Ülkeleri ele geçiren mutlu, putlu, şirkli düşüncenin sahipleri, Allahın, insanın mutluluğu için, koyduğu yasaları hiçe sayarak, Allah ve emriyle ilişkilerini kopartmışlardır. Çünkü onlar makam ve mevkilerini ya zulümle elde etmişler, ya da zulme alet etmişlerdir. Servetleri, makamları insanları o hale getirmiştir ki, legalleştirilmiş ahlaksızlaştırılmış, soygun düzenini benimseyip, kısaca insanı, insan yapan ne varsa hayatın dışına itilmiştir. Gelir dağılımı tam bir zulüm manzarası arz ediyor.
Milli gelirin yüzde doksanı, nüfusun yüzde onluk kesimi olan iki mütref kesimi tarafından paylaşılıyor. Çünkü ekonomik ve siyasal sistem böyle zulüm üzerine kurulmuştur. Dini ve çağdaşlığı haram servet aracı yapan çürümüş zihniyetlerin ellerini kollarını sallayarak, Müslüman’ım denilen bir ülkede hakim durumdalar. Piyasa ekonomisi dendi, liberal birey dendi, globalleşme dendi, serbest piyasa dendi kimse sesini çıkartamadı. Bu yaptıklarınızın ortak paydası hırsızlık ve soygunculuksa ki, ayni kepazeliktir. Şu yapılabilir mi? yapılır, haram servet yolunu kapatabilirler mi kapatabilirler. Dürüstlüğü, emeği, insanı, hakkı cezalandırma sürecini durdurabilirler mi, evet durdurabilirler. Bu nasıl bir düşünce zihniyet ki, servetlerin büyük çoğunluğu haram ve zulüm servetleridir. Şimdi soruyorum, bu nasıl insanlık ve nasıl Müslümanlık hangi hafta, hangi ay fiyatlar yerinde duruyor. Bunları yapanlar bu ülkenin insanları değil mi? 66/Tahrim 6 “Ey iman edenler kendinizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun…”
Allahın ayeti ve uyarısı varmış haşa ne önemi var ki. Çünkü bir toplum ki, ayakları baş, başları ayak olmuşsa, başıyla yürümeye, ayaklarıyla düşünmeye çalışıyorsa, haktan, hukuktan, helalden, haramdan habersiz değil, haberi olup hiçe sayarak uymamaktır. 17/İsra 16 “Biz bir ülkenin helakini dilediğimiz zaman o toplumun refah içinde yüzen şımarık seçkinlerine iyilikleri emrederiz. Buna rağmen onlar orada kötülük işlemeyi ısrarla sürdürürlerse, artık onlar aleyhindeki hüküm kesinleşir. Bunun ardından biz de orayı darmadağın ederiz.” Bu dinci/dini kullanan, çağdaşlık adındaki, mütref sınıflar kendi varlıklarını ahlaki davranışı hiçe sayıp sevabı horlayıp, günahı kutsayan insanlar bu ülkenin insanları, A dan, Ze ye esnafı, çalıştıranı, çalışanı değil mi?Hem Müslüman’ım diyen, hem de Allahın emirlerine uymayıp, yasakladıklarını inadına yapanlar gökten zenbille mi geliyor.
Onlar haram sektörünü, haram sektörü de onları beslemektedir. Ayetten anladığımıza göre, azgın azınlığın günah galerisi haline gelen ülke, Allahın koyduğu yasalar gereği süratle çöküşe geçer. Böyle bir sıkıntının çöküşün sonucu ve vebalini hiç düşünen olmaz mı? bu çöküşün sonucunda, yozlaşmışlık, akidevi sapkınlık, kimlik krizi, kişiliksiz toplum, ekonomik yoksulluk, siyasal istikrarsızlık, anarşi, terör, toplumsal umutsuzluk şu anda başımızın belası değimlidir. Arsızlara, hırsızlara, yüzsüzlere, ahlaksızlara, Allaha güvenmeyenlere, dine uymayanlara, namussuzlara gün doğmuştur. Onlar vururlar, çalarlar, çırparlar, asarlar, keserler, atarlar, tutarlar, iterler, kakarlar, sokarlar, milletin tepesine çıkıp zulüm erler. 6/Enam 123 “Ve böylece biz, her memlekette oranın günahkarları ileri gelen büyükleri oraa iktidarda daha fazla kalmak için entrikalara başvururlar.. Fakat yaptıkları entrikalar kendi başlarına geçer de bunun farkında olmazlar.” Evet ibret almaz mısınız ey akıl sahipleri, Allaha mı inanıyorsunuz yoksa neye!