Kemal Yavuz

Tevhid

Kemal Yavuz

Tevhid Allah’ı birlemek, bir tek Allaha inanma, kulluk yapma, sığınma, istenen şeyleri sadece Allahtan istemek, Allahtan yardım ve medet bekleyip ummak, sadece Allaha yalnız dua etmek gibi çeşitli
anlam ve manalara gelir. Tevhid şeksiz, şüphesiz, amansız, fakatsız Allahın yetkilerine, sıfatlarına eksiltme yapmadan ve fazlalaştırma/ekleme yapmadan inanmaktır. Allahın sıfat ve yetkilerini, Allahın dışında hiçbir yaratılmışa vermemektir. Buna Melekler, Resuller/Nebiler/elçiler/peygamberler, cinler, veli/evliyalar, yatırlar, ermiş! denilenler, şeyh kutup, gavs, efendi, alim, ulema ve benzerleri dahildir. Bir ilah inancının mutlaka tatbikata ve fiiliyata yansıması gerekir. Mesela, La ilahe illallah, denirken, Allahın yaratıcılıkta şeriki, benzeri, eşi ve ortağı olmadığına inanmaktır.

Allahın zatı gibi, isimleri, filleri sıfatları, yetkilerinde de eşsiz ve yalnız Allaha aittir. İbadette, tatta, istek ve dilekleri arz etmekte, medet ummakta, yardım beklemekte, yalnız ve sadece Allahtan beklenilip
sadece Allaha sığınılmada, Allahtan başka hiçbir ilah, yetkili tanrı ve varlık yoktur. Allaha kulluk yaparken, ibadetlerde, Allahın belirlediği kadar yapıp adetlerini miktarlarını çeşitlerini arttırmamak, eksiltmemek
şeklini, maksadını değiştirmemek gerekir. Misal namazlar için dersek farz ve nafile namaz Allahın emri bunun dışındaki tüm isimlendirmeler ve çeşitlendirmeler doğru değildir, aksini iddia etmek, haşa, Allah’ı
cahil, aklı ermemiş, unutmuş, gaflete dalmış yerine koymak olur. Ve Allaha din öğretme anlamına gelir. 49/Hucurat 16 “De ki: Allaha dinini ve dininizi mi öğreteceksiniz? Halbuki Allah göklerde ve yerde ne varsa eksiksiz bilir. 

Allah her şeyi ayrıntılarıyla bilendir.” Tevhidi korumak son derece çileli bir hayattır. Yaratılmış olan insanın ayağı ne yazıktır ki, tevhidi
korumada kaymıştır. Tevhid teslimiyet ister. Teslimiyet aklımızdaki inandırıldığımız tüm batıl, şirk ve benzeri inanç sistemlerini atıp, sadece Allaha, gönderdiği Kurana ve tebliğ eden Resule/Peygambere teslim
olmaktır. Tevhid aracı kabul etmez. Allah Kuranda tevhidi öğretiyor. 3/Ali İmran 64 “De ki: Ey ehli kitap, gelin sizinle bizim aramızda ortak bir kelimede anlaşalım. Allahtan başkasına kulluk etmeyeceğimize, Allaha hiçbir şeyi ortak koşmayacağımıza ve birbirimizi Allah ile aramıza
koyup rabler edinmeyeceğimize dair söz velim. Eğer yüz çevirirlerse deyin ki, şahit olun ki biz, tüm varlığımızla Allaha teslim olmuş  Müslümanlarız.” 43/Zuhruf 64 “Allah, benim de, Rabbim sahibim sizin de Rabbiniz, sahibinizdir. Öyleyse yalnızca Allaha kulluk edin. İşte dosdoğru yol budur.” Allahın Kuranda istediği tevhid, ibadette, Allahtan başkasının adını asla anmamak, araya başka vasıtalar sokmamak yalnız Allahın adını anmaktır. Ne ad altında olursa olsun, ibadet esnasında Allahtan başkasının adını anmamak yalnız Allahtan medet umup, yalnız Allahtan yardım beklemektir. Başkalarının adını anıp, onların yüzü suyu hürmetine, hatırına duamızı kabul et demek insanı
şirke götürür. Araya sokulan melek olsun peygamber olsun, veli, evliya olsun, yatırlar, şeyhler, gavslar, kutuplar kim olursa olsun şirk olur ve tevhid inancı bozulur. 43/Zuhruf 58 “Bizim ilahlarımız mı daha
üstün, yoksa Allah mı derler. Bunu da sırf seninle tartışmak için söylerler. Zaten onlar tartışmacı bir topluluktur.” Müşrik Arapların, Allahın yanında Lat, Menat, Uzza, Hubel gibi aracı tanrıları vardı. Bu gün kimler var, araya koydukları kimse onlar var.Allahın anlattığı tevhid nerede, bizler neredeyiz?

Yazarın Diğer Yazıları