleneğe uyarız, o bize yeter derler. Peki ya ataları hakikati bilmeyen ve doğru yolda olmayan kimseler iseler de mi?” 14/İbrahim 52 “İşte bu Kuran, bununla uyarılsınlar ve Allahın tek bir ilah olduğunu bilsinler ve derin kavrayış sahipleri öğüt alsınlar diye bütün insanlığa bir öğüt ve bildiridir.” Şuna çok dikkat etmemiz gerekiyor.
1) Allahın yetkileri ve sıfatları, 2)Resulümüz/Peygamberimizin yetkileri ve sıfatları, veli ve evliyaların, alimlerin, bilginlerin veya şeyh, kutup, gavs, efendilerin yetki ve sıfatları. Allah, yetki ve sıfatlarıyla her şeyin ve dinin sahibi, hakimi, hüküm koyucusudur. Allah gönderdiği dine hiçbir kimseyi ortak etmez. Yetkilerini, gücünü, kuvvetini hiç kimseyle paylaşmaz. Ve hiç kimsenin hatırına, yüzü suyu hürmetine, kutsal gün ve gecelin hatırına iş yapmaz. Bu gibi düşünceler haşa Allaha yakışmaz, bunlar kullar arsında yapılan yanlışlıklardır. Peki Resullerin peygamberlerin, veli, evliyanın, alimlerin, bilginlerin yetkisi nedir? Onlar Allahın dinine ekle- me ve çıkartma yapmadan sadece tebliğ ve zamana göre ayetlere uygun görüş bildirirler.