Rabbimiz Allah Kuranda buyuruyor ki, 3/Ali İmran 85 ‘Kim İslam’dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden böyle bir din asla kabul edilmeyecek ve onlar ahrette ziyan edenlerden olacaktır.’ Bu ve benzeri ayetlere inanıyoruz ki, Allah doğru söylüyor, yine inanıyoruz ki, Kuran doğru uyarıyor, yine inanıyoruz ve şahadet ediyoruz ki, Allahın gönderdiği Resulü H.z. Muhammed Allahtan aldığı İslam’ı/Kuranı eksiksiz ve fazlasız olduğu gibi insanlığa tebliğ etmiştir. Şuna da inanıyoruz ki, tasavvuf, tarikat, cemaatçiler yeni, yeni din projeleri geliştirenler İslam’ın arı, duru tevhit dinini uydurma ve hurafe din anlayışlarıyla İslam’ı tahrif etmektedirler. Şuna da inanıyoruz ki, tevhid akidesi zedelenmiş içine insan sözü katıştırılmış karma bir din Allahın gönderdiği ve Resulümüz Muhammed (a.s)ın tebliğ ettiği din değildir.48/Fetih 28 ‘Bütün dinlerden üstün kılmak üzere, tevhid dini İslam’ı Resulü ile doğru yol rehberi Kuranı gönderen Allah’tır. Buna şahit olarak Allah yeter.’ Yine başka bir ayet, 29/Ankebut 51 ‘Kendilerine okunmakta olan kitabı/Kuranı sana indirmemiz onlara yetmemiş mi? Elbette iman eden bir kavim için Kuranda rahmet ve ibret vardır.’ Burada bir noktaya dikkat çekmek gerekmektedir.
Bazıları tasavvuf, tarikat ve cemaatçileri eleştiriye şöyle diyebilirler. İslam’ın ahlaki boyutu, züht boyutu yok mudur, İslam sal kurallardan mı ibarettir, gibi itirazlarda bulunabilirler. Her şeyden önce İslam’ı, ahlaki boyut, hukuki boyut gibi kısımlara ayırmak doğrumudur? İslam’ın ahlaki boyutu, hukuki olanından, hukuki olanı da ahlaki olanından ayrıştırılamaz İslam’ın ahlaki boyutu olarak, Allah, emri Kuran ve Resulü Muhammed (a.s.)ın ahlakı dururken şirke bulaştırılmış uydurulmuş din ve kültürü kabullenmek doğrumudur. 33/Ahzab 36 ‘Allah bir işe hüküm verdiği zaman, Resulü de tebliğ ettikten sonra, inanmış bir erkek ve kadına o işi kendi isteklerine göre seçme hakları yoktur. Her kim Allah ve Resulüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.’ Müslüman’ım diyen bir insanın uyması istenen Allahın emri ve Resulün tebliğ ettiği Kuran dışında başka din edinmesi Allah katında kabul görmeyecekmiş ayetler böyle uyarıyor. Tasavvuf, mezhepler, tarikatlar, cemaatler, alim, ulema böyle demiş diyerek dine ilave yapılmasını Allah kabul etmeyeceğini defalarca ayetlerinde açıklamıştır. Peygamberimiz hadislerinde şöyle demiş diyerek kandırılan Müslümanlar, önce peygamberini Allahtan ve Resulümüzün tebliğ ettiği Kurandan öğrenip, sonrada tevhidi imana ulaşması gerekmektedir.
Allahın seçip gönderdiği Peygamberi ve peygamberleri, Allahın dininde ortak değillerdir. İftira edenler Kurandan öğrenmek zorundadırlar.69/Hakka 43 ‘Kuran alemlerin Rabbi tara-fından indirilmiştir.’ Hakka 44 ‘Eğer Peygamber bize atfen bazı sözler uydurup Kurandan deseydi.’ Hakka 45 ‘Elbette o Peygamberi kıskıvrak yakalardık.’ Hakka 46 ‘Sonra da onun can damarını kopartırdık da onu yaşatmazdık.’ Hakka 47Hiçbiriniz buna mani olamazdınız.’ 21/Enbiya 45 ‘De ki: Ben, sadece bu Kuran/vahiy ile sizi ikaz edip uyarıyorum. Fakat Kurana uymayan sağır olanlar ikaz edildikleri zaman bu çağrıyı duymazlar.’ Yine bir ayet, 5/Maide 67 ‘Ey Resul Rabbinden sana indirilen Kuranı tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan Allahın elçiliğini yapmamış olursun..’ 39/Zümer 64 ‘De ki: Ey cahiller, bana Allahtan başkalarına kulluk etmemi mi istiyorsunuz.’ Resulümüze iftira edenler, dinde hadisi sadece Kuranmış.